
Japonya’ya gitmek ve gezmek için 10 sebep
Japonya’ya gitmek neredeyse tüm seyahat severlerin hayallerini süsler. Bu hayalin temelinde yatan çok farklı bir kültürle tanışmak ve belki de aslında ne kadar da bize benzediğini görmek, tarihi dokusunu ve egzotik güzelliklerini deneyimlemek gibi nedenleri sıralayabiliriz.
Japon estetiğinin sade ama bir o kadar cezbedici olması, Japon edebiyatının zenginliği, Dünyanın en güzel tapınak ve saraylarının burada olmasını da ekleyebiliriz bu listeye. Ancak yine de ne kadar sayarsak sayalım biliyoruz ki Japonya anlatılmaktan ziyade bizzat dokusuyla, kokusuyla orada olup yaşanması gereken ülkelerden biri.
Gelin, beraber bu hayali gerçeğe dönüştürmek yolunda bir adım atalım ve Japonya seyahatinin detaylarını içeren ‘Japonya’ya gitmek için 10 sebep’ yazımıza beraber göz atalım.
1. Türk Vatandaşlarından Vize istemiyor!
Vize alma gerekliliği, sürecin zor ve masraflı oluşu nedeniyle çoğu zaman seyahat etmenin önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Oysa Japonya’ya gitmek için geçerli bir pasaportunuzun olması yeterli.
Japonya ne öncesinde ne de ülkeye girişte Türk Vatandaşlarından herhangi bir vize talebinde bulunmuyor. 90 günden fazla kalmayı planlamıyorsanız tabii…
2. Dünya üzerindeki en farklı kültürlerden biri!
Japonya’ya bir şekilde yolu düşenlerden şu cümleyi duymanız kuvvetle muhtemeldir: Hayatımda bu kadar farklı bir kültür, bu kadar farklı bir dünya görmedim!
Feng shui, İkigai gibi doğayla uyum içinde ve ‘az çoktur’ felsefesini temel alan akımların Japonya’dan çıkması tesadüf değil. Japonya’da, sadeliğin en estetik haline tanıklık ederken bir taraftan da teknolojinin sınırsız gelişimi, gece hayatının renkliliği ve Anime dünyasının zenginliği ile başınız dönecek.
Bambu ormanları, 10 katlı metro istasyonları, neon ışıklı meydanları, tasarım kafeleri, çay seremonileri ve kapsül otelleri ile bambaşka bir gezegene yolculuk yapmaya hazır olun.
Japonya seyahati öncesinde ülkeyi daha yakından tanımak için İkigai kitabını okuyabilirsiniz.
3. En leziz mutfaklardan birine ev sahipliği yapıyor!
Japonya’ya gitmek gurme seyahat severlerin de yükselen trendlerinden biri. Japonya denince akla ilk olarak suşi gelse de Kobe bifteği (özel tekniklerle yetiştirilmiş ineklerden elde edilen bir biftek türü) gibi bir lezzet bombasının anavatanının Japonya olduğunu not düşmekte fayda var.
Bunların dışında Japonya’da deniz mahsullerinin, noodle çeşitlerinin ve ‘Ramen’ adı verilen et suyuna çorbanın tadına bakmadan dönmeyin. Üzerinde usulünce demlenmiş yeşil çay ile harika bir final yapabilirsiniz.
Duyduğum ve Gördüğüm Japonya kitabı, Japonları ve Japonya’yı tanımanız için katkıda bulunucaktır.
4. Egzotik deneyimlere hazır olun!
Japonya, doğal güzellikleri ve köklü tarihinin yanı sıra hala yerel kalmayı başaran yönü ile de gezginlerin gözdesi. Kyoto’daki binlerce yıllık tapınakların yollarında yürürken Geyşalara rastlayabilir hatta geleneksel kimonolardan kiralayıp bu gezintiye siz de katılabilirsiniz.
Dilerseniz farklı makyajı ve gösterişli kostümleri ile ünlü Japon Tiyatrosu Kabuki’yi canlı izleyebilir ya da Japon kaplıcaları ‘onsen’lerin birinde binlerce yıl önce Japonların yaptığı gibi tahta takunyalar giyip sıcak kaynak sularının keyfini sürebilirsiniz. Belki bu sırada kar maymunlarıyla bile karşılaşabilirsiniz, kim bilir?
