
Kivi’nin Sağlık İçin Harikaları – Faydaları ve Sağlıklı Yaşam İpuçları
Kış aylarında bağışıklık sistemi hassaslaşabilir. Dolayısıyla kış mevsiminde vitamin açısından zengin gıdalar tüketmek oldukça önemlidir. Kış meyveleri arasında özellikle kivi dikkat çeker. Kökeni Çin olan bu egzotik meyve, Avrupa’da da popülerlik kazanmıştır. Ülkemizde, Karadeniz bölgesinde aşılanmış fidanlar kullanılarak kivi yetiştirilir. Kivinin sağlık yararları hakkında bilgi edindikçe tüketimi artmaktadır.
Kivinin çeşitli faydaları bulunmakla birlikte, ekşi tadıyla tatlı ve içecek tariflerine de oldukça uyumludur. Antioksidan özelliğe sahip olan kivi, içerisinde bulunan yüksek lif sayesinde sindirim sistemine olumlu yönde katkı sağlar ve sindirim sistemi sağlığının muhafaza edilmesini sağlar. Ayrıca kan değerlerinin dengelenmesine yardımcı olarak, kolesterol ve tansiyon sorunları yaşayanlar için faydalıdır. Kivi, alkali bir yapıya sahip olduğundan mide sağlığını da destekler.
İçeriğindeki Vitaminler
Kivi, zengin bir vitamin deposudur. İçinde bulunan A vitamini sayesinde göz sağlığı olumlu yönde desteklenir, E vitamini sayesinde cilt yumuşak ve pürüzsüz hale gelir. Ayrıca, kivinin içerdiği vitaminler bağışıklık sisteminin güçlenmesine katkı sağlayarak hastalıklara karşı daha dirençli olmanıza yardımcı olur.
Bir kivinin tüketilmesi, günlük C vitamini ihtiyacınızın büyük bir kısmını karşılayabilir. Kivi, düşük şeker oranına sahip olduğundan düşük kalori içeriğine de sahiptir. Ortalama bir kivi, yaklaşık 60 kalori sağlar. Bunun yanında, kivi mineral bakımından son derece verimli bir meyvedir, bilhassa kalsiyum ve çinko açısından oldukça zengindir. Kivinin içeriği, göz sağlığı için yararlı olan “lutein” maddesini içerir, bu madde göz retinasında da bulunur.
Ülkemizde diğer ülkelere göre daha geç popüler hale gelmesi nedeniyle, insanlar kivinin faydalarını sorgulamaktadır. Kivi besin değeri açısından oldukça zengin olduğundan, sağladığı faydalar da oldukça önemlidir. En bilinen faydası, iltihapları azaltmasıdır.
İçerdiği enzimlerle iltihaplı yaraların iyileşme sürecine katkıda bulunur. Kivinin besin değerleri 100 gramda şu şekildedir: 1.1 gram protein, 15 gram karbonhidrat, 92 gram C vitamini, ve 312 miligram potasyum. Kivinin düşük şeker içermesinden dolayı şeker hastaları tarafından sıklıkla tercih edilir. Kış aylarında yetişen kiviyi dilimleyerek dondurucuda saklayabilir ve yaz aylarında tüketebilirsiniz. Kivi, cilde faydaları olan bir meyve olarak kozmetik ürünlerinde sıkça kullanılır. Dengeli pH seviyesi sayesinde cildinize doğal bir nem kaynağı sağlayabilir.
Olgun ve Yemeye Hazır Kivi Toplama
Dış kabuğa iyice bakın. Kabuğun rengini ve dokusunu kontrol edin. Olgun bir kivinin kabuğu genellikle kahverengi ve tüylü olur. Ayrıca, morluk, koyu leke, küf veya kırışıklık gibi belirtileri gözden geçirin. Eğer kivi ezilmiş, buruşmuş veya küflenmişse, tüketilmek için uygun değildir ve muhtemelen aşırı olgunlaşmıştır.
Kiviyi hafifçe sıkın. Kiviyi başparmağınızla ve diğer dört parmağınızla tutun. Başparmağınızla nazikçe bastırın. Kivi hafifçe esniyorsa, tamamen olgunlaşmıştır; yumuşak olmalı ancak çok yumuşak olmamalıdır. Diğer yandan, kiviyi sıktığınızda çok fazla esniyorsa, muhtemelen fazla olgunlaşmış ve lapa gibi olmuştur.
Kiviyi koklayın ve olgunluk durumunu değerlendirin. Kiviyi hazır olup olmadığını anlamak için koklayın. Eğer kivi hoş bir narenciye kokusu yayıyorsa, tamamen olgunlaşmış ve tüketilmeye hazırdır. Ancak, kivi keskin veya aşırı tatlı bir koku yayıyorsa, büyük ihtimalle fazla olgunlaşmış demektir.
Olgunlaşmamış Kivi Toplama
Dış kabuğa dikkatlice bakın. Olgunlaşmamış bir kivinin kabuğu genellikle daha yeşil bir renge sahiptir ve olgun kiviler kadar tüylü olmayabilir. Bunun yanında, çürük ve koyu lekeleri kontrol etmelisiniz. Düzensiz bir şekilde olgunlaşan veya hasar görmüş meyveleri tercih etmemeye özen gösterin.
