
Klostrofobi Nedir? Klostrofobinin Belirtileri ve Nedenleri
Kapalı alanda kalmaktan, kilitli kalmaktan vb. durumlardan korkan insanların, psikolojik olarak yaşadığı probleme klostrofobi ismi veriliyor. Dışarıya panik atak, titreme ve nefes alamama gibi yansıyan klostrofobi çeşitli sebeplerle ortaya çıkabiliyor. Bu tarz problemi olan insanlar genelde asansöre binemiyor ve uzun süre kapalı alanda kalamıyor. Bu da kişinin yaşam kalitesini düşürerek bireysel yaşamını epey kısıtlıyor.
Klostrofobik kişiler asansör ve metro gibi toplu taşıma araçlarına binmekten korkar. Genelde merdiven, yaya yolu gibi alanları kullanmayı tercih eder. İnsanların yüzde beşi söz konusu problemden muzdarip. Klostrofobi durumunun etkileri geniş ve ağır ölçekli olsa da bireyler bu korku ile yaşamayı sürdürebiliyor. Kapalı alan fobisini geçmişte yaşanan bir olay meydana getirebileceği gibi, bir olayın karşısında verilen tepki de meydana getiriyor veya nedensiz şekilde yaşanan durum karşısında ortaya çıkabiliyor.
Klostrofobi Belirtileri Genel Bakış
Klostrofobi kapalı alanda kalmaktan veya kilitli kalmaktan korkma durumu. Kapalı alan korkusu son derece üzücü bir durum olup, her zaman net bir nedeni bulunmuyor. Kişinin klostrofobik kaygıdan kurtulması için düşünce sürecini tanıması ve kaygılarını kontrol altına alması sürecin en önemli noktalarından biri. Klostrofobinin belirtileri çeşitli şekillerde ortaya çıkıyor. Bunlar arasında aşağıdakiler sayılabiliyor:
- Bireyler kapalı bir ortama girdiği zaman nefesi daralabilir. Bir süre sonra ise boğulma ya da nefes alamama gibi çeşitli hislere kapılabiliyor.
- Kapalı alanlara girildiğinde ayakların ve ellerin kilitlenmesi, panik atak geçirilmesi durumu oluşabiliyor.
- kapalı alanlarda duvarların kişinin üzerine üzerine geldiğini hissetmesi. Yoğun bir bunalma ve dışarı çıkma arzusu.
- Bireyler söz konusu durumlarda duvarların üzerine geldiğini ve kasılıp kaldıklarını düşünebiliyor. Akabinde ise yoğun korku, ağlama ve dışarı çıkma hissi oluşuyor.
- Yukarıdaki durumlardan ötürü oluşan korku en şiddetli noktaya ulaştığında kişi panik atak durumunu yaşayabiliyor.
Söz konusu durumlar klostrofobi yaşayan her insanın başına gelebiliyor. Bu gibi durumlarla karşılaşan insanların ise psikolojik destek görmeleri tavsiye ediliyor.
Klostrofobinin Tetikleyicileri
Klostrofobi çeşitli durum veya duyguların sonucunda ortaya çıkabiliyor. Çeşitli olaylara maruz kalınmasa bile o durumları düşünmek bile klostrofobiyi tetikleyici rol oynayabiliyor. O nedenle herhangi bir kötü deneyim yaşanmasına gerek duyulmuyor. Klostrofobiyi tetikleyen unsurlar arasında şunlar yer alıyor:
- Düzlemler
- Asansörler
- Tüneller
- Tüp trenleri
- Döner kapılar
- Halka açık tuvalet
- Merkezi kilitli araçlar
- Araba yıkamacılar
- Mağaza soyunma odaları
- Mühürlü pencereli otel odaları
yukarıdaki unsurlardan birini dahi yaşayan insanlarda klostrofobi görülebiliyor. Son 6 ay boyunca, kalabalık bir alanda olmak ya da kapalı bir mekanda bulunma konusunda endişe yaşayan insanlarda klostrofobi görülebiliyor. Kapalı alanlarda kalma durumundan kaçınma refleksi gösteren insanların klostrofobiden etkilendiği söyleniyor.
Klostrofobi Belirtileri Nelerdir?
Klostrofobi çeşitli şekillerde belirti gösterebiliyor. Belirtileri genelde panik atak ve anksiyete yaşanan belirtilere benziyor. O nedenle insanlar panik atak, klostrofobi ve anksiyete durumunu karıştırabiliyor. Panik ataklar, kapalı alan fobisi olan insanlarda yaygın biçimde görülebiliyor. Üzücü ve korkutucu biçimde ortaya çıkan bu belirtiler genelde uyarılmadan meydana gelebiliyor.
Aşırı endişe duygularının dışında panik atak da çeşitli fiziksel belirtilere sebebiyet verebiliyor.
