Jeff Bezos ve okul öncesi çocukların ortak noktası nedir? Belki yüzeysel düzeyde çok fazla değil, ancak 2018’in e-ticaret kralı, düşük gelirli Montessori anaokullarını finanse etmek için 1 milyar dolar taahhüt etti. Bunu bilmiyor olabilirsiniz; Bezos’un kendisi de Montessori eğitimi aldı.

Bu göz alıcı bağışı ve bir Montessori programında eğitim görmüş bazı önde gelen şahsiyetleri duymak, Montessori’nin ne olduğu ve bu eğitim yaklaşımını benimsemenin potansiyel artıları ve eksileri hakkında daha fazla bilgi edinmek için can atmanıza neden olabilir.

Bu benzersiz eğitim öğretim tarzı hakkında daha fazla bilgi edinmek için yazımızı okumaya devam edebilirsiniz.

Montessori eğitimi nedir?

Montessori Metodu, 1900’lerin başında Dr. Maria Montessori tarafından geliştirilmiştir. Bu, çocukların önderlik ettiği etkinlikleri, farklı yaşlardaki çocukların bulunduğu sınıfları ve öğrencileri arasında bağımsızlığı teşvik eden öğretmenleri içeren, çocuk merkezli özel bir eğitim yöntemidir.

Dr. Montessori, çocukların ne öğreneceklerini seçerken daha iyi öğrendiklerine ve bu felsefenin bugün Montessori sınıflarında mevcut olduğuna inanıyordu. Bir Montessori sınıfı muhtemelen alışık olduğunuzdan farklı görünüyor. Bu eğitim metodunu benzersiz kılan şeyler ise şunlar:

• Çocukların gün boyunca seçebilecekleri çeşitli aktivite istasyonları.
• Öğretmenlerin sınıfın önünde durmak yerine gruptan gruba hareket etmesi.
• Geleneksel olmayan bir derecelendirme sistemi.
• Bütün olarak öğrenciye odaklanma (sosyal, duygusal, entelektüel ve fiziksel gelişimin tümü dikkate alınır).

Gelin Montessori eğitiminin bazı artılarına birlikte bakalım.

Montesori eğitiminin artıları

Eğer bir Montessori eğitimcisi ile konuşursanız, Montessori eğitimi için bir dizi övgü duymanız muhtemeldir. İşte bu övgülerden bazıları:

• Uygulamalı bağımsız öğrenmeye vurgu

Montessori sınıfları güzellikleriyle ünlüdür. Bol miktarda doğal ışık ve doğal alana sahip olmaları sınıf tasarımının ortak önceliğidir. Bir Montessori ortamının en iyi yanı, çocukların kendi bireysel hızlarında çalışmasına, gelişmesine ve öğrenmesine izin vermesidir.

• Gelişmiş sosyal etkileşim

Çocukların diğer çocukların yaptıklarından nasıl etkilendiğini hiç fark ettiniz mi? Montessori, farklı yaşlardaki çocukları aynı öğrenme ortamlarında bir araya getirerek bundan yararlanır. Çoğu Montessori sınıfı karma yaşta olur ve akranlar arası öğrenmeyi teşvik etmeyi amaçlar.

Bu düzenleme, doğal olarak, daha eşit yaştaki bir sınıfta meydana gelmeyebilecek bir büyümeye yol açabilir. Bu karma yaş grupları, çocukların birbirlerinden öğrenmelerine, birbirlerine öğretmelerine, dahil etme ve kabul etme gibi yaşam becerilerini geliştirmelerine olanak tanır.

Maria Montessori’nin Çocukluğun Sırrı isimli kitabında Montessori eğitimi prensiplerini daha detaylı inceleyebilirsiniz.

• Bağımsızlık bir dayanak noktasıdır

Bir Montessori geçmişi girişimcilik becerilerini geliştirmek için çok daha elverişlidir. Öğrenme sürecinin çoğu kendi kendine yönlendirildiği için, çocuklar geleneksel bir okul ortamında olduğundan çok daha hızlı bir şekilde bağımsızlık ve yeteneklerine güven duygusu kazanabilirler. Bir Montessori sınıfını deneyimleyen öğrenciler, kendilerini yönetme ve bağımsız düşünme konusunda daha başarılı olma eğilimindedir.

• Öğrenme sevgisi

Bu eğitim felsefesi, öğrenme sevgisini teşvik etmeye çalışır. Büyük ve uzun vadeli bu etki, Montessori eğitimi almış kişileri, insanlar ve çevrelerindeki dünya hakkında sürekli merak duymalarına ve öğrenmeyi bir okul zili çaldığında sona eren bir yükten ziyade yaşam boyu zevkli bir süreç olarak görmelerini sağlar. Bu özel fayda, tüm yaşamları boyunca çocuklarla birlikte kalabilir ve orta öğretim, kariyer, iş eğitimi yoluyla ya da sadece yaşadıkları deneyimler ve karşılaştıkları insanlar aracılığıyla itici bir güç haline gelebilir.

• Özel ihtiyaçlar dâhil

Maria Montessori’nin eğitim vizyonu, en başından beri özel ihtiyaçları olan çocukları içeriyordu. Sadece zihinsel ve gelişimsel engellileri incelemekle kalmadı, aynı zamanda özel eğitim öğretmenleri enstitüsünün eş direktörlüğünü yaptı. Montessori eğitimi ilkelerinin çoğu özel ihtiyaçları olan öğrencilere oldukça iyi hizmet ediyor.

Çocuklar farklı yaşlardaki diğer çocuklarla gruplandığından ve üç yıl boyunca aynı öğretmene sahip olduklarından, özel ihtiyaçları olan öğrenciler akranlarına ayak uydurmak için daha az baskıya ve kendi hızlarında öğrenme ve büyümek için daha fazla özgürlüğe sahip olma eğilimindedir. Sınıf sürekliliği, özel ihtiyaçları olan öğrencilerin sınıfları içinde yakın bağlantılar kurmasına yardımcı olarak, öğrenebilecekleri güvenli ve istikrarlı bir ortam sağlar.

Doğumdan İtibaren Montessori kitabı bu metot ile ilgili daha fazla bilgi almanızı sağlayabilir.