ÜST

Ünlü Blogger’ların Çok Satan Kitapları

Önce internet, ardından sosyal medya mecraları hayatlarımızda önemli değişimlere sebep oldu. Dar alanlarda kısa paslarla, birkaç yakın arkadaş, okul ve mahalle üçgeninde geçen yaşamlar, önce yerele sonra ulusala açıldı. Kalbimiz kadar beyaz sayfalarını en yakın arkadaşlarımıza ayırdığımız hatıra defterleri ve minicik kilitleriyle en büyük sırdaşımız olan günlüklerimiz, yerini her saniyemizi dünyaya ifşa ettiğimiz, hiç çekinmeden yediğimizi, içtiğimizi, sevgimizi, nefretimizi paylaştığımız yeni medya türlerine bıraktı. Gelişen teknoloji, evrilen nesil ve popüler kültür akımları bir araya gelince, ortaya çıkan iksirin cazibesi karşı konulamaz bir hal aldı. Kendi ünlülerini yaratan yeni mecralar, ünlülüğün tanımını bile değiştirdi. Hayatlarımıza yeni giren “fenomen” kelimesi ile tanımlanan sosyal medya kaynaklı dijital şöhret dalgası, yavaş yavaş kendi starlarını yaratıyordu. Bilinen fenomenlerimiz arasında akla ilk gelenlerden olan Pucca ile başlayarak, Türk fenomenlerin dijital alemde başlayıp fiziksel mağazalarda matbu kitaplarla devam ederek ete kemiğe bürünen yaşam döngüsüne bir göz atalım.

Selen Pınar Işık – Pucca

Arkanıza yaslanıp bir düşündüğünüze ilk akla gelen fenomenlerimizden olan Pucca, ayrıldığı sevgilisinden intikam almak niyetiyle açtığı blog sayesinde şöhretin ilk adımlarını atmış oldu. Ankara Üniversitesi Radyo TV ve Gazeticilik bölümlerini okurken çalışmaya başladığı yerel bir radyonun herşeyin başlangıç noktası olduğunu elbette bilemezdi. Gerek sosyal gerek duygusal ilişkilerde “kız tarafı”na biçilen role isyanını ortaya koyan Pucca, bu tavrı ve tarzı ile hızla dikkat çekmeye başlamıştı. Blog ile beraber twitter hesabının takipçi sayısının da artması sayesinde kendini fenomenliğe giden basamakları tırmanırken bulan yazar, uzunca bir süre kimliğini gizledi. İlk kitapları “Küçük Aptalın Büyük Dünyası” ve “Geri Kalan Her Şey” in yakaladığı büyük başarı üzerine düzenlediği imza günleri sayesinde ise artık tanınan ve bilinen bir sima olan Pucca halen yazmaya devam ediyor. Evlenen ve bir erkek çocuk annesi olan Pucca’nın hikayeleri ve yaşantısı bu minvalde değişse de, esprili ve pervasız tarzı halen aynı.

“Arkadaşının düğünü için elbise seçerken tek kural; görümceden abartı olma, damadın zamanında tek gecelik ilişki yaşadığı kızdan silik olma..” Pucca

Ahmet Büke

Dokuz Eylül Üniversitesi mezunu bir iktisatçı olan Ahmet Büke, aslında yazabildiğini bilmeyen veya daha doğru bir deyişle geç fark eden yazarlarımızdan. Arkadaşlarının çıkardığı sosyal ayrıntılar ansiklopedisi için yazdığı yazılarla ilk adımlarını atıp, kelimelere ısınmaya başlayan yazar, ilk olarak derkenar.com’da yazmaya başladı. Geleneksel edebiyat dergilerinde süregelen tek yönlü ve geri bildirimi nispeten zayıf yazarlığa nazaran, çok daha fazla etkileşim imkanı sunan dijital yazarlık, Ahmet Büke’nin edebiyat dünyasına hızla ısınmasını sağladı. 2002 yılında katıldığı öykü yarışması ise, kariyerinin dönüm noktası oldu. Ölümsüz Öyküler yayınevi tarafından düzenlenen yarışmaya katılan yazar, “Kayıp Dua Kitabı” isimli eseri ile birincilik ödülünün sahibi oldu. Bu sayede motivasyonu artan yazar; öykülerini e-edebiyat, Adam Öykü ve Patika gibi dergilere göndermeye başladı. Tüm bu birikimler sonucu oluşan ilk öykü kitabına ise “İzmir Postası’nın Adamları” adını verdi. Çoğuları tarafından ilk kitap olamayacak kadar başarılı bulunan eser, sert ve yüzleştiren dili ile benzerlerinden ayrılıyor.

