
Romantik Geceler: En Duygusal Aşk Filmleri
Romantik filmler her zaman tercih edilen film türleri arasında yer almazlar. Ama bazen romantik bir film için doğru ruh halinde olabilir ve böyle bir film izlemek isteyebilirsiniz. İşte tam da böyle bir ruh halindeyseniz, atıştırmalıklarınız, battaniyeniz ve yüz maskeniz hazırsa, en duygusal aşk hikayesinin başına oturabilirsiniz.
Zaten aşka aşığım diyenlerdenseniz, tüm zamanların en sevilen duygusal aşk filmleriyle hislerinizin kontrolünü kaybetmeye hazır olun. Mutlu sonları garanti edemeyiz ama unutulmayacak hikayelere şahit olacağınızdan eminiz. Ghost’dan Rüzgar Gibi Geçti’ye, şimdiye kadarki en duygusal aşk filmlerini sizler için yazdık.
Slumdog Mıllıonaıre
Slumdog Millionaire, en duygusal aşk filmleri sıralamasında liste başlarında yer alan ve aşk hikayesiyle örülmüş modern bir destandır. 2009’da En İyi Film Akademi Ödülü’nü (diğer ödüllerin yanı sıra) kazanan film, Mumbai’nin kenar mahallelerinden Kim Milyoner Olmak İster’in Hindistan versiyonunun sahnesine bir genç adamın yolculuğunun hikayesini anlatıyor.
Jamal’ın (Dev Patel) hedefi, bu arada çocukluk aşkı Latika’ya (Freida Pinto) yeniden kavuşmak. Filmin finali ise müzik ve dans sevenler için adeta bir ödül niteliğinde.
Casablanca
En duygusal aşk filmleri listemizde biraz eskiye gidiyoruz. Başrol oyuncularından Rick, II. Dünya Savaşı’nın kargaşası sırasında Ilsa ve yeni kocasının Amerika’ya kaçmasına yardım edip etmemeye karar vermesi gerektiğinde işler karmaşıklaşır. Bu film fedakarlıklarla dolu bir film ve Rick ve Ilsa, birbirlerinin yararına olduğunu bilerek yollarını ayırdıkça, geride bıraktıkları kalp yarası derinden hissediliyor.
Diğer birçok film gibi, ikilinin aşkı da yasak aşk olduğu için seyirciye çok daha yoğun ve çekici geliyor. “Casablanca” En İyi Film, Yönetmen ve Senaryo dalında Oscar kazandı.
Eternal Sunshıne of the Spotless Mınd
Film, tatlı dilli Joel (Jim Carrey) ve özgür ruhlu Clementine’in (Kate Winslet) kısa süre içinde bozulacak bir ilişki yaşayıp ayrıldıktan sonra birbirlerinin anılarının silinmesine izin veren yeni bir ameliyatı kabul etmelerine odaklanıyor.
Bunu takip eden zamanda ise Joel’in güzel anıları korumak istediğini görüyoruz. Joel’e göre en kötü ilişkiler bile hayatta bir kazanım olabiliyor ve problemlerin üstesinden gelmek de mümkün. Carrey ve Winslet, kaderleri aynı yolda olmayan ama aynı zamanda birlikte olmak isteyen bir çifti canlandırarak kariyerlerinin en iyi performansını sergiliyor.
The Notebook
The Notebook, ilk başta farklı sosyal sınıflardan olmasına rağmen aşık olan fakir bir adam ve zengin bir kız hakkında klasik bir film gibi görünebilir fakat Noah (Ryan Gosling) ve Allie (Rachel McAdams) yıllarca hem aşık hem de ayrı yaşamak zorunda kalarak seneler süren bu ayrılığın üstesinden gelecekler mi öğrenmek için mutlaka izlemelisiniz.
Filmin son sahneleri bu filmi özel kılıyor ve izleyicilerin her seferinde ağlamasına neden oluyor. İzlemeye hazır değilim, öncelikle kitabı okuyup karakterleri kendim hayal etmek istiyorum diyenlerdenseniz The Notebook kitabı raflarda sizi bekliyor.
Titanik
James Cameron’ın “Titanic”i, Jack (Leonardo DiCaprio) ve Rose’un (Kate Winslet) ölüme mahkûm aşk hikayesini izlemek isteyen sinemaseverler için muhteşem bir deneyim.
Titanik’in romantik görkemi yerini epik bir trajediye bırakırken, sosyal sınıf farkı, talihsiz aşıkların hikayelerini daha da çekici kılıyor. “Titanic”, 11 dalda, En İyi Film ve Şarkı (“My Heart Will Go On”) dahil olmak üzere çoğu Oscar rekorunu kırdı.
Doctor Zhıvago
İnanılmaz sürükleyici ve epik bir film olan “Doctor Zhivago”, Rus Devrimi zamanlarında geçiyor. Her ikisi de başkalarıyla nişanlı olan Yuri Zhivago (Omar Sharif) ve Lara Antipova (Julie Christie), aynı ordu alayına yerleştikten sonra birbirlerine aşık olurlar, ancak savaşın acımasızlıkları ile ayrılırlar.
Muhteşem bir tutkuyla anlatılan “Doctor Zhivago”, En İyi Film ve Yönetmeni “The Sound of Music”e kaptırmasına rağmen beş Oscar kazanan bir klasik olarak varlığını sürdürüyor.
Rüzgar Gibi Geçti
“Rüzgar Gibi Geçti” 1939’da tüm izleyicisini iki güçlü ve iradeli karakterin, Scarlett O’Hara (Vivien Leigh) ve Rhett Butler’ın (Clark Gable) destansı aşk hikayesine sürüklendi.
Margaret Mitchell’in en çok satan kitabından uyarlanan “Rüzgar Gibi Geçti”, tarihteki en büyük gişe başarısı oldu ve En İyi Film dahil olmak üzere 8 Oscar kazandı.
Ghost
Bu filmi izlemediyseniz birazdan yazacaklarımızı okumamalısınız, zira filmin bütün büyüsü bozulabilir. O yüzden bu noktadan sonra filmi izlemiş olanlara nostaljik bir seyir daha yaşatmak için bazı hatırlatmalarımız olacak. Sam Wheat (Patrick Swayze), Ghost’un başlangıcında öldürülür ve Sam, yaşayanlar diyarında kalan sevgilisi Molly (Demi Moore) ile iletişim kurmanın bir yolunu bulmak için öbür dünyanın kurallarını öğrenmelidir.
İnanılmaz hareketli bu film aynı zamanda sınırları aşan bir aşk üzerine çekilmiş güçlü bir hikayeye sahip. Siz de bu aşkı sürekli hatırlamak isterseniz Ghost filminin Afiş’ini satın alabilirsiniz.