
Kefir nedir? Kefirin sağlıklı bir yaşama ve bağışıklığa katkıları
Kefir, aslen Asya ile Avrupa’yı ayıran dağlık bölgeden çıkmış, fermente edilmiş bir süt içeceğidir. Yoğurda benzer ancak kıvam olarak daha ince olduğu için bir içecek olarak tüketilmektedir. İnek, koyun veya keçi sütünün kefir mayası olarak adlandırılan özel bir maya türü ile fermente edilmesi sonucunda elde edilir. Tadı ve kıvamı genelde ayrana benzetilen bu içecek tuzsuz ve ekşimsi bir tada sahiptir.
Peki neden kefir tüketmeliyiz? Çünkü kefir, iyi bir kalsiyum kaynağıdır ve probiyotik bakteri bakımından zengindir. Bu ve bunun gibi daha birçok faydalı özelliğe sahip olan bu içeceği gelin daha detaylı inceleyelim!
Kefir nasıl yapılır?
Kefir yapmak için kullanılan yöntem, kefir ile yoğurt arasındaki temel farklardan biridir. Geleneksel süt kefirinde kefir taneleri ve tam yağlı inek sütü kullanılır. Ayrıca keçi sütü, koyun sütü ve hindistan cevizi sütünün yanı sıra pirinç ve soya sütü alternatiflerinden de yararlanabilirsiniz. Kefir taneleri genelde tahıl tanelerine benzetilse de aslında öyle değillerdir. Tahıla benzeyen, çeşitli bakteri ve maya içeren küçük jelatinimsi tanelerdir.
Taneler bir cam kavanoz veya evinizde her daim bulunması gereken bu kullanışlı English home kâseye konur, süte batırılır, üzeri örtülür ve en az 24 saat oda sıcaklığında bekletilir. Bu, bakteri ve mayanın laktozu (sütteki doğal şeker) laktik aside fermente etmesini sağlayarak bakterilerin çoğalmasını ve büyümesine yol açar.
Oda sıcaklığında yaklaşık 24 saat geçtikten sonra, taneler kefirden süzülür ve taze bir süte aktarılır ve tekrar üremeye devam etmeleri için kullanılır. Bu döngü sonsuza kadar devam ettirilebilir. Süzülmüş kefiriniz böylece içmeye hazır olacaktır.
Doğru sıcaklıkta (ideal olarak yaklaşık 22-25 ° C) taze sütte tutuldukları sürece taneler çoğalacaktır. Dikkat etmeniz gereken şey şu ki; ürün buzdolabına konulduğunda soğuk fermantasyon sürecini engelleyecektir. Kesin sonuçlar ile ilerlemek isterseniz bu dijital mutfak termometresi tam size göre! Mutfağınızdan eksik etmeyeceğiniz bu ürünü donmuş gıdalarınızdan bebek mamalarının sıcaklığını ölçmeye bir çok yerde kullanacaksınız.
Kefir sindirimi düzenler
Birçok insan, içerdiği probiyotik nedeniyle kefirin sindirimlerini düzenlediğini belirtiyor. Çünkü probiyotikler bağırsaktaki dengeyi sağlamaya yardımcı olur böylelikle sindirimi düzenler.
Fermantasyon süreci ayrıca sütteki laktozun parçalanmasına da yardımcı olur, bu nedenle kefirin laktoz intoleransından muzdarip olan kişiler tarafından tolere edilebileceğini gösteren bazı kanıtlar vardır.Yine de bizden bir tavsiye! Laktoz intoleransınız olduğunu düşünüyorsanız, bunu doktorunuzla konuşmalısınız.
Inflamatuar bağırsak hastalığı (IBD) veya irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi teşhis edilmiş bir rahatsızlığı olanlar da fermente gıdalar tüketmeden önce yine bir doktor veya diyetisyene danışmalıdır çünkü kefir bazı durumlarda bu tür semptomları daha da kötüleştirebilir.
Kilo kaybını destekler
Obezite, bağırsak bakterilerindeki dengesizlikle ilişkilendirilmiştir. Bu sebepten ötürü bağırsaktaki bakterileri düzenlemesiyle ünlenen kefir kilo vermenize de sindiriminizi düzenleyerek yardımcı olur. İçeriğinde vücudun ihtiyacı olan pek çok farklı yararlı bakteri bulunduğu için metabolizmayı düzenler ve özellikle bağışıklığı daha güçlü bir noktaya ulaştırır. Doğru zamanda kullanıldığında dengeli şekilde ve sağlıklı zayıflama olanağı vermektedir.
Eğer istediğiniz gibi kilo vermeye başladıysanız ve son teknoloji bir tartınız yoksa mutlaka Beurer Dijital Tartı‘ya göz atın. Sihirli LED görünmez ekranıyla hem şık hem de kullanışlı.
Kemik sağlığını olumlu etkiler
İnek sütünden yapılan geleneksel kefir, her ikisi de kemik sağlığı için önemli olan iyi bir kalsiyum ve K vitamini kaynağıdır. Yaşlandıkça kemiklerimiz zayıflar ve bu da özellikle kadınlarda menopoz sonrası osteoporoz ve kırık riskini artırabilir. Kefir, diğer süt ürünleriyle birlikte yararlı bir kalsiyum kaynağıdır.
Ödemi azaltır
Ödem, irritabl bağırsak sendromu veya romatoid artrit gibi bir dizi hastalıkta ortaya çıkan sıkıntılardan biridir. Probiyotiklerin ödem giderici etkileri bazı çalışmalarda bildirilmiştir, ancak bu yeni bir araştırma alanıdır. İçinde bulunan laktik asit bakterilerinin ödem giderici olduğu biliniyor ancak bunun doğrudan kefire bağlanıp bağlanamayacağı hala bir merak konusu.
Probiyotiklere veya fermente gıdalara alışkın olmayanlar için, kefiri içmeye küçük bir miktarla başlayıp yavaş yavaş arttırmalarını tavsiye ediyoruz. Bazı insanlar günlük yemeklerine fermente yiyecekler eklediklerinde şişkinlik, kabızlık veya ishal gibi sindirim sıkıntıları yaşamaya başladıklarını söylerler. Dolayısıyla kefir her ne kadar yararlı bir içecek olarak görülse de bu tür yiyecekleri tüketirken tüm intoleransları ve rahatsızlıkları göz önünde bulundurmalı veya bir doktora danışmalısınız.
“Sağlıklı bir yaşam için kazanmanız gereken alışkanlıklar” ile ilgili yazımızı okuyarak bu konuda kefir içmekten başka neler yapabileceğinizi de öğrenebilirsiniz.