“İçim beton gibidir benim. Hiç susmasam böyle keşke… Üstüme gelene şarjör boşaltır gibi konuşsam… Kırsam. Kıymık kıymık söksem. Paslanmış demirlere tutunmuş parçaları ufalasam.” Ahmet Büke

Aras Öztürk Çolak – Sami Hazinses

Sami Hazinses mahlası ile Twitter’da başlayan serüveni, 10 yıla yakındır farklı mecralarda devam ediyor. Edebiyatla olan ilişkisini kendi deyimi ile “param bittikçe kitap yazıyorum” olarak tanımlayan yazar, esprili ve duygusal Tweet’lerinin beğenilmesi ve takipçi sayısının artması sayesinde, fenomenlikten kitap yayınlamaya giden yolda buldu kendini. Yaptığı işi olması gerektiğinden fazla yüceltmeden, samimi ve içten açıklayan fenomenimiz, bir dönem televizyon programı da yaptı.

Bu noktada benzer hikayelere sahip dijital ünlülerin, matbu eserlere sahip olarak ete kemiğe bürünmelerini amaç edinmiş olan Okuyanus Yayınevi ve Diz Üstü Edebiyat Serisi’nden bahsetmemek olmaz. Pucca’nın ilk kitabı ile başlayan seri; Sami Hazinses, Memedali, Velveleyeverdim gibi bir çok fenomenin parıldayan monitörlerimizden çıkıp kitaplıklarımızda yerlerini almasını sağladı. An itibarı ile 40 kitaplık bir koleksiyona ulaşan Diz Üstü Edebiyatı serisi, çağımızın mecraları artık fenomen yaratma fabrikasına dönüştüğünden olsa gerek, yeni yazarlar bulmakta pek zorlanmıyor.

İster planlı ve amaçlı bir yolda strateji geliştirerek ilerleyin, isterse sadece duygu ve düşüncülerinizi özgürce ifade etmeye çalışırken kazara takipçi edinin, sosyal medya kendi tarzlarını yaratıp, bunları başarı ile kullananları hızla fark edip yüceltiyor. Bu yolla kazanılan şöhret kalıcı ve sahici olsun veya olmasın, vapurda çantanızdan çıkarıp eğlenceli bir 5-10 dakika geçirmenizi sağladığı sürece amacına ulaşmış sayılıyor. Memedali’nin duygu dolu, gönül telini tireten, saf temiz ama karşılıksız aşkı, Şişman Kız’ın “ben bu aşka 20 kilomu verdim” hezeyanları, French Oje’nin “İlişkilerimin hepsi siyah süet ayakkabı gibi, sadece yepyeniyken güzeller” tespiti veya Kızsız Adam’ın “Seni kimler aldı? Kimler öpüyor seni? Dudağında dilinde ellerin izi var. Bu muhteşem bir şey. Darısı başıma ya. Ay hadi inşallah!” tadında özeleştirel kara mizah tarzı… Tercihiniz hangisinde yana olursa olsun, azımsanmayacak sayıda kitaba sahip olan bu yeni tarz, şimdiden rüştünü ispatlamış gibi görünüyor.

Fenomenlerin kitaplarını merak ediyor ve kitaplığınızda yer vermek istiyorsanız, Hepsiburada oldukça fazla seçenek sunan geniş kitap kategorisi ile bir tık uzağınızda.