5. Gerçek ‘tax free’ uygulamasını deneyimleyin!
Yurtdışına gitmenin en avantajlı kısımlarından biri de kimi bölgelerde ‘tax free’ uygulamasının geçerli olmasıdır. Bu uygulama genellikle şu şekilde işler; siz aldığınız ürünlerin vergisini ödersiniz ancak bu vergi daha sonrasında size iade edilir.
Japonya’da ise vergi ücreti hiçbir şekilde alışveriş sırasında sizden tahsil edilmiyor. Vergi indirimi almak için pasaportunuzu göstermeniz yeterli. Bu durum, birçok kişi için özellikle de teknolojik ürünlerin en gelişmiş versiyonlarına erişmek anlamında gerçek bir nimet!
6. Kiraz çiçeklerinin en gösterişli haline tanıklık edin!
Romantik bir seyahat deneyimi için Japonya’ya gitmeye ne dersiniz? Japonya, romantik bir seyahat için yaptığınız listelerde ön sıralarda değilse henüz kiraz çiçeklerini görmemişsiniz demektir.
Kiraz çiçekleri, yerel adıyla ‘Sakura’ların Japonlar için özel bir anlamı var. Her yıl bahar başlangıcında açan bu çiçekler tüm ülkeyi gerçek anlamda bir görsel şölene dönüştürmekle kalmıyor, umudu ve yaşamı da temsil ediyorlar. Bu yüzden, binlerce yıldan beri Sakura’ların çiçek açtığı dönem büyük festivallerle kutlanıyor.
Sadece Japonya içerisinde değil, yurtdışından da birçok insan bu dönemde Japonya’ya akın ediyor. Japonya’ya gitmek ve bu güzelliği yerinde görmek gibi bir planınız varsa kalacak yer ve ulaşım için gerekli planlamayı ve rezervasyonları aylar öncesinden yapmayı unutmayın.
7. Japonya’da bahşiş verilmiyor!
Çalışmak ve işini en iyi şekilde yapmak Japonların ahlaki ilkelerinin temelini oluşturuyor denebilir. Bu durum çocukluktan itibaren kutsanıyor ve tüm vatandaşlar tarafından kanıksanmış durumda.
Hal böyle olunca işini iyi yaptığı için ekstra bir ücret almak/vermek Japonya’da hoş karşılanan bir durum değil. Bu yüzden siz siz olun, Japonya’da bahşiş teklif etmeyin. Emin olun aldığınız servis her halükarda en yüksek kalitede olacaktır.
8. İkinci Dünya Savaşı’nın en karanlık yüzünü görün!
Japonya’ya gitmişken Hiroşima’ya uğramadan dönmek olmaz. İkinci Dünya Savaşının en karanlık tarafını görmek için Hiroşima’da yer alan Barış Anıtı Müzesini mutlaka ziyaret edin.
Hiroşima’ya atılan atom bombasının etkilerini ve sonrasında yaşananları kişisel tanıklıklarla aktaran müze neden ısrarla barışı savunmamız gerektiğini vurgulaması açısından büyük önem taşıyor.
9. Anime ve manga dünyasını yerinde keşfedin!
Japon çizgi filmlerine ‘anime’ adı veriliyorsa da aslında ‘anime’ Fransızca animasyondan türetilmiş bir kelime. Manga ise Japon çizgi romanlarına verilen ad. ‘Anime’lerin klasik çizgi filmlerden farkı sadece çocuklara değil her yaş grubuna hitap etmesi, hatta kimi animeler sadece büyükler için tasarlanmış durumda, cinsellik ve şiddet içerdiği için çocukların izlemesi yasak. Benzer bir durum Manga’lar için de geçerli.
Türkiye’de özellikle internetin yaygınlaşması ile giderek artan sayıda Anime ve manga fanı oluşmaya başladı. Anime ve manga severler için özel olarak oluşturulan Nakano Broadway, bu türün hayranları için Japonya’ya gitmek konusunda başlı başına bir sebep olacaktır.
10. Sarımsaklı dondurma yiyebileceğiniz tek adres!
Japonya’nın farklılıkları saymakla bitmiyor. Dondurmaların da en farklısını tatmak için Japonya’ya gitmek gerek. Sarımsaklı dondurma favori olsa da farklı lezzetlerin peşindeyseniz piton etli, dana dilli, kalamar mürekkepli veya Hint körisi ile tatlandırılmış dondurmaları deneyebilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun!