
Küresel Isınmadan Ekolojik Kirliliğe: Daha iyi bir dünya için alabileceğiniz 10 bireysel önlem
Küresel ısınma konusu günümüzde çok daha bilinir hale geldi. Çünkü küresel ısınmanın etkilerini giderek daha çok hissetmeye başladık. İklim değişiklikleri, gıda yetersizlikleri, kirli hava her geçen gün insanları daha çok etkiler oldu. Bilim insanları da son 50 yıldaki sıcaklık artışının insan hayatı üzerinde fark edilebilir etkileri olduğu görüşünü ileri sürüyor. Ve eğer büyük çaplı önlemler alınmazsa küresel sıcaklığın ortalama 2 derece daha artacağı düşünülüyor. Bu da fırtınalara, kuraklığa, kasırgalara yol açacak iklim değişikliğinin, dolayısıyla da kıtlık, salgın hastalıklar ve insanlığın baş etmekte zorlanacağı pek çok sorunun artması demek.
Küresel ısınma nedir?
İnsan faaliyetlerinin atmosfere yaydığı gazların sera etkisi yaratması sebebiyle dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma deniyor. Küresel ısınmayla birlikte buzullar eriyor ve buzulların içerisinde kalan eski ormanların oluşturduğu karbondioksit açığa çıkıyor. Bu da yine sera gazı etkisini artırarak küresel ısınmayı tetikleyen bir kısır döngü gibi devam ediyor.
İnsan nüfusunun sürekli artması, buna bağlı olarak tüketimin ve endüstriyel üretimin artması; fosil yakıtların kullanılması, ormansızlaşma gibi nedenlerle karbondioksit, metan ve diazot monoksit gazların atmosferdeki yığılması sürekli artış gösteriyor.
Küresel ısınma hayatımızı nasıl etkiliyor?
Buzullar eriyor, deniz suyu seviyesi yükseliyor, kıyı kesimlerde toprak kayıpları artıyor. Belki çoğumuzun fark edemeyeceği bütün bu doğa olayları bizi çok etkileyen başka iklim olaylarını tetikliyor. Dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınlar daha sık yaşanıyor. Bazı bölgelerde şiddetli kuraklıklar ve çölleşme etkili oluyor. Mevsimlerin uzunluğu ve zamanı değişiyor. Bütün bu iklim değişikliklerinden olumsuz etkilenen bitki ve hayvan türleri ya azalıyor ya da tamamen yok oluyor. Dünya üzerinde yaşanan her olumsuz değişiklik sonuçta yine insanı etkiliyor.
Günlük kişisel problemlerimizin yanında bunlar bize çok uzak gerçeklermiş gibi gelse de iklim değişikliğini ve bunun etkilerini yaşamaya başladık aslında. Bu yüzden biraz silkinip bireysel olarak bu gidişi yavaşlatmak için ne yapabiliriz konusunu düşünmenin vakti çoktan geldi de geçiyor bile… Türkiye ne yazık ki küresel ısınma konusunda alınan önlemler hususunda çok geride. Daha iyi bir dünya için alabileceğiniz 10 bireysel önlemi öğrenerek ve çevremize anlatarak bireysel sorumluluğumuzu yerine getirmekle işe koyulabiliriz.
1- Doğru bilgiye ulaşmak
Sorunu ve çözümlerini doğru bilmediğimiz bir şeyle baş etmek zordur. Bilgi kirliliği bizi çok kolay içerisine çekebiliyor. Küresel ısınma, iklim değişikliği ve bunların çözüm yolları gibi önemli bilgileri doğru öğrenmek doğru adımları atmanızda faydalı olacaktır. Ne kadar çok öğrenirsek etrafımızı bilgilendirirken karşılaşacağımız sorulara o kadar doğru yanıtlar verebiliriz.
2- Enerji tasarrufu
Küresel ısınmanın en temel sebebi enerji tüketimidir. Elbette bireysel enerji tüketimi size endüstriyel tüketimin yanında çok küçük miktarlar gibi gelebilir ama herkes kendi tasarrufunu sağladığında milyarlarca insanın yaptığı küçük tasarruflar büyük bir şeye dönüşür. Üstelik daha az tüketerek, yani gerçekten ihtiyacınız olmayan şeyleri almayarak da enerji tasarrufu yapabilirsiniz.
