ÜST

Kafeinin Zararları Var Mıdır? Kafein Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Kafein, bilinçli bir şekilde tüketildiğinde bireye üstün faydalar sağlıyor. Ancak bilinçsiz ve aşırı tüketim sonucunda yer yer zararlı yönleri görülebiliyor. Yalnızca uykularınızı kaçırmakla kalmıyor, fiziksel ve ruhsal olarak vücudunuzda pek çok olumsuz etkiye neden oluyor. Kafein en çok kahvede bulunsa da çay ve kola gibi besinlerin içerisinde de bol miktarda bulunuyor.

Ülkemizde çay ve kahve tüketimini göz önünde bulundurduğumuz zaman bir hayli kafein tüketildiği su götürmez gerçek olarak dikkat çekiyor. Özellikle kahvaltılarda, ofis ortamında, gece ve gündüz sınav hazırlığında, antrenman sonunda ve gündelik yaşamda motivasyon kaynağı olarak bu içecekler alınıyor. Yemek de kola, kahvaltıda çay ve kahvaltıdan sonra kahve derken vücuda fazlasıyla kafein depolanıyor. Peki, fazla kafeinin zararları neler oluyor?

Kafein Nedir?

Kahve ve çaydan tanıdığımız kimyasal bir bileşen olan kafein; aslında yaprak ve meyve gibi doğal besinlerde bulunan bir ergojenik destek oluyor. Bu bileşen 1819 yıllarında Friedrich Ferdinand Runge ismindeki bir Alman tarafından keşfediliyor. Kafein en çok kahve içerisinde yer alıyor ve bu yüzden kahveyle özdeşleşiyor. Yani kahve dendiğinde kafein, kafein dendiğinde ise kahve akla gelebiliyor. Kafein bilinenin aksine, kola ve enerji içeceklerine sonradan ilave ediliyor.

Kafein, kullanılış miktarına bağlı olarak kişiye ya çok faydalı ya da çok zararlı bir besin oluyor. Antrenmanda rekor kırmak isteyen bir sporcuya, uzun saatler çalışmak zorunda olan işçiye, sınavlara hazırlanması gereken öğrenciye vb. insanlara üstün faydalar sunuyor. Bunun aksine fazla tüketildiğinde uykusuzluk, kalp çarpıntısı, kaygı bozukluğu, sindirim sorunları gibi daha pek çok probleme yol açıyor.

Fazla Kafein Uykusuzluk Yapar

Kafein pek çok insan tarafından uykuyu açmak ve dinç olmak için sıklıkla tüketiliyor. Sık tüketmek ise, vücudun dinlenebilmesi için ihtiyaç duyduğu uykuyu almasına engel oluyor. Yapılan araştırmalar kafeinin vücutta yaklaşık 5 saat kadar bulunduğunu kanıtlıyor. O nedenle geç saatlerde tüketilen kafein, uykuya geçme süresini uzatıyor.

Vücudun gereksinim duyduğu uykuyu alabilmesi için kafein miktarına ve kafein alınan saatlere dikkat etmek gerekiyor. Dikkat edilmediği sürece kişi de sinirlilik, stres gibi psikolojik problemler gözlenebilir. Uzun vadede ise kaygı bozukluğuna yol açıyor.

Kaygı Bozukluğuna Yol Açar

Kafein, halsiz ve yorgunluk yapan Adenozin adlı beyin kimyasalıyla savaşıyor. Bahsi geçen kimyasalın etkilerini önlüyor ve azaltıyor. Bunun yanı sıra adrenalin salınımı da sağlıyor. Yüksek dozda kafein tüketimi yapıldığı zaman ise bu etkilerde artış görülüyor. O nedenle vücudunuzda anlam veremediğimiz bir yorgunluk, sinir, gerginlik ve kaygı oluşuyor.

Gün içerisinde bin miligramdan fazla tüketilen kafein, insanlarda titreme, terleme ve asabilik gibi istenmeyen davranışlara neden oluyor. Kafeine bağışıklık kazanan bireylerde ise daha az tüketmek benzer etkilerin görülmesine neden oluyor. Kafein orta seviyede tüketildiği zaman hızlı nefes alıp vermenize neden olabilir. Ancak bu dozu tek seferde vücudunuza doldurmanız stres seviyesinin artmasına sebebiyet veriyor.

Kendinizi sık sık gözlemliyor ve stres altında hissediyorsanız, kafein miktarını ne kadar aldığınızı gözden geçirmeniz faydalı oluyor. Örneğin günlük içtiğiniz kahve, kola, çay gibi içeceklerin miktarını ve buna bağlı olarak vücudunuzun verdiği tepkileri gözlemleyebilirsiniz. Bu sayede ne kadar tüketip ne kadar tüketmemeniz gerektiğine karar verebilirsiniz.

Bağımlılık Yapar

Kafeinin zararları arasında bağımlılık yarattığı da yer alıyor. Bu bileşenin yüksek miktarlarda tüketilmesi hem psikolojik hem de fiziksel bağımlılığa yol açabiliyor. Yapılan bir deneyde düzenli olarak kafein kullanan insanlar 16 saat kafeinsiz kalıyor. Deney sonunda bu kişilerde yorgunluk, baş ağrısı ve diğer yoksunluk şikayetleri beliriyor.

