
Suç dünyasının kapılarını aralıyoruz: En iyi 10 polisiye roman
Polisiye roman türü herkesin sevmediği fakat bir kez okuyup sevenlerin de bağımlısı olduğu bir tür. Temposu hiç düşmeyen ilginç olaylar, bir türlü çözülemeyen gizemler, cinayet, suç, şüphe, seri katillerin olduğu polisiye romanlar, okuyucuları kendine hapsediyor.
Zihni sürekli zinde tutan heyecan, her satırla alevlenen merak duygusu polisiye romanların ayrı bir zevkle okunmasını sağlıyor. Sizin için gelmiş geçmiş en iyi 10 polisiye romandan bir seçki yaptık.
Gelmiş geçmiş en iyi polisiye roman: Sherlock Holmes
Polisiye roman okumayı seviyorsanız Sherlock Holmes serilerinden en az biri kesinlikle gözünüze çarpmıştır. Polisiye romanlara yeni merak salanlar için yine de biraz bahsedelim. Arthur Conan Doyle’un Sherlock Holmes karakteri 1887 ‘de ilk kitap yayınlandığı günden beri yaratılan en güzel kurgusal karakterlerden biri olarak edebiyat dünyasına damgasını vurmuş etkili kitap kahramanı.
Çözülmesi imkânsız gibi görünen olayları sonuca kavuşturan ve suçluları adalete teslim eden iyi huylu bir sosyopat olan Holmes, her kitapta yepyeni bir macerayla okurlarının karşısına çıkıyor. Sherlock Holmes’u okudukça, onu tüm zamanların en iyi dedektifi yapan keskin gözlem gücüne ve kıvrak zekâsına hayran kalacaksınız.
Doğu Ekspresinde Cinayet
Polisiye roman seçkisi yapıp Agatha Cristine’nin başyapıtlarından örnekler vermemek mümkün değil. 100’den fazla kitabı olan Agatha Christie’nin en çok bilinen kitaplarından biri olan Doğu Ekspresinde Cinayet, yazarın mutlaka okunması gereken en ünlü kitapları arasında yer alıyor. Kitabın kalın olmamasına aldanmayın aksiyona doyacağınız cinayet üzerine kurulu bir polisiye roman.
Londra’ya gitmekte olan tren hava şartları nedeniyle yoluna devam edemez. Yazarın hemen her kitabında geçen dedektif Hercule Poirot da trende yolculuk yapmaktadır. Yolcular hava şartlarının düzelmesini beklerken, trenin odalarından birinde bir ceset bulunur. İşlenen cinayeti çözmek için kolları sıvayan Poirot, trendeki herkesi sorguya çeker. Agatha Cristine muhteşem bir kurguyla cinayeti kimin işlediğine dair en ufak bir ipucu vermeden, sizi düşünmeye sevk ediyor.
Melekler ve Şeytanlar
Davinci’nin Şifresi adlı ünlü romanın yazarı Dan Brown’un 2000 yılında yayınlanan Melekler ve Şeytanlar isimli polisiye kitabında gizemin ve aksiyonun yanında; din, felsefe, fizik ve bilim gibi konular da işleniyor. Birden çok olayın bir arada gerçekleştiği sürükleyici maceraları sevenlerin tercih edeceği türde bir polisiye. Muhteşem bir kurgu ve zekice oluşturulmuş karakterler ile olayların muhteşem bir şekilde örüldüğü kitapta illuminati kavramından da bahsediliyor.
Da Vinci Şifresi’nin ana karakteri Robert Langdon’a yine kitabın başkarakteri. Langdon sabaha karşı bir faks alır. Langdon’dan bir fizikçinin göğsüne dağlanarak yazılmış olan bir yazıyı çözmesi istenmektedir. Bu yazıda ise Katolik Kilisesiyle aralarında yüzyıllardır süren bir çekişme olan, illuminatinin sembolü bulunmaktadır. İlluminati kilisenin tekeline son vermek ister ve çalışmalarını gizli saklı sürdürür. Melekler ve Şeytanlar, illuminati hikayelerini sevenler için sürükleyici bir roman.
Kibar Hırsız Arsen Lupen
Maurice Leblanc’ın 20. yüzyılda yarattığı Arsen Lüpen karakteriyle İngiliz meslektaşı ve Sherlock Holmes’un yazarı Arthur Conan Doyle’e selam gönderiyor. Tıpkı Sherlock Holmes gibi heyecanın daima dorukta olduğu bu polisiye seriyi diğerlerinden ayıran nokta ise zamanla efsaneye dönüşen usta hırsız Arsen Lüpen karakterinin kanunun yanında değil suçlu tarafta bulunması.
Ancak hırsız olması kibar Arsen Lüpen’in ilkesiz biri olduğu anlamına gelmiyor. Lüpen esprili, zeki, oldukça centilmen ve özgüvenli bir hırsız olarak soyulmayı hak eden kişileri hedefine alarak okuyucunun gönlünde taht kuruyor.