Örneğin doğalgaz rahatlığına çok kolay alıştık. O kadar kolay alıştık ki kışın doğalgazı sonuna kadar açıp evde tişörtle geziyoruz. Oysa kombiyi belli bir ayarda tutup daha kalın giysiler giyinerek hem daha az enerji tüketmiş hem de cebimizi korumuş oluruz.
Aynı şey yazın klima rahatlığını abartmamızla da ortaya çıkıyor. Bütün arabalar, ofisler sanki kış ayındaymış gibi soğuk olmak zorunda sanıyoruz. Aslında bu sağlığımızı çok ciddi anlamda bozan bir durum. Dışarıda hava çok sıcakken klimanın sonuna kadar açık olduğu bir yere girdiğinizde vücudumuz bir anda ısı değişikliğine uğruyor. Bu hem o anda hasta olmamıza sebep olacağı gibi hem de vücudumuzun termostat ayarlarını bozuyor. Kısacası katlanılamayacak bir durum olmadıkça arabanızın kliması yerine pencereleri açabilirsiniz. Evdeki klimanızın soğukluk ayarını iki derece daha yükselterek yani sadece iki derece daha sıcağa katlanarak yılda 900 kg’a kadar karbondioksitin üretilmesine engel olabilirsiniz.
Evinizde veya ofisinizdeki normal ampulleri ve floresanları tasarruflu ampullerle değiştirebilirsiniz. Böylece daha az sera gazı üretmiş olursunuz. Diğer yandan da faturanızı azaltmanıza yardımcı olur. Ampullerin değişimini yapmadan önce tesisatınızı gözden geçirmenizde fayda var. Çünkü tasarruflu ampuller normallerine göre biraz pahalıdır ve bozuk tesisat bu ampullerin çabuk bozulmasına sebep olabilir.
Daha az enerji ve su tüketmek için kısa duşlar alın. Çamaşır ve bulaşık makinesi kullanmak için çamaşırın ve bulaşığın yeterince birikmesini bekleyin. Sudan tasarruf etmek için bulaşıkları makinede yıkamak iyi bir fikir olabilir ama makineyi yeterince doldurmadıysanız gereksiz yere elektrik harcadığınızı ve bulaşık deterjanı gibi ağır kimyasalların suya daha fazla karışmasına sebep olduğunuzu aklınızda bulundurun.
Aman bir kereden bir şey olmaz diye bahaneler üretmeyin. Alışkanlıklar yapa yapa kazanılır.
3- Elektrikli aletleri düğmesinden kapatın ve fişten çekin
Aslında bu konuyu enerji tasarrufunun içerisinde ele alabiliriz ama o kadar önemsenmeyen bir şey ki detaylandırmakta fayda var. Kullanmadığımız zaman ışıkları kapatın. Bu size sadece parasal olarak zarar vermiyor. Elektrik üretmek için fosil yakıtlar kullanıldığından hava kirleniyor, elektrik üretimi için kurulan HES’ler su kaynaklarımızın zarar görmesine sebep oluyor ve doğal yaşamı mahvediyor.
Aynı şekilde televizyon, bilgisayar, ısıtıcı gibi bütün elektrikli aletleri açık bırakmayın ve hatta fişten çekin. Hem enerji tasarrufu yapmış olursunuz hem de bu aletlerin ömrünü uzatacağınız için bu iki kez tasarruf sayılır. Elektrikli aletleri standby’da da bırakmak kapatmış olmak demek değildir. Aletler çok az da olsa yine elektrik tüketmeye devam eder. Böyle küçük detaylara dikkat ederek karbondioksit emisyonunuzu yaklaşık olarak yüzde 10 oranında, ailenizin kalabalıklığına göre daha da fazla azaltmış olursunuz.