Sindirim Problemlerine Yol Açar

İnsanların birçoğu bağırsaklarının hızlı çalışmasında kahvenin etkili olduğunu düşünüyor. Çünkü kahve bol miktarda kafein içeriyor ve bu da sindirimi kolaylaştıran pertalsise yardımcı olarak bağırsakları harekete geçiriyor. Günlük kafein miktarını arttırdığımız zaman ishale de yol açabiliyor.

Sık Sık İdrarın Gelmesine Neden Olur

Kafein bileşimi mesane üzerinde uyarıcı etkilerde bulunabilir. Bu durum ise kafein tüketimi sonunda sıklıkla tuvalete gitmenize neden oluyor. Bunun üzerine yapılan bir deneyde, orta yaşlı insanlara ve aktif mesane şikayeti olan insanlara günde 300 miligram kafein veriliyor. Deneyin sonucunda bahsi geçen insanların tuvalete çıkma sayılarında büyük bir artış gözlemleniyor.

Aşırı derecede kafein tüketimi, sağlıklı mesaneye sahip bireylerde de sık tuvalet ihtiyacı doğurabiliyor. Eğer siz de olması gerekenden fazla tuvalete çıkıyorsanız, kafein kullanımınıza dikkat etmeniz gerekiyor.  

Kas Yıkımına Neden Olur

Kas yıkımı, hasar alan kas liflerinin kana karışmasıyla beraber böbrek yetmezliği gibi ciddi problemlere yol açabiliyor. Bu soruna neden olan durumlar arasında travma, enfeksiyon, uyuşturucu kullanımı, hayvan ısırığı ve kas gerginliği oluyor. Ancak aşırı derece de kafein tüketimi de kas yıkımına yol açabiliyor.

Yüksek Tansiyona Sebep Olur

Yapılan araştırmalar neticesinde fazla tüketilen kafeinin kas basıncını arttırdığını ortaya koyuyor. Özellikle kafeini az tüketen insanların, kafeini tüketmeye başladığında kan basıncı ile tansiyonunun arttığını gözlemlenebilir. Yüksek tansiyonda beraberinde kap rahatsızlıklara ve felce yol açabiliyor.

Yüksek kafein tüketiminin pek çok sağlıklı bireyde ve kan basıncı yükselmeye eğilimli olan insanlarda, spor yaptıkları esnada kan basıncını arttırdığı görülüyor. Yüksek tansiyon şikayeti olan insanların, kafein tüketme oranına dikkat etmesi gerekiyor.

Yorgunluk Yaratır

Kafein vücuda enerji veren bir bileşen olarak dikkat çekse de kullanılmadığında büyük bir yorgunlukla karşılaşılabiliyor. Yapılan bir deneye göre, kafein tüketen insanların uykuları açılıyor ve birkaç saat ruh hallerinde pozitif bir değişim oluyor. Ancak ertesi gün olduğunda daha yorgun bir şekilde uyandıkları görülüyor. Kafein tüketildikten sonra gelen yorgunluğu azaltmak için kafeini yüksek oranda değil, orta düzeyde tüketmek sağlıklı oluyor.

Kalp Çarpıntısı Yapar

Aşırı kafein tüketiminin zararlarından biri de kalp çarpıntısı yapması oluyor. Kafein tüketimi sonrasında uyarıcılar uyanıyor ve bu durumda kalbin daha hızlı atmasına neden oluyor. Bunun yanı sıra yüksek dozda kafein tüketimi gençlerde kalp ritmi bozukluğuna sebebiyet veriyor.

Bu durum ise çok hızlanan kalp ritmine ve böbrek yetmezliğine yol açıyor. Diğer bir deneyde ise, kalp rahatsızlıkları bulunan birkaç hastaya yüz miligram kafein veriliyor. Bu hastaların kalp ritimlerinde hiçbir bozukluk görünmüyor. Buradan da şu anlaşılıyor, kalp hastalığınız olduğu için kafeininden uzak durmak. Kafein tüketirken hassas davranmak ve gereken zamanlarda az tüketmek hayat kurtarıyor.

Kafein Ne Kadar Tüketilmeli?

Kafeinin tüketilme miktarı kişiden kişiye göre değişiklik gösteriyor. Genel olarak düşünülürse, her bireyin günlük 300 miligram ve altında tüketmesi gerekiyor. Yetişkin, genç veya yaşlı insanlar için bu durum geçerli olsa da çocuklar ve gebeler için geçerli olmuyor. Özellikle çocukların sıklıkla tükettiği kola, gazoz, enerji içeceği vb. içecekleri sınırlandırmak gerekiyor.

Hamile bir kadının günlük alması gereken kafein miktarı 200 miligram ve altında oluyor. Gebe olan her kadının hem çay hem kahve hem de diğer kafeinli içecekleri tüketirken hassas davranması gerekiyor.