Kiviyi tutun ve üzerine hafif bir baskı uygulayın. Kiviyi başparmağınız ve diğer dört parmağınız arasında tutun. Baş parmağınızla nazikçe bastırın. Eğer kivi sert ise ve baskıya direniyorsa, olgunlaşmamış demektir. Bu durumda kivilerinizi evde olgunlaştırabilirsiniz.
Evde kivilerinizi olgunlaştırabilirsiniz. Kivilerinizi muz gibi başka bir meyve ile birlikte kağıt havlu veya kese kağıdına sararak olgunlaştırma işlemine başlayabilirsiniz. Kivilerin olgunlaşması için oda sıcaklığında beklemeleri gerekmektedir. Kivilerinizin olgunlaşıp olgunlaşmadığını kontrol etmek için üç ila beş gün bekleyin ve ardından durumlarını kontrol edin.
Kivinin Faydaları Nelerdir?
Kivinin sağladığı faydalar oldukça çeşitlidir ve vücut sağlığı için önemli vitamin ve mineraller içerir. İçeriğinde bulunan bileşenler her yaş grubundaki insanlar için yararlıdır. Bilhassa büyüme dönemindeki çocukların bağışıklığını daha güçlü hale getirmek ve solunum sistemi hastalıklarını engellemek amacıyla düzenli tüketim önerilmektedir. Kivi meyvesi, zengin lif içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve düzenli tüketildiğinde antioksidan özellikleriyle sağlıklı bir şekilde kilo vermeye yardımcı olabilir.
Yüksek C Vitamini İçerir
Kivinin içerdiği zengin C vitamini, hava değişimi kaynaklı nezle ve soğuk algınlığına karşı faydalı olabilir. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilir.
Astım Sorunlarının Azalmasını Sağlar
C vitamini ve antioksidanlar bakımından oldukça zengin olan kivi, astım hastalarında görülen solunum sıkıntıları ve nefes darlığı gibi belirtilerin azalmasına katkıda bulunabilir. Kivinin astım üzerindeki olumlu etkileri özellikle çocuklarda daha belirgin olabilir.
Sindirim Sistemini Destekler
Kivi, yüksek lif oranıyla bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak sindirim sistemini hızlandırır ve kabızlığı önlemeye yardımcı olabilir. Huzursuz bağırsak sendromu yaşayan hastalar, lif ve potasyum bakımından zengin kivi meyvesini tüketerek hastalığın belirtilerini azaltabilirler.
Kalp Sağlığını Korur
Kivi, kan basıncını yönetmeye yardımcı olabilir ve kanın pıhtılaşmasını önleyebilir. Yapılan araştırmalar kivinin faydaları arasında kan trigliserit seviyelerini azaltmaya ve genel kalp sağlığını iyileştirmeye katkıda bulunduğunu göstermektedir.
Cilt Sağlığı İçin Yararlıdır
Kivi, doğal bir alkali olduğu için asidik yiyeceklerin oluşturabileceği zararları önlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltabilir. İçerdiği E ve C vitaminleri cildin bozulmasını önleyici özelliklere sahiptir ve C vitamini vücuttaki kolajen üretimine katkıda bulunur. Kolajen, cildin yapısını destekler ve sağlıklı bir görünüm sağlar. Ayrıca, kivinin antioksidan özellikleri cilt hastalıklarına iyi gelebilir ve mantar ile enfeksiyon hastalıklarının iyileşmesine yardımcı olabilir.
Saç Sağlığı İçin Yararlıdır
Kivinin faydaları arasında saç sağlığının da önemli bir yeri vardır. Kivi meyvesi, vücudun düzgün çalışmasında önemli bir rol oynayan bakır elementini içerir. Sağlıklı ve düzgün çalışan bir vücut, erken yaşta oluşabilecek saç sorunlarından korunmaya yardımcı olabilir.
Göz Hastalıklarının Oluşmasını Önler
Kivide bulunan lutein, göz hastalıkları için faydalı olabilir. Lutein vücut tarafından üretilmez, bu nedenle ihtiyaç duyulan lutein besinler yoluyla alınmalıdır. Antioksidan özellik gösteren lutein, zeaksantin molekülüyle birlikte gözün retina tabakasında bulunur. Bu iki molekül, göze gelen zararlı ışınlara karşı koruma sağlayarak görme yeteneğini geliştirebilir ve göz sağlığında önemli bir rol oynar.
Vücudu İltihaplanmalara Karşı Korur
Kivinin faydaları arasında vücut iltihaplarına iyi gelmesi oldukça önemlidir. Kivi, içerdiği enzimler sayesinde iltihaplanan bölgelerin iyileşmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, içerdiği C vitamini vücuttaki serbest radikallerle savaşarak iltihaplanmaları önleyebilir ve bu şekilde vücutta iltihaplanmaların oluşmasını engelleyebilir.
Kivi Meyvesinin Zararları Nelerdir?
Gastrit, reflü ve ülser gibi hastalıklara sahip bireylerin kivi tüketirken dikkatli olmaları önemlidir. Kivi, potasyum içerdiği için böbrek hastalarının aşırı tüketimi komplikasyonlara yol açabilir; bu nedenle, fazla miktarda tüketilmeden önce bir doktora danışmak gerekebilir.
Kivi ender şekilde de olsa alerjik reaksiyona sebep olabilir. Kivi alerjisi genellikle çeşitli besinlerle çapraz reaksiyona girmesi veya bağışıklık sisteminin meyveyi zararlı olarak algılayıp tepki vermesi gibi nedenlerden kaynaklanabilir.