
Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu Hikayesi ve Anlamı – Tablosunun Sırları
Sanat dünyasının önemli isimlerinden biri olan Osman Hamdi Bey’in başyapıtlarından biri olarak kabul edilen “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosu, sanatseverlerin ilgisini çeken ve merak uyandıran bir eser olarak tarihe geçmiştir. Eşsiz tablo, sadece sanatsal bir ifade aracı olmanın ötesinde derin sembolizm ve anlamlar içeriyor. Osman Hamdi Bey’in dünya çapında ilgi gören büyüleyici eseri Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun sırlarını çözmek için sizleri bu yolculuğa davet ediyoruz.
Kaplumbağa Terbiyecisi Kimdir?
“Kaplumbağa Terbiyecisi” adlı eser, Osman Hamdi Bey tarafından resmedilerek sanat alanında önemli bir başarıya imza atmıştır. Önemli bir aydın ve ressam olan Osman Hamdi Bey, Osmanlı döneminde arkeoloji, müzecilik, sanat eğitimi gibi kültür-sanat alanında pek çok farklı ve öncü roller üstlenmiş, önemli görevlerde bulunmuş çok yönlü bir kişilikti. Osmanlı ve Türk kültürü, sanat, arkeoloji ve müzecilik alanlarında önemli katkılarda bulunmuş bir aydın olan sanatçının tablosu, 1906 ve 1907 yıllarında iki farklı versiyon olarak ortaya çıkarılmıştır. Sanatçının tablosu sonrasında Osmanlı İmparatorluğu döneminde gerçekten böyle bir işin varlığı sorgulanmaya başlandı. Yapılan araştırmalar sonucu Kaplumbağa Terbiyeciliği ile ilgili hiçbir ize rastlanamamış, varlığı sorgulanan meslekle ilgili hiçbir şeye ulaşılamamıştır. “Kaplumbağa Terbiyecisi” terimi sanat eseri için kullanılan özgün bir terim gibi görünmektedir ve gerçek bir mesleği ifade etmez. Tabloda resmedilen kişinin sabır gerektiren zor bir iş olan kaplumbağaları terbiye etme işini, kendi yöntemlerini deneyerek başarıyı hedeflediği şekilde yorumlar bulunur. Ünlü tablo hakkında birçok varsayım bulunur. Bazıları tabloda ayakta durup kaplumbağaları gözlemleyen kişinin ressamın kendisini resmettiği iddiasını savunur. Bazı yorumlarda ise geri kalmış bir toplumu çağdaşlaştırmaya çalışan bir aydının yorgun hâlini anlattığı ileri sürülmüştür.
Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosunun İsmi Nasıl Kondu?
Osman Hamdi Bey’in eserine bir isim verip vermediği konusunda kesin bilgilere ulaşmak zor olsa da, tablo 1906 yılında Paris’te düzenlenen sergide yer aldığında farklı dillerde farklı isimlerle anıldığı biliniyor. Sergi kayıtlarına göre, tablonun Fransızca ismi “L’homme aux Tortues” yani “Kaplumbağalı Adam” olarak geçti. İngilizce sergi kataloglarında “Tortoises” yani “Kaplumbağalar” olarak adlandırıldı. Resmin yapılışından yaklaşık 12 yıl sonra, 1918 yılında Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tarafından çıkarılan bir gazetenin 17. sayısında tablonun “Kaplumbağalar ve Adam” ismiyle yayınlandığı belirtilir. Daha sonra adının Kaplumbağa Terbiyecisi olarak değiştirildiği bilinir. Kaplumbağa Terbiyecisi isminin tabloya Osman Hamdi Bey tarafından verilmediği ancak zaman içinde bu şekilde anılmaya ve yorumlanmaya başladığı için bu ismin tabloya atfedildiği görüşü hakimdir.
Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu Nerede Yapıldı?
Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun hangi mekanda yapıldığına dair yanlış bir inanış vardır. Osman Hamdi Bey, bu ünlü eseri Bursa’da çizmiş ve atölyesinde tamamlamıştır. Ressam benzersiz tablosunu Eski Hisar’daki evinde değil, Bursa’da yapmıştır. Bu yanılgı, İstanbul Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmış olan Dr. Doğan Yavaş’ın araştırmalarıyla da doğrulandı. Osman Hamdi Bey’in Bursa’da uzun bir süre boyunca çalıştığı ve Yeşil Camii’ni beş kez ziyaret ettiği tarihi belgelerle kayıtlıdır. Diğer bilim adamlarının da bu eserin Bursa Yeşil Camii’nde çizildiğine dair görüşleri bu kanıtı destekler. Bu bilimsel verilere dayalı olarak, Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunu Bursa’da çizdiği ve resmi atölyesinde tamamladığı kabul edilir.
Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosundaki Sır Nedir?
Osman Hamdi Bey’in bu eserini ne amaçla yarattığı ve ilhamını nereden aldığı hala kesin olarak bilinmez. Bu iki tabloda ortak olarak görülen unsurlar kaplumbağalar ve beli bükülmüş bir adamdır. Bazı uzmanlar, eserdeki bu unsurların, Osman Hamdi Bey’in uzun yıllar boyunca devlet işlerinde görev almasının bir sonucu olarak nitelendirir. Yani, kendisini yavaş hareket eden kaplumbağalara benzetmesi ve beli bükülmüş yaşlı bir adam olarak resmetmesiyle ilişkilendirilir.
Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosunun Hikayesi
Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu, Osman Hamdi Bey tarafından 1906 ve 1907 yıllarında iki farklı versiyonunu çizdiği bir tablodur. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tarafından çıkarılan gazetenin on yedinci sayısında, tablonun adı “Kaplumbağalar ve Adam” olarak geçer. Sonra tabloya “Kaplumbağa Terbiyecisi” adı verilmiştir.
Sakallı bir adam, belinde sıkı bir kemerle bağlanmış uzun bir kırmızı giysi giyer. Oda, mavi çinilerle kaplı olmakla birlikte oldukça bakımsızdır. Adam, izleyiciye arkası yarı dönük bir şekilde durmaktadır. Başında gelişigüzel bir şekilde sarılmış bir yemeni vardır. Adamın ayaklarının önünde, yerdeki yaprakları yemekte olan kaplumbağalar bulunur. Odanın duvarlarındaki sıvalar ve çiniler, yer yer dökülmüş durumdadır. Tablonun tek ışık kaynağı, adamın önündeki alçak penceredir. Adam, ellerini arkasında birleştirmiş ve bir ney çalar. Sırtında bir nakkare asılıdır ve buna bağlı bir mızrap boynundan aşağı sarkar. Kimilerine göre ise adamın sırtındaki şey, eskiden dervişler ve dilenciler tarafından kullanılan hindistan cevizinden ya da abanozdan yapılmış dilenci çanağı olan “keşkülüfukara”dır.
Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosunun Anlamı Nedir?
Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu, Osman Hamdi Bey tarafından oluşturulmuş bir sanat eseridir ve bu tablo birçok farklı yoruma tabi tutulmuştur. Tablo hakkında yapılan yorumlardan biri, Osman Hamdi Bey’in döneminde geri kalmış olarak görülen bir toplumu çağdaşlaştırmaya çalışan bir aydının zorlu görevini yansıttığıdır. Tablo, Osman Hamdi Bey’i bir terbiyeci olarak resmederken, astlarını ise kaplumbağalar olarak tasvir eder. Bu yoruma göre, Osman Hamdi Bey, toplumu eğitmek ve çağdaşlaştırmak için bürokratik engellerle ve direnen kesimlerle mücadele ederken, kendi iş yapış biçimini benimsemeyen astlarını hicveder. Diğer bir yoruma göre, tabloda düşünceli bir şekilde duran Osman Hamdi Bey, kaplumbağaları terbiye etme işini müzik aletleriyle başarmayı ummar. Bu yorumda, terbiyeci Osman Hamdi Bey’in kendi işini sanat yoluyla yapmaya çalıştığı ve toplumu çağdaşlaştırmak için sanat okulu ve müze gibi girişimlerde bulunduğu vurgulanır. Tablodaki kaplumbağaların neden üfleyemediği de başka bir yoruma konu olmuştur. Bu yoruma göre, Osman Hamdi Bey artık halkı eğitmekten vazgeçtiğini ve derviş sabrının bile bir sona erebileceğini ifade eder. Tablonun ilham kaynağı konusunda farklı teoriler de bulunur. İlk versiyonunun ilham kaynağının Paris sokaklarında görülen kaplumbağalar olduğu ve Charles Baudelaire’in Modern Hayatın Ressamı kitabında da bahsedildiği öne sürülmüştür. Daha sonra ise 2009’da sergilenen ikinci versiyonunun, Osman Hamdi Bey’in bir Fransız dergisi olan “Tour du Monde”da gördüğü bir gravürden esinlenerek oluşturulduğu teorisi öne sürülmüştür. Bu tablo, farklı yorumlara açık bir eser olarak kabul edilir. Osman Hamdi Bey’in dönemindeki sosyal ve kültürel meselelere dair derin bir düşünceyi yansıttığı düşünülür.
Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu: Anlam ve Yorumlar
Osman Hamdi Bey’in ünlü eseri Kaplumbağa Terbiyecisi, sanatçının Bursa Yeşil Camii ziyaretleri sırasında ilham aldığı ve kendi atölyesinde tamamladığı bir tablodur. Bu tablonun ifade ettiği anlam konusunda birçok farklı yorum bulunur. Birinci yorum, Osman Hamdi Bey’in kendisini bir Derviş olarak tasvir ettiği ve çalışma arkadaşlarını yavaşlıkları nedeniyle eleştirdiği bir perspektife dayanır. Bu yorumda, sanatçı, arkadaşlarını kaplumbağalar olarak betimleyerek onları eğitmeye çalıştığını gösterir. Kaplumbağaların yavaşlığı, belki de sanatın ve öğrenmenin sabır gerektiren bir süreç olduğunu simgeliyor olabilir.
İkinci yorum ise, yine Osman Hamdi Bey’in kendisini bir Derviş ve kaplumbağa terbiyecisi olarak betimlediği ancak bu sefer kaplumbağaların halkı temsil ettiği bir açıdan gelir. Bu yoruma göre, sanatçı, halkı, sırtında ve elinde görünen enstrümanla yani sanatla eğitmeye çalışır. Bu yorumda, sanatın toplumsal bir araç olarak kullanılmasının vurgulanabileceği düşünülebilir. Her iki yorum da Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun derinliğini ve çok katmanlı anlamlarını yansıtır. Bu eser, Osman Hamdi Bey’in sanatsal yeteneğini ve düşünsel derinliğini sergileyen bir başyapıt olarak kabul edilir.