4- Şehir içi ve şehir dışı seyahat tarzınızı değiştirin
İster uzun yol olsun ister şehir içi seyahatlerinizi paylaşımlı araçlarla yapabilirsiniz. Yazın memleketinize gidiyorsanız ve aracınızda yer varsa, memlekete gideceğini düşündüğünüz insanlara haber verin ve aracınızı onlarla paylaşın. İşe giderken paylaşımlı araç uygulamalarını kullanabilirsiniz. Sizinle aynı bölgede çalışan birileri ile yolculuğunuzu paylaşmak hem trafiği hem de çevre kirliliğini azaltır. Kısa mesafelere yürüyerek gitmek de öyle… Üstelik sağlığınıza da faydası var.
Metropollerde daha az mümkün olmakla birlikte bisiklet şahane bir ulaşım aracıdır. Eğer bir kez alışırsanız özellikle yazın severek kullanacağınızdan şüphemiz yok. Araç kullanmak zorundaysanız aracınızın bakımlarını zamanında yaptırın. Motorlu taşıt sahiplerinin yalnızca % 1’i bile araç bakımlarını düzenli yaptırdığı takdirde, yılda 450 bin tondan fazla karbondioksitin üretilmesi engellenebiliyor. Ayrıca aracı yavaş kullanmak da yakıt tasarrufu sağlıyor ve tasarruf edilen her 4 litre benzin 10 kg karbondioksitin havaya karışmasının engellenmesi demek.
5- Alışverişinizi olduğunuz yerde yapın, yerli malı kullanın
Bu tabi ki bütün alışverişinizi internetten yapın demek değil. Örneğin olduğunuz yerde marketler ve pazarlar varsa market alışverişi için boşuna arabayla alışveriş merkezine gitmeyin.
Belli bir yaşın üzerindekiler bilir. Ekonomik kalkınmayı desteklemek için insanları bilinçlendirmenin en önemli öğelerinden biri yerli malı haftalarıydı. Yerli üretimi desteklen bu kutlama kültürü her nedense tarihe karıştı. Bir yandan bu konudaki bilincimizin azalması diğer yandan marka takıntımız ülkemizde belki daha kaliteli muadili olan bir ürünü illa yurt dışından getirtmemize sebep oluyor. Oysa yurt dışından getirilen mallar hem daha pahalıya mal oluyor hem de uçak ve kamyonlarla taşındığı için büyük miktarlarda fosil yakıt kullanılmasına sonucunu doğuruyor.
6- Ağaç dikin, tohum atın, toprağı neşelendirin
Kendi bahçeniz varsa çok şanslısınız, yoksa belki yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan hobi bahçelerini bir araştırabilirsiniz. Bu da imkân dâhilinde değilse evinizin etrafındaki topraklara, apartmanın önündeki girişlere, saksılarınıza ağaç, tohum ne bulabiliyorsanız dikin. Çocuklarınıza bitkilerin değerini öğretin. Ve lütfen yaylalara yahut ormanlara gittiğinizde kır çiçeklerini kopartmayın. Çünkü ne yazık ki arılar da, onların döllenmesine yardımcı olduğu bitkilerin türleri de giderek azalıyor…
Havadaki karbonu alıp nefesimiz olan oksijeni veren ağaçlar aynı zamanda kışın rüzgârı keser ve buharlaşmayla oluşan soğumayı önler. Hava ne kadar az soğuk olursa evlerimizin ısınma faturaları da o kadar azalır. Yazın da ağaçların gölgesi sayesinde soğutma ihtiyacını azaltıp enerji faturasını, dolayısıyla fosil yakıtı kullanımını azaltabiliriz. Bu yüzden bir küçük fidana verdiğimiz zarar yahut diktiğimiz küçük bir fidanın faydası bile aslında bize geri döner.
7- Güneş ve rüzgâr enerjisi kullanın
Güneş enerjisi temiz enerjilerden biridir. Doğanın dengesini bozmadan sıcak su elde edebilir, evinizi ısıtabilir ve elektrik enerjisi üretebilirsiniz. Yerel yönetimlerden veya hükümetlerden temiz enerjinin yaygınlaştırılmasını ve desteklenmesini ısrarla isteyin.
