
Lidyalılar Özellikleri: Anadolu’nun İlkçağ Uygarlığı ve Kültürel Mirası
Antik Çağ uygarlıkları arasında ticari çalışmalar açısından ön planda bulunan Lidyalılar, Lidya ismi verilen bir alanda yaşam mücadelesi vermesi ile bilinir. Bu medeniyetin geçmiş zamanda Hititler ve Friglerin himayesi içerisinde kaldığı da biliniyor. Kral Giges zamanında Lidyalılar devleti oluşturulduğunda bu medeniyetin ayağa kalkmaya başladığı görülür. Lidyalıların tarihten çekilmesinde önemli bir rolü olan devlet ise Persler olarak biliniyor fakat geçmişte Kral Yoluna kadar yayılmış olan yaşam alanı ile Lidyalılar, pek çok medeniyet ile bağlantılı oluşundan dolayı insanlık tarihine adını yazdırmayı başaran toplumlardan olmuştur. Konuşma dilleri, Hitit dili ile birbirlerine benzemektedir. Lidyalılar Anadolu topluluğunun ayırt edici Hint-Avrupa Lidya dilini konuşan, batı Anadolu alanındaki Lidya ‘da yaşamlarını sürdüren Anadolu halkıydı. Dil tarafından gün yüzüne çıkan ve milattan önce 2000’li yıllara kadar uzanan geçmişleri hakkında ortaya sunulan sorular, dil tarihçileri ve arkeologlar tarafından tartışma konusu olmaya devam ediyor. Strabon’un zamanında milattan önce 1000’li yıllarda kendisi tarafından tutulan arşivler arasında son kez doğruluğu kanıtlanmış bilgilere göre, güneybatı Anadolu Kibyra’da en son Ortaçağ’dan kısa bir süre öncesine kadar ayrı bir Lidya kültürü yaşamlarını sürdürmüştür. Lidya’nın başkenti Sfard ya da Sardis idi. Tunç Çağına kadar ulaşılan üç hanedanlığı barındıran kayıt edilmiş tarih devletleri, gücünün ve başarılarının uç noktalarına, Lidya’nın kuzey doğusunda bulunmuş olan komşu Frigya gücünün çöküşüne denk gelen bir dönemde, milattan önce 6. ve 7. yüzyıllarda ulaşmış. Lidya gücü, milattan önce 585 yılındaki Halys Savaşı ve milattan önce 546 yılında Büyük Malius tarafından mağlubiyet almasından sonraki zamanlarda başkentlerinin düşmesiyle bir anda bitivermiş. Antik Çağ uygarlıklarından biri olan Lidyalılar, Anadolunun batısında çevreye bölgelere yayılma gösterdiği bilinen bir medeniyettir. Lidya olarak isimlendirilen bu yerleşim yerlerine yerleşen Lidyalılar, Hint- Avrupa soyundan gelen bir topluluktur. Aynı zamanda Anadolu topraklarında hayatlarına devam eden Lidyalıların ilk olarak Hititlerin, daha sonra ise Friglerin himayesi altında olduğu belirtiliyor. Geçmiş zamanda Lidyalıların hayatlarına devam ettirdiği yerleşim yerlerinin günümüzde hangi illerin yer aldığı hangi coğrafyaya denk geldiği de sıklıkla sorulan sorular arasındadır. Gediz Nehri ile Küçük Menderes vadilerinin olduğu bu bölgede yaşayan Lidya’nın, şimdiki zamanda Uşak ve Manisa şehirlerinin arasında bulunduğu topraklarda konumlanmış olduğu tahmin ediliyor. Bununla birlikte Lidyalıların dağılma gösterdiği bu yerlerin, bu medeniyet tarih sahnesinden çekildikten sonra da Roma İmparatorluğu’na kadar uzanan zamanda Lidya olarak adı geçtiği biliniyor. Önceki zamanlarda Lidyalılar’ın bulunmuş olduğu bu toprakları çevreleyen yerler ise doğuda Frigya, batıda İyonya, kuzeyde Misya ve güneyde Karya olarak kayıtlarda bulunuyor.
Lidyanın Başkenti Neresidir?
Şimdiki zamanda Manisa ve Uşak şehirlerinin arasında bulunduğu bir yerde dağılma gösteren Lidyalılar adlı medeniyetin, Kral Giges’in hüküm sürdüğü zamanlarda kurularak tarih sahnesinde adından söz ettirmeye başladığı biliniyor. Bu medeniyetin yaşam sürdüğü Lidya yerleşim yerinin başkenti ise Sardes olarak isimlendirilir. Kral Yolu’nun ilk noktası olarak bilinen Sardes, şimdiki zamanda Manisa ilinin Salihli ilçesinde bulunmakta. Salihli ilçesinde Sardis adıyla ziyaret edilen bu antik yerleşim alanı, geçmiş dönemlerde Lidya’nın başkenti olarak pek çok tarihe tanıklık etmesiyle dikkat çekiyor. Lidyalıların başkenti olan Sardes, aynı zamanda önceki dönemlerde bu medeniyetin kültür ve sanat merkezi olarak tavsif edilmesiyle bilinen bir yerdir. Bu yüzden Lidyalıların tarih, sanat ve ticaret alanında yürüttüğü pek çok işe Sardes kentinin şahitlik ettiği söyleniyor. Şimdiki zamanda bu antik şehirde yer alan pek çok kalıntı, Lidyalıların geçmişte olan yaşantısına ışık tutmayı sağlıyor.