- boğulma hissi
- hızlı kalp atışı
- terleme
- titreme
- ağız kuruluğu
- baygın hissetme
- tuvalete gitme ihtiyacı
- kulaklarında çınlama
- Sersemlik ve şaşırmışlık hissi
- sıcak basması ya da titreme
- nefes darlığı veya nefes darlığı
- göğüs ağrısı ya da göğüste bir sıkışma hissi
- mide kelebeklenme hissi
- mide bulantısı
- baş ağrısı ve baş dönmesi
- uyuşma, iğne ve iğnelenme hissi
- şaşkın ya da öfkelenmiş hissetme
- Çok yoğun bir korku durumu,
- Her şeyin kontrolden çıkması hissi,
- Nefes almada zorlanma ve boğulma hissi,
- Bulunulan yerden kaçma isteği,
- Ağlama ve öfke nöbeti,
- Zarar görmekten ve hatta ölmekten korkma durumu
- Ter basması, terleme ve titreme,
- Nabız yükselmesi ve hızlı nefes alıp verme durumu
- Baş dönmesi ve mide bulantısı
- Bayılma endişesi ya da bayılma
Yukarıdaki hususlar üzücü ve korkutucu biçimde ortaya çıkan belirtiler arasında bulunuyor. Söz konusu durumlarla karşılaşıldığında mutlaka psikolojik destek alınması tavsiye ediliyor. Bu sayede klostrofobinin şiddeti azaltılabileceği gibi tamamen yok da edilebiliyor.
Klostrofobi Tedavisi Nedir?
Klostrofobisi olan çoğu birey birçok belirti ile baş başa kalabiliyor. Hatta pek çok insan resmen teşhis konulmasa bile kapalı alan korkusu ile karşı karşıya kalabiliyor. Kapalı alanlardan korunmak üzere büyük bir özen gösterebiliyor ancak doktordan ya da psikolog gibi davranış terapisi konusunda uzman olan kimselerden yardım alınması son derece önemli olabilir. Bu sayede gerçekci ve etkili bir tedavi uygulanıyor. Birey daha hızlı bir ilerleme sonucunda iyileşebiliyor. Klostrofobi, kokuya sebebiyet veren duruma yavaş yavaş maruz kalınması süreciyle de başarılı bir tedavi yöntemi izlenebiliyor. Hatta hasta iyileştirilebiliyor. Söz konusu klostrofobi tedavisi desensitizasyon ya da pozlama tedavisi olarak da geçiyor. Birey kendi kendine yardım tekniklerini kullanarak iyileşebiliyor. Bunları profesyonelin yardımıyla yapması da mümkün oluyor. Bu sayede daha hızlı ve etkili bir iyileşme süreci görülebiliyor.
Bilişsel davranışçı terapi, genelde fobisi olan bireyler için son derece etkili oluyor. Bilişsel davranışsal terapi hem duyguları hem de davranışları araştıran, ilgili fobi ile başa çıkmanın etkin yollarını geliştiren bir terapi. Uzman bireyin korkularını, korkularının nedenlerini öğrenerek rahatlatıcı bir tedavi yöntemi uyguluyor.
Kapalı Alan Korkusu Nasıl Yenilir?
Klostrofobi, yani kapalı alan korkusu tedavi edilmediğinde, korkuların nesnesinden kaçıp rahatsızlık ile baş edildiği fark edilebiliyor. Asansör yerine merdivenlerin kullanımı, metroya binmek yerine yürümek ya da otobüse binmek ve dar yerlerden kaçınarak hareket etmek durumunda kalınabiliyor. Çıkışlar için ise her kalabalık alanları tarama ya da kapıya yakın durma tercihinde bulunuluyor. Kimi bireylerin kaygıları çok fazla olduğunda ise evlerini terk etmekten korku duyabiliyorlar. Dar alanlardan kaçınılması, klostrofobiyi ortadan kaldıran bir durum değil. Tedavi görmenin ilk yolu, uzman bir psikolog ya da farklı bir ruh sağlığı uzmanına görünmek oluyor. Bu aşamada birkaç tane tedavi yardımcı olabiliyor:
Maruz Kalma Tedavisi
Kapalı alan korkusunun aşılmasına yardımcı olmak amacıyla bireyi yavaş yavaş korkutan durumların içerisine sokuyor. İlk başlarda, dar bir alanın fotoğrafına bakılabiliyor. Daha sonra terapistin de yardımıyla dar bir alanın içerisine girilebiliyor.
Bilişsel Davranışçı Terapi (CBT)
Bilişsel davranışçı terapi, genelde fobisi olan bireyler için son derece etkili oluyor. Bilişsel davranışsal terapi hem duyguları hem de davranışları araştıran, ilgili fobi ile başa çıkmanın etkin yollarını geliştiren bir terapi. Uzman bireyin korkularını, korkularının nedenlerini öğrenerek rahatlatıcı bir tedavi yöntemi uyguluyor.
Sanal Gerçeklik (VR)
Asansörler ya da MRI markineleri gibi çeşitli dar alanların bilgisayar simülasyonlarını kullanıyor. Sanal yaşamda dar bir alanın deneyimini yaşamak ve kendinizi güvende hissettiğiniz bir ortamda korkuların üstesinden gelmeye yardım ediyor.
Rahatlama ve Görselleştirme
Rahatlatma ve görselleştirme durumu ile bireyi korkutan durumları daha da yatıştırma yolları öğrenilebiliyor.
Tıbbi Tedavi
Terapinin yeterli olmadığı durumlarda, uzman korkuya neden olan durumlarla başa çıkmak üzere antidepresan ya da anksiyete ilaçları yazabiliyor.