Mağara duvarlarına çizilen resimlerden de anladığımız kadarıyla oyunlar, insanoğlunun her zaman bir parçası olarak tarih boyunca bizlere eşlik etmiş. Günümüzde video oyunlarının hayatımızın bir parçası haline gelmesinin ardında ise 1972 yılında Atari’nin kurulması yatıyor. Atari’yle birlikte video oyunları serüveni başladı ve o günden bugüne gelişen bilgisayar teknolojileri sayesinde bu oyunlar hayatımızın bir parçası haline geldi.

Video oyunları çocuklardan yetişkinlere her yaştan insana hitap ediyor. Ancak çocuklar söz konusu olduğunda bazı ebeveynlerin aklında ister istemez bir şüphe oluşuyor. Şüpheyle dolu bu yaklaşım aslında oyun dünyasına biraz yabancı olmaktan kaynaklanıyor. Son yıllarda ortaya konan araştırmalardan anladığımız kadarıyla bilinçli bir şekilde tercih edilen her oyun insanın fiziksel, bilişsel ve zihinsel birçok yeteneğine katkıda bulunuyor.

Problem Çözme Yeteneğini Geliştiriyor

İnsan büyüdükçe hayalleri küçülüyor, hayallerine sahip çıkan bireyler ise daha üretken oluyorlar. En fazla şikayet edilen noktalardan biri de gitgide sadece “tüketen” insanlara dönüşüyor olmamız. Bir kağıt parçası çocuğun gözünde nasıl bir anda en hızlı uçağa dönüşebiliyorsa video oyunlarında sunulan dünyalar da her bireyi hem hayal kurmaya hem hızlı düşünmeye teşvik ediyor. Oyun oynarken tek bir çözüm yolu sunulmuyor, siz çeşitli parçaları birleştirerek çözümler üretebiliyorsunuz. Analitik düşünme becerisine katkıda bulunan bu tür oyunlar sayesinde gerçek hayatta karşılaşılan sorunlara da daha kolay çözümler getiriliyor.

Video oyunları hem fiziksel hem de ruhsal açıdan pek çok kazanım sunuyor.

Arkadaş Edinmeyi Sağlıyor

Kaynak: Parenting Firstcry

Teknolojik aletlerin insanları asosyal bireylere çevirdikleri söyleniyor. Yalnızlaşan insanların problemlerinin de arttığı dile getiriliyor. Hâlbuki küçük yaşlardan itibaren oyunlar, sosyalleşme araçlarından biri. Günümüzde çoklu oyuncu desteği sunan oyunlar sayesinde dünyanın bir ucunda belki de hayat boyu karşılaşılamayacak insanlarla tanışma olanağı doğuyor. Oyunlar sayesinde takımlar oluşturup iş bölümü yapılabiliyor. Sorumluluk bilincinin gelişmesine katkı sağlayan bu tür oyunlar ile daha bilinçli nesiller yetişiyor. Duyguların ve düşüncelerin paylaşılması ve paylaşılanların değer görmesi her sağlıklı bireyin ihtiyacı olarak karşımıza çıkıyor. Ortak zevkler etrafında toplanan oyuncular da bu tür paylaşım içerisinde birbirlerine yardımcı oluyor.

Fiziksel Gelişime Katkı Sağlıyor

Kaynak: Freshly Techy

Video oyunlarının yararları konuşulduğunda en az değinilen yönlerden biri de oyunların fiziksel gelişime katkısı oluyor. Aslında yapılan araştırmalar da gösteriyor ki oyun oynarken dalgın olduğu, sorulara cevap bile vermediği düşünülen bireyler, aslında yüksek odaklanma becerisinin gereğini sergiliyorlar. Özellikle el-göz koordinasyonuna dayalı oyunları tercih eden kişilerin anlık reflekslerinde ve hızlı karar verebilme becerilerinde hatırı sayılır bir artış gözleniyor. Video oyunu oynarken belli kurallara uyulduğu takdirde fiziksel bir problemle karşılaşılmıyor. Özellikle saat başı verilen molalar sayesinde vücudun ve gözlerin dinlendirilmesi mümkün oluyor.

Bazı konsol oyunları kişilerin fiziksel aktivitelerini artıyor. Vücut hareketlerini algılayan teknolojiler ile egzersiz sayılabilecek oyunlara dahi imkân tanınıyor. Kimi insanlar tenis gibi oyunlar yoluyla eğlenceli vakit geçirirken özellikle çocuklar ve gençler, dans oyunları sayesinde üst düzey fiziksel aktivite sergileyebiliyor.