Lidyalılar Parayı Ne Zaman Buldu?
Milattan önce 687 senesinde var olduğu bilinen Lidyalılara yönelik olarak en fazla araştırılan unsurlardan bir tanesi de paranın bulunmasıdır. Şöyle ki Lidyalılar tabiri kullanıldığı zaman akla ilk olarak parayı bulmaları geliyor. Parayı bulan ilk medeniyet olarak bilinen Lidyalılar, madeni parayı kullanan ilk uygarlıktır. Geçmiş dönemde Sümerler ile Mısır’da da para kullanılmaya başlandığı da bilinmekte fakat bu toplulukların para yerine geçen nesneler çeşitli metaller ile arpa gibi tahılları barındırır. Bu sebeple ilk önce gümüş daha sonra altın madenini para olarak kullanmaya başlayan medeniyet Lidyalılar olmuştur. Lidyalılar ile ilgili bilgiler toplarken üzerinde durulması gereken en önemli unsurlardan bir tanesi de bu medeniyetin ilk madeni parayı icat ederek insanlık tarihine hangi açıdan katkıda bulunmuş olmasıdır. O zamanlarda sikke olarak isimlendirilen madeni parayı ilk defa kullanmaya başlayan Lidyalılar, para olarak değerli madenler olan altın, bakır, nikel, gümüş, metal ve alüminyum maddelerini karıştırarak para elde etmiş olan bir medeniyettir. Lidyalılar’ın bu zamanda kullanmış olduğu ve sikke ismi verilen değerli madenlerden paraları üreterek, ilkel çağlarda ticaret amaçlı kullanılan takas yöntemlerinden daha kolay bir hale getirmiş ancak bu sikkelerin diğer uygarlıklar ile yapılan ticari anlaşmalar sonucunda yayılma olduğu bilinir. Bununla beraber Lidyalıların bulmuş olduğu ilk madeni paralar, şu anki dönemle birlikte altın gibi kıymetli madenler ile kağıt ve madeni paranın ilk çıkış noktasını oluşturmuş.
Lidyalılar Ne Zaman Yıkıldı?
Lidyalılar’ın son hükümdarı olan Krezüs döneminde Lidya hükümeti, en zirve dönemini yaşaması ile ön plandaydı. Başkenti sanat ve kültürün ana noktası olarak kabul edilen Lidya’nın, bu zamandan sonra ise çöküş dönemine girdiği biliniyor. Adalara yani Ege Denizi’ne çıkmak istemediği duyulan Pers Kralı Kyros’un, Mısır ile birleşme içerisinde olan Lidya Kralı Krezüs’ü mağlup ettiği görülür. Bu sebeple milattan önce 546 senesinde Pers Kralı Kyros, Lidya Krallığı’nın tarihin tozlu sayfalarına göndermesine neden olmuştur.
Lidyalılara Kim Son Vermiştir?
Persler Kiros liderliğinde ve o dönemlerde Medlerin hükümdarlığına son vermiş ve topraklarını kendi toprakları yapmış. Perslerin kalabalık ve kuvvetli olması diğer topluluklara karşı ürkmelerini en aza indiriyormuş. Bu vesile ile ekonomik açıdan üstün olan bu zengin medeniyet Perslerin hedefi haline gelmiş. Bir rivayete göre Kiros milattan önce 546 yılında başkent Sardes’e saldırmış ve Lidyalıların hükmüne son vermiştir. Lidyalılara yaşamları boyunca saldırıda bulunan tek topluluk Pers İmparatorluğu değildir. Başkent Sardes Frigleri bitiren Kimmerler tarafından ve göçebe bir medeniyet olan Trerler tarafından da saldırıya uğramış.
Lidyalıların Askeri Yapısı
Lidyalıların askeri yapısı da esasında ekonomik oranıyla bağlantılıdır. Zira lidyalılar paralı askerliği de bulmuşlardı. Medeniyetin ekonomik durumu çok iyi olduğu için askeri yapılanma da dahil olmak üzere her şey paraya çıkıyor.
Lidyalıların Eserleri
Lidyalıların insanlık tarihine yapmış olduğu en büyük eser tartışmaya kapalı bir şekilde paradır. Lidyalıların birçok eserde imzası bulunmuştur. Sardes’te üretilen muazzam halılardan, içlerine parfüm ve boya konulan şişelere kadar hepsi Lidyalılara ait. Mimari açıdan inşa ettikleri tapınaklar, mezarlar, Lidya medeniyetinde büyük bir öneme sahipti. Hayranlıkla baktıran o taş işçiliğiyle inşa edilen Sardesteki Kybele (Kibele) Tapınağı buna verilen en güzel örneklerinden birisidir. Üstelik mezarlarına gelecek olursak Lidyalılar ölülerini aynı Frigyalılarda olduğu gibi yığma tepelerin (Tümülüs) altlarına gömmüşler.