Tatil denildiğinde deniz, kum ve güneş üçlüsünden çok daha fazlasını hayal ediyorsanız, seyahat planlarınız arasına müze rotalarını eklemeyi ihmal etmeyin.

Tarih boyunca, dünyanın köklü medeniyetlerine ev sahipliği yapan toprakları ve yüzlerce farklı etnik kimliğin oluşturduğu çok kültürlü yapısıyla bir kültür mozaiğini andıran Türkiye, birbirinden değerli eserlerin ve kalıntıların sergilendiği görkemli müzeleriyle göz kamaştırıyor. Türkiye, tarihi kültürel miras açısından oldukça zengin bir ülke. Şu anda ülkemizde aktif olarak hizmet veren toplam 334 adet müze bulunuyor. 

İçinde dolaşırken binlerce yıl geriye uzanan büyülü bir yolculuğa çıkmış hissi uyandıran bu müzelerde, yalnızca kültürel, tarihi ve sanatsal eserleri değil; ünlü sanatçılar, fikir insanları gibi önemli isimlerin anılarını ve eserlerini de keşfedebilirsiniz. Çağların sosyal ve kültürel gelişimini gözler önüne seren yüzlerce müzeden seçtiğimiz 10 görkemli müzeyi yazımızda derledik.

Topkapı Sarayı

Osmanlı Padişahlarına ev sahipliği yapmış olan Topkapı Sarayı, tanıklık ettiği uzun yılları o yorgun görünümlü yapısı ile bizlere en iyi anlatan yapıtlardan birisi olma özelliğini taşıyor. İstanbul, Sarayburnu’nda yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı İmparatorlarını ağırlayan Topkapı Sarayı, 1478 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış. 

1924 tarihinde müze olarak hizmete sunulan Saray, bugün sahip olduğu alan ortalama olarak, seksen bin metrekare. Ziyaretçilere sunulan üç farklı bölüme sahip olan Saray, bir zamanlar dünyaya hükümdarlık yapmış olan Osmanlı Padişahlarının eşyaları ve daha birçok tarihi değeri yüksek olan eşyalarına ev sahipliği yapmakta. Derin Osmanlı tarihinin anlaşılması için mutlaka Topkapı Sarayı ziyaret edilmeli. 

Topkapı sarayı müzesinde bulunan Murassa Kemer üzerindeki desenlerden esinlenerek hazırlanan ve hasekilere adanan özel koleksiyon içinde yer alan Haseki Sultan Koleksiyonundan bir vazo tarih meraklıları için iyi bir hediye alternatifi olabilir.

Selçuk Efes Müzesi, İzmir 

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Efes Antik Kenti ve çevresindeki yerleşim yerlerinden elde edilen buluntuların sergilendiği Selçuk Efes Müzesi, İzmir’e bir saat uzaklıktaki Selçuk ilçesinde bulunuyor. 

İlçede Efes Antik Kenti ile birlikte en çok ziyaret edilen yer olan müze çok zengin bir koleksiyona sahip. Miken, Arkaik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerine ait 64 binden fazla eserin sergilendiği müzede sergileme kronolojik ve dönemsel sınıflandırmaya göre yapılıyor. 

Efes Antik kentinden bir parça olan, eski Roma imparatorluğunda beş iyi imparator olarak adlandırılanların sonuncusu, aynı zamanda önemli filozoflardan biri olan Efes Marcus heykeli arkeoloji severler için iyi bir hediye olabilir.

Ankara Etnografya Müzesi

Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan müze, Kurtuluş Savaşı yıllarında Cuma namazlarının kılındığı yer olan Namazgah Tepesi adlı yerde kurulmuş. 

Selçuklu Devletinden günümüze kadar devam eden, Türk sanat örnekleri ve maden sanatı, dokuma sanatı gibi birçok eseri bünyesinde barındıran bir müze. Anadolu el işlerinin tarihinde bir yolculuk yapmak isterseniz, Ankara Etnografya Müzesini kesinlikle görmelisiniz.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Ankara’nın Altındağ ilçesinde, Ankara Kalesi surları bünyesinde bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Anadolu’da ortaya çıkmış arkeolojik birçok esere ev sahipliği yapan, dünyanın sayılı müzeleri arasında sayılan bir müze. 

Anadolu Medeniyetleri Müzesi, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti misafir ediyor. Bünyesinde sahip olduğu Hitit dönemine ait eserlerden, daha sonra varlığını sürdürmüş birçok uygarlığın eserlerini ziyaretçilerine sunuyor. Paleolitik Çağdan günümüze kadar gelen birçok eseri bünyesinde barındıran Anadolu Medeniyetleri Müzesi kesinlikle görülmesi ve tarihi atmosferi solunması gereken bir müze.

Zeugma Mozaik Müzesi

Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Belkıs köyündeki Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan mozaiklerin, heykellerin, sütunların, duvar resimlerinin ve çeşitli kalıntıların sergilendiği etkileyici ve kapsamlı bir müze.  