Solar güneş enerjili şarj olabilen ledli bahçe lambası bahçesi olanlar için muhteşem bir ürün. Hem bahçenizi ışıl ışıl gösterecek hem de doğanın korunmasına yardım etmiş olacaksınız.
Mümkün olduğunca iyi tarım uygulamaları ile üretilmiş ya da organik ürünleri satın almaya özen gösterin. Organik tarım yapılan toprak, kimyasal tarım yapılan topraktan çok daha büyük miktarlarda karbondioksit süzer. Organik tarımla, kimyasal gübre kullanımı sonucu açığa çıkan ve yine bir sera gazı olan azot oksit atmosfere daha az salınmış olur.
8- Evde yemek yapın, her konuda tasarruflu olun
Her yıl tonlarca gıda çöpe gidiyor. Bu gıdalar üretilirken ayrı enerji harcıyoruz, yarattığı çevre kirliliğini önlemek için ayrı… Evde, yiyebileceğimiz kadar yemek pişirip onu tüketmek yalnızca sağlıklı değil aynı zamanda enerji tüketimi açısından da daha tasarrufludur. Ne kadar az et yer ve şarküteri ürünleri ne kadar az tüketirseniz sera gazlarının azaltılmasına o kadar katkı sağlamış olursunuz.
9- Geri dönüştürülebilir ürünler kullanın
Alışveriş yaparken aldığınız ürünlerin aşırı paketlenmiş olmamasına özen gösterin. Bu tür çevreye zararlı maddeleri mümkün olduğunca satın almamak konusunda dikkatli olun. Daha az poşet tüketin. Alışveriş torbalarınızın ve satın aldığınız ürünlerin ambalajlarının geri dönüşümlü olması çevreyi korumak açısından oldukça önemlidir. Cam, karton, plastik gibi çöpleri muhakkak geri dönüşüm çöplerine atın. Evinize çok yakın bir yerde yoksa bile iki sokak ötede muhakkak geri dönüşüm kutusu vardır. Eğer o kadar yakında da yoksa diğer çöplerden ayrı bir çöp poşetine koyun ki ayrıştırılması kolay olsun. Çöpleri asla yakmayın… Çamaşır suyu gibi ağır kimyasalları daha az kullanın. Çevreyi daha az kirletmeye özen gösterin.
4’lü sıfır atık kutusu seti ile çöp konusunda bütün problemlerinizi çözebilirsiniz. Üstelik dış mekan için de uygun bir malzemeden üretildi.
10- Çevre konusunda duyarlı olun, hakkınızı arayın!
Kişisel olarak alacağımız önlemler elbette ki çok değerlidir. Ancak bu önlemlerin artırılması ve endüstriyel ölçekte uygulanması daha da büyük önem taşır. Karar mekanizmalarını, yerel yönetimleri, siyasete yön verenleri, üreticileri sanayicileri bu konuda sıkıştırmak ve önlem almalarını sağlamak da bireysel vazifemizdir.
Siyasilerden enerji verimliliği ve tasarrufu için önlem almalarını, temiz enerji kaynaklarının geliştirilmesini ve daha çevreci ulaşım araçlarının yaygınlaştırılması için yasalar çıkarmalarını talep etmek, çevre kirliliğine ve ekolojik felakete neden olacak faaliyetlerin engellenmesini istemek vatandaşlık hakkımız ve görevimizdir. Bireysel olarak yapamıyorsak bile enerji tasarrufu, ağaç dikme, çevre koruma gibi konularda çalışan sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına katılarak üzerimize düşen görevleri yerine getirebiliriz.
Nihayetinde kişisel tercihlerimizin ve davranışlarımızın, küresel iklim değişimi ve bizi yönetenlerin üzerinde büyük etkisi olduğunu unutmamak gerekiyor. Sadece insanların değil diğer canlıların da yaşamını tehlikeye sokan çevre kirliliğini önlemek için tercihlerimizi doğru yapmalı ve iklim değişikliği ile mücadelenin yaygınlaşmasını sağlamalıyız.
Seyahat ederken çevreye duyarlı kalabilmek ve daha az zarar vermek için “Ekoturizm nedir? Çevre dostu seyahat” konulu yazımızı inceleyebilirsiniz.