Inferıs
Türk polisiye romanlarının önemli yazarı Mahfi Eğilmez, Inferis adlı romanında kamu ihalelerindeki yolsuzlukları araştıran bir maliye müfettişini, o yolsuzluklarla bağlantılı görünen cinayeti aydınlatmaya çalışan polis komiserini, aynı konuyu farklı açıdan soruşturan savcıyı ve olayların peşinden koşan bir gazeteciyi nefes nefese bir takip içinde buluşturuyor. Türkiye’nin her daim çalkantılı günlerine adeta bir atıf gibi…
Aklından Bir Sayı Tut
John Verdon’un ilk roman çalışması olan Aklından Bir Sayı Tut, aynı zamanda yazarın büyük ses getiren polisiye roman serisinin de ilk kitabı olma özelliği taşıyor. John Verdon, serinin başlangıcı olan kitabında okuyucularını, serinin ana karakteri Dedektif Dave Gurney ile tanıştırıyor.
Tansiyonun bir an olsun düşmediği bir polisiye-gerilim romanı olan Aklından Bir Sayı Tut’un dedektifi, kısa zamanda bir efsaneye dönüşüyor. Zeki ve geride iz bırakmayan sıra dışı bir katilin peşine düşen Dave Gurney’in macerasına ortak oldukça her satırda adrenalininizin arttığını hissedeceksiniz.
Kızıl Nehirler
Gerilim türünde eserler veren Jean-Christophe Grange’nin ikinci kitabı olan Kızıl Nehirler, iki polisin iş birliği ile çözülen gizemli bir cinayeti anlatıyor. Bir kurgu dehası olan yazarın bu kitabında da asıl soru katilin kim olduğudur. Sırlarla dolu bir kasabada sıradan bir kütüphane görevlisi olan Remy Caillos’un cansız bedeni, bir dağın tepesindeki kayalıkların arasında bulunur.
Cesedi bulan kişi, kütüphanenin bulunduğu üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışan Fanny Fierray’dır. Cesedin üstünde birçok darp ve işkence izine rastlanır. Mesleğindeki başarıları ile ünlenmiş polis Pierre Niémans, başarısının yanı sıra sık sık şiddete başvurması ile de nam salmış biridir. Remy Caillos’un öldürülmesindeki sır perdesini aralamak üzere ortağı Karim Abdouf ile birlikte göreve atanan Niémans, cinayeti araştırmaya devam ettikçe kasaba halkı ile ilgili birçok çarpıcı gerçeğe ulaşırlar.
Nemesis
Dünyada sıralamasında İskandinav polisiye romanlarının 15 milyon sattığını biliyor muydunuz? Jo Nesbo, Nemesis adlı polisiye romanında okuyucularını çağdaş polisiyenin en etkileyici başkahramanlarından Harry Hole ile tanıştırıyor. Harry Hole’nin baş karakter olduğu hikaye Oslo’da geçiyor. Bir banka soygunu sırasında banka görevlisi öldürülünce, Dedektif Harry Hole soruşturmaya dâhil oluyor.
Harry, hiçbir iz bırakmayan soyguncunun peşindeyken, eski kız arkadaşı Anna’nın yemek davetini kabul etmesiyle kördüğüm başlıyor. Hole, akşam yemeğinin ertesinde kendi evinde uyandığında, son 12 saatti anımsayamadığını fark ediyor. Sevgilisi Anna ertesi gün ölü bulunuyor. O geceden haberdar olan biri Harry’yi tehdit etmeye başlıyor.
Harry Hole hem kendini temize çıkarmak, hem de devam eden banka soygunlarını durdurmak zorunda. Toplam süresi saniyelerle sınırlı ve salisesine kadar hesaplanmış bir banka soygunu ve tıkır tıkır işleyen soygunun doğal akışını bozan bir hareketle başlayan olaylar dizisini soluksuz okuyacaksınız.
Birimiz Yalan Söylüyor
Karen M. McManus’ın 2017’de yayımlanan romanı dört genci ve bir ölümü konu alıyor. Okuru heyecan verici ve gizemli bir maceraya sürükleyen Birimiz Yalan Söylüyor, farklı anlatım ve ölümün yarattığı şüphelere yaklaşma tarzıyla dikkat çekiyor.
Romanın çarpıcı konusu, hızlı ilerleyişi, ilgi uyandırıcı karakterlerle birleşince heyecan verici, tek seferde bitirilecek bir gerilim meydana getiriyor. Yazar McManus bir esrarı nasıl yaratacağını iyi biliyor ama romanın asıl cazibesi, her karakterin çıktığı yolculukta yatıyor. Yazar stereotiplerden ustaca kaçınarak karakterlerine detaylar eklerken, ara ara ilgi çekici ayrıntıları da kurguya yerleştirmeyi başarıyor.
Türk polisiye romanlarının Başkomseri: Beyoğlu’nun En Güzel Abisi
Türk polisiyesi denilince elbette akla ilk gelen yazarlardan biri Ahmet Ümit. Beyoğlu’nun En Güzel Abisi kitabıyla polisiye dünyasının efsanesi olan Ahmet Ümit polisiye romanda, Beyoğlu’nun virane, metruk binalarıyla iç içe geçmiş bir suç ve cinayet örgüsünü samimiyetle ve dizginleyemediği bir isyan duygusuyla aktarıyor.
Hikâyenin ana karakteri Başkomser Nevzat, Beyoğlu’nun tekinsiz arka sokaklarında yaşanan bir cinayeti çözmeye çalışırken şehrin nasıl parsel parsel satıldığına, insanların canları üzerine kurulan zenginliğe yeniden şahit olur, kahrolur. Tarlabaşı’nda yaşanan kentsel dönüşümün yarattığı yıkımı da gözlerimizin önüne seren Beyoğlu’nun En Güzel Abisi kaybedenlerin hikâyesini anlatıyor.