Müzenin en değerli ve ünlü eseri ise üzerindeki Çingene kızına benzeyen figür nedeniyle ‘Çingene Kızı Mozaiği’ ismi verilen parça. Daha ilk bakışta büyülü bir etki uyandıran Çingene Kızı Mozaiği, müzenin ikinci katındaki özel ve karanlık bir odada sergileniyor. Dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi unvanına sahip Zeugma Müzesi, Gaziantep’te mutlaka görülmesi gereken yerlerden.

Çorum Müzesi

1968 yılında açılan Çorum Müzesi yeni binasına 2000 yılında taşınmış, 2003’de ziyarete açılmış. “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescillenmiş olan müze binasında, Arkeolojik ve Etnografik teşhir salonları mevcut olup, bu salonlar birbirinden bağımsız olarak düzenlenmiş. 

Arkeoloji salonunda, Alacahöyük ve Kuşsaray kazılarında bulunmuş olan Kalkolitik Çağ eserleri ile başlayan kronolojik bir teşhir yapılmış. Bunu, Eski Tunç Çağı Resuloğlu Mezarlık kazısı buluntuları ile Alacahöyük kazı buluntularının sergilendiği vitrinler takip ediyor.

Boğazköy, Alacahöyük, Ortaköy ve Eskiyapar gibi kazıları devam eden bölgelerde çıkan Hitit eserleri sergileniyor. Müzedeki Hitit arabası simülasyonuyla Hitit Kenti’nde gezeceksiniz.

Mardin Müzesi

Süryani evlerinin arasında bölgenin arkeolojik ve etnografik dokusunu, tarihini ve kültürel zenginliğini yansıtan eserleriyle göz kamaştıran Mardin Müzesi‘nde, Eski Tunç, Asur, Urartu, Grek, Pers, Hellenistik, Roma, Bizans, Büyük Selçuklu, Artuklular ve Osmanlı devirlerinden kalma eserleri görebilirsiniz. 

Bu eserler arasında yörenin ünlü gümüş takıları, mutfak eşyaları, kılıçlar, sikkeler, mühürler, tabletler ve eski giysiler de bulunuyor. Müze yetkilileri, yarım asır önce Mardin’de kaybolmuş bir gelenek olan Bilâli Şenliği gibi kültürel miraslara sahip çıkıp, onları yaşatmak için de çaba harcıyor. 

İstanbul Arkeoloji Müzesi

Geçmişten günümüze gelmiş bir milyondan fazla esere ev sahipliği yapmakta olan İstanbul Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin müze olarak inşa edilen en eski binası olma özelliğini de taşıyor. 1891 yılında ziyarete açılan müzede dünyanın birçok coğrafyasından ve kendi coğrafyamızdan sayısız arkeolojik eseri ziyaretçilerine sunuyor. 

Yunan mitolojisine uygun sahip olduğu binlerce eser ile de dünya çapında büyük ilgi görmekte olan İstanbul Arkeoloji Müzesi, ülkemizde kesinlikle görülmesi gereken müzelerden biri.

Hatay Arkeoloji Müzesi

Hatay Arkeoloji Müzesi, ilk ismi ile Antakya Arkeoloji Müzesi, Hitit dönemi, Helenistik dönem, Roma ve Bizans Devletlerine ait olan binlerce eseri bünyesinde barındıran ve büyük ihtişamını ziyaretçilerine sunmakta olan, dünyanın en büyük üçüncü mozaik müzesi. 

2011 yılında üzerinde yapılmaya başlanan çalışmalar ile dünyanın en büyük mozaik müzesi unvanı alacak kapasitedeki inşasına 2014 yılında son verilmiş. 1932 ve 1939 yılları arasında yapılan kazılar sonucunda keşfedilen eserlere ev sahipliği yapan müze, kesinlikle görülmeye değer bir atmosfere ev sahipliği yapmakta.

İstanbul Fethiye Müzesi: Pammakaristos Manastırı

1292 senesinde inşa edilen yapı, günümüze kadar gelmeyi başarmış. İlk yapılan büyük kuzey kilisesi, Meryem Ana‘ya adanmış. Daha sonra, Mikhail Palagiogos’un eşi Maria, büyük kiliseyi yaptırırken, kuzey kilisesinin yanına ufak bir kilise daha inşa ettirmiş. 

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesiyle kilise, kadınlar manastırına dönüştürülmüş. Daha sonra Hristiyanların elinde kaldığı için 1586’da Havarium Kilisesi‘nden çıkan patrikhane buraya taşınmış. III. Murad, Azerbaycan ve Gürcistan seferlerinin anısına kiliseye minare ve mihrap eklettirmiş ve adını da Fethiye koymuş. Tüm eski kiliseler gibi günümüzde müze olarak kullanılan yapının camii bölümü ise hala ibadete açık. 

1938’de restore edilen yapı, Ayasofya Camisi’ne eklenmiş. Yazın (15 Nisan – 2 Ekim) saat 09:00 ile 19:00 saatlerinde ziyarete açık olan müzeyi kışın (3 Ekim – 14 Nisan) ise saat 09:00 ile 17:00 arasında ziyaret edebilirsiniz.