Doğu mistisizmi denince de ilk olarak akla Mısır gelir. Piramitler, firavunlar, mumyalar, göz yaşı şişeleri, hiyeroglifler, efsunlu kokular ve tabi ki Tutankamon ve Kleopatra. Batının akıl ekseninde, bilimsel dünya tasvirinin daima karşıtı olmuştur Doğunun mistik dünyası.

Mısırlıların çok tanrılı, egzotik dünyası, sırlarının bir kısmını açık etmiş olsa da hala çözülmemiş gizemli ve mistik bir tarafı muhafaza etmeye devam ediyor. Tıpkı mumyalar gibi örtüsünü kaldırdıkça daha da katmanlaşan bir yapıdan bahsetmek mümkün. Gelin şimdi katmanları bir bir açarak, filmlere, kitaplara konu olmuş bitmek bilmez zenginliğe sahip Mısır Tanrıları ve Mısır’ın bu gizemli dünyasında keşif dolu bir yolculuğa çıkalım.

Mısır mitolojisinde tanrılar

Mısır mitolojisinde yer alan tanrılar ve onların yer aldığı mitolojik öyküler benzer dönemde ortaya çıkan diğer mitolojilerle belirgin biçimde ayrılır. Mısır mitolojisinde her şey sembollerle ifade edilmiştir. Bu, batı dünyasının çok da aşina olmadığı bir dil ve anlatım şekli olduğu için her zaman gizemli ve açıklanamaz bir tarafı da içerisinde barındırır.

Mısır mitolojisinde Tanrılar büyü ve büyücülerle kol koladır. Büyücüler ve büyüler aynı zamanda Mısırlıların yaşamında da önemli yer tutar. Her tanrının ve dolayısıyla firavunun kendine ait bir kahini/büyücüsü vardır.

Güneşin yarattığı gücün sembolü olarak Mısır tanrıları arasında en kudretlisi Güneş Tanrısı Ra’dır. Ra, gizemli tanrı Amon ve ana tanrıça İsis ile birlikte ilahi toplulukta en yüksek mevkide bulunurlar.

Mitlerde tanrılar insanlara benzer şekilde davranışlara sahiptir. Duyguları vardır; yeme, içme, dövüşme, ağlama gibi eylemlerde bulunur, hastalanıp ölebilir. Bazılarının kendilerine özgü karakterleri vardır. Tanrıların yer yüzündeki temsilcileri ise firavunlardır. Firavunlar; insanlar ve tanrılar arasında arabulucu olarak görev alır. Evrendeki düzeni korumak ve tanrıların tekliflerini yerine getirmek firavunların sorumluluğudur.

Mısır’la ilgili keyifli bir serüvene hazır olun! Birsen Ekim Özen’in kitabı her yaştan kaşiflere hitap ediyor.

Firavunlar ve mumyalama

Firavunlarla ilgili önemli bir nokta da Mısırlıların ölümden sonra yaşama inanmaları ile ilişkilidir. Günümüze kadar gelen tüm gömülme törenleri, mumyalama yöntemleri ve bu süreçlerden arta kalanlar aslında bu inancın sonuçlarıdır. Ölümden sonra firavun tekrar yaşama döndüğünde rahat etmesi için tüm eşyaları hatta kedisi ve hizmetkarları bile mumyalanır, mezara öyle defnedilir. İçerisinde firavunun göz yaşı damlasının olduğu bir şişe de mutlaka baş ucuna konur. Mumyalama işlemini en kusursuz şekilde yapma talebinin aynı zamanda Mısır’da tıbbın gelişimine de olumlu katkı sağladığını biliyoruz.

Antik Mısır’ın gizemli dünyasını evinize taşımak için Gökçen Firavun ikili mumluk seti gibi estetik ve egzotik objeleri kullanabilirsiniz.

Hala çözülemeyen gizem: Mısır piramitleri

Mısır Piramitleri olarak bildiğimiz konik yapılar aslında firavunlar için tasarlanmış özel mezarlardır. Mısır’da yüzden fazla piramit olsa da en ünlüsü dünyanın yedi harikasından tek ayakta kalan yapı olan Keops. Piramitlerin mimarisi halen tam olarak çözülememiş durumda. Yapımda çalışan işçilerin piramitlerin sırrını bildikleri için yapım bittikten sonra öldürüldükleri düşünülüyor.

Piramitleri bu kadar cazip kılan içerisindeki karmaşık dehlizler, bubi tuzakları  ve mezarlar olduğu kadar kralın sahip olduğu hazineleri de barındırmasıdır. Maalesef keşfedildikten sonraki yıllar içerisinde hazinenin tümü yağmalanmış. Krallığa dair elde kalan antik heykel, takı ve eşyalar Kahire’de yer alan Mısır Arkeoloji Müzesi’nde halen sergilenmekte. Müze, ayrıca firavunlar için yapılan mücevher işlemeli tabutlara ve mumyalara da ev sahipliği yapmakta.

Müze içerisinde en etkileyici eser; mezarı neredeyse olduğu gibi bulunan Tutankamon için tasarlanmış cenaze maskesidir. Saf altından yapılan ve değerli mücevherlerle süslen bu maske dünya üzerinden bilinen en ikonik objelerden biridir.

Tutankamon ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek için Bill Price’ın keyifli ve sürükleyici eserini okumanızı tavsiye ederiz:

Yapılan tüm kazı çalışmaların rağmen ne Mısır dünyasının ne de Mısır piramitlerinin gizemi tam olarak çözülebilmiş değil. Çölün kumları altında, yerin üzerindekinden bile büyük bir zenginlik olduğu tahmin ediliyor. NASA tarafından kızılötesi teknolojiyle çekilen fotoğraflarla çölde henüz açığa çıkmamış 17 piramit bulundu. Bunun yanı sıra bine yakın mezar ve üç bin antik dönem evi de çöl kumu altında gün ışığına çıkacakları günü beklemeye devam ediyor.

Arkeoloji meraklılarını yeterince heyecanlandırdıysak yedi büyüleyici keşfe göz atmak için sizi diğer sayfamıza alalım.