Simülasyon tarzı oyunlar sayesinde eşsiz oyun deneyimleri yaşanabiliyor.

Zorluklar Karşısında Pes Etmemeyi Öğretiyor

Video oyunlarının kendi mantığı içerisinde oyuncular çeşitli engellere maruz kalıyor. Oyunlarda ilerlemeniz içinse bu zorlukları aşmanız bekleniyor. Aynen gerçek hayatta olduğu gibi bazı engeller hemen üstesinden gelinemeyecek kadar oyuncuları zorlayabiliyor. Bu tür bir durumla karşılaşıldığında aynı görev çeşitli yollar denenerek aşılabiliyor. Bazen tek başına üstesinden gelinmesi çok zor olduğunda oyundaki diğer kişilerin yardımı talep edilebiliyor. Bu sayede hayattaki problemlerle başa çıkarken daha sabırlı ve pratik düşünen bireyler yetişiyor. Aynen gerçek hayatta olduğu gibi bütün sorunların üstesinden gelemeyeceğini fark eden kişiler ise başkalarından yardım istemenin ne kadar doğal bir durum olduğunun bilincine varıyor.

Meslek Seçiminde Doğru Adımlar Atmaya Yardımcı Oluyor

Kaynak: Straight

Gerçek hayatta karşılaşılabilen bütün durum ve olaylar oyun dünyasının içinde de yer alabiliyor. Daha çok simülasyon tarzı oyunlar sayesinde eşsiz oyun deneyimleri yaşanabiliyor. Bu tarz video oyunlarında doktorluk, pilotluk, futbol antrenörlüğü, araba teknisyenliği, itfaiyecilik gibi aklınıza gelebilecek bütün meslekler en ince ayrıntısıyla deneyimlenebiliyor. Örneğin NASA, oluşturduğu oyun konsepti sayesinde tesislerini ziyarete gelen çocuklara bir çeşit uzay simülasyonu deneyimi yaşatıyor. Çeşitli görevler üstlenen oyuncular, birlikte hareket ederek astronotların yapması gerekenler ve uzay konusunda oyun üzerinden eğitiliyor. Günümüzde savaş pilotlarının eğitimi için de bu tarz simülasyon oyunlarından ve ortamlarından yararlanıldığı biliniyor.

Bu tür oyun deneyimleriyle meslek grupları hakkında daha fazla bilgi sahibi olan kişiler daha sağlıklı meslek seçimlerinde bulunuyor. Seçilen mesleklerin insanların bütün hayatını etkilediği düşünüldüğünde bu konuda doğru adımlar atmanın önemi artmış oluyor.

Önemli Bir Not: Oyun Seçimlerinde Bilinçli Davranın

Kaynak: GramUnion

Video oyunlarının verdiği keyifin yanı sıra birtakım faydalar sunması hayli cazip, ancak özellikle çocuklar için oyun seçimine çok dikkat etmek gerekiyor. Filmlerde ve diğer dijital içeriklerde olduğu gibi video oyunlarında da belli yönlendirmeler yapılıyor. Avrupa kökenli PEGI (Pan European Game Information) ya da Amerikan ESRB (Entertainment Software Rating Board) değerlendirme sistemi her oyuna bir derece veriyor. Bu derecelendirmeye göre oyunlar yaşa ve oyunların içeriklerine göre sınıflandırılıyor. Ailelerin en büyük çekincelerinden biri olan seçilen oyunların çocukların gelişimine uygun olup olmama problemi bu şekilde kolaylıkla aşılıyor. PEGI sınıflandırması doğrudan yaş sınırı belirtirken ESRB ise aşağıdaki gibi harfler ile derecelendirme yapıyor:

EC (Early Childhood) : 3-6 yaş arası çocukları kapsayan daha çok eğitici ve eğlendirici oyunlar

E (Everyone) : Yaş sınırı olmadan bütün herkese hitap eden oyunlar

E10+ : 10 yaş ve üzerindeki bireyler için oyunlar

T (Teen) : 13 ve 17 yaş arasına hitap eden oyunlar

M (Mature) : 17 yaş ve üzeri için oyunlar

AO (Adults Only) : 18 yaş ve üzeri oyunlar

Bu nedenle bu tür oyunların seçimlerinde bu derecelendirmelere uyulduğu takdirde video oyunları kişilerin gelişimini olumsuz yönde etkilemiyor. Ülkemizde satışa sunulan yaşa göre sınıflandırılmış bütün video oyunlarına Hepsiburada üzerinden ulaşabilirsiniz.