ÜST

İzlemek için çok geç değil: En iyi Netflix dizileri

İzleyecek dizi bulamayanlar için günü kurtaracak Netflix dizileri en keyifli seçeneklerden. Özellikle güneşin erkenden battığı, havaların hepten soğuduğu şu günlerde televizyonun karşısına kurulup dizi izlemenin tadı bir başka.

Televizyon izleme alışkanlığının yerini Netflix gibi platformlara bıraktığı şu günlerde en büyük sorun izleyecek yeni şeyler bulmak. Evet, seçenek bol ama size uygun olan hangisi? Nelerden hoşlandığınızı tam olarak bilmesek de ‘en iyiler’ listesini dolduran bu dizilerden biri, uzun zamandır aradığınız o ‘efsane’ dizi olabilir.

Liste başı olmaya aday Netflix dizisi: Peaky Blinders

Netflix

Dönem dizileri sevenlerin çoktan hatmettiği Peaky Blinders, uzun zamandır en iyiler listesini zorlamaya devam ediyor. Batman ve Inception gibi yapımlardan tanıdığımız Cillian Murphy’nin ‘Thomas Shelby’ karakteri ile efsaneleştiği dizide, Sam Neill ve Iddo Goldberg gibi birçok tecrübeli isim de rol alıyor.

Müttefik ve Serenity gibi yapımların yaratıcısı Steven Knight’ın imzası bulunan dizi, Birinci Dünya Savaşı sonrasını takip eden bir zaman diliminde İngiltere’de geçiyor. Shelby ailesinin suç dünyasındaki yükselişini izlediğimiz yapım; bolca polis-suçlu çatışması, kasvetli ingiliz havası ve kovalamaca barındırıyor. Eğer İngiliz aksanı duymak size de anlam veremediğiniz bir zevk veriyorsa, İngiliz sokak jargonu hakkında çok şey öğrenebileceğiniz Peaky Blinders aradığınız dizi olabilir.

Diziye başladıktan sonra ‘giyim tarzımı değiştirmeliyim’ diyenlerin sayısı hiç de az değil. Özellikle Thomas Shelby’nin hayranlık uyandıran tavırlarını izledikten sonra kendinizi Hepsiburada’da Tommy’ninkine benzer tarzda bir şapka ararken bulabilirsiniz.

Seri katil tanımının doğuşuna tanık olun: Mindhunter

netflix 

İzlediğiniz diğer suç dizilerini bir kenara bırakın; Mindhunter tüylerinizi diken diken edecek. Yine bir dönem dizisi olarak karşımıza çıkan bu yapım, 1970’li yıllarda ilk kez ortaya atılan ‘seri katil’ tanımı üzerine yoğunlaşıyor. İki FBI ajanının gönülsüzce kurulan Davranış Bilimleri Departmanında görevlendirilmesi ile start alan dizi, 2. Sezonun sonuna kadar birçok seri katilin boy gösterdiği etkileyici bir yapıma dönüşüyor.

Amerika tarihinde yer eden Edmund Cemper, Wayne Williams gibi isimleri ve Atlanta Cinayetleri gibi gerçek olayları konu alan Mindhunter, her ne kadar yavaş akıyor gibi görünse de tek seferde izlenebilecek potansiyele sahip. Henüz 2 sezonu yayınlanan dizi, önümüzdeki aylarda 3. sezonu ile izleyici karşısına çıkacak. Jonathan Groff ve Holt McCallany hayranları bir kenara, eğer Hollywood’un Avustralyalı güzeli Anna Torv hayranıysanız Mindhunter’ı izlemek için yeni bir sebebiniz var demektir.

Politika, entrika ve bolca ihanet: House of Cards

Bol entrikalı dizi sevenler için en uygun adaylardan biri de House of Cards. Başrolünde Kevin Spacey gibi dev bir ismin yer aldığı bu politik dizi, Amerika Birleşik Devletleri’nin kalbi Beyaz Saray’da dönen entrikaları ve başkanlık hırsıyla yanıp tutuşan Frank Underwood’un hikayesini anlatıyor.

Önce Başkan Yardımcısı, arkasından da Başkan koltuğuna oturmayı başaran Frank Underwood, karısı Claire Underwood ile birlikte tabiri caizse akıl oyunları ve bolca ihanetin içinden geçerek sonunda hayali olan Beyaz Saray’a kavuşsa da hikayedeki heyecan, karışık planlar, ihanetler asla son bulmuyor. 6. sezonu ile izleyici karşısına çıkan House of Cards’ın internet üzerinden yayınlanan diziler arasında bir ilki gerçekleştirerek ana dallarda Emmy Ödülü’ne aday gösterilmesi de dizinin ne kadar büyük bir başyapıt olduğunu kanıtlar nitelikte.

House of Cards, barındırdığı oyuncu kadrosuyla ve hikayesi ile dizi arşivlerinde yer almayı hak ediyor. Hala DVD depolamayı ve arşiv yapmayı sevenler için ise Hepsiburada.com’da House of Cards’ın tüm sezonlarının DVD’lerine ulaşmak mümkün.

Beyin yakan dizi: Dark

“Ben karışık dizileri severim, anlamak için bölümlerini tekrar tekrar izlemeye hazırım” diyenlere müjde! Aradığınız dizi artık Netflix platformunda. Dizinin ismi Dark. Kolaylıkla ‘açık ara en karışık olay örgüsüne ve karakter ağına sahip dizi’ olarak tanımlayabileceğimiz bu yapım, zaman yolculuğu temasını bir solucan deliği üzerinden işliyor.

Aynı karakterleri 3 ayrı zaman diliminden, farklı yaşlarda gördüğümüz dizide karakter örgüsünü anlayabilmek için en azından 1. sezonu tamamlamanız gerekiyor. Hala işin içinden çıkamıyorsanız dizi fanları tarafından kurulmuş açıklayıcı fan siteleri, size hangi karakterin aslında kim olduğu konusunda yardımcı olabilir. Dizinin Almanya’da geçtiğini ve orjinal dilinin Almanca olduğunu da ekleyelim. Alman yapımlarını sevenler için bu durum belirleyici olabilir.

Netflix “When They See Us” ile hüzünlendiriyor

Netflix’in en acıklı dizilerinden biri olan When They See Us, aynı zamanda en iyi yapımlarından da biri. Mini dizi olarak kayıtlara geçen bu yapım, büyük bir yanlışlık sonucu cinayet zanlısı olarak kendini polis merkezinde bulan 5 siyahi gencin dramını anlatıyor. 1989 yılında New York’ta kayıtlara geçen gerçek bir olay üzerine kurgulanan When They See Us, fazlasıyla hüzünlü bir dizi.

4 bölüm olarak yayınlanan dizide Joshua Jackson gibi usta isimleri de görmek mümkün. Amerikan’nın başarılı kadın yapımcı ve yönetmenlerinden Ana DuVernay tarafından yazılan ve yönetilen dizi, Jharrel Jerome isimli genç yeteneğe de 71. Primetime Emmy Dizi Ödüllerinde ‘En İyi Mini Dizi Erkek Oyuncu’ ödülünü kazandırdı. Dizi aynı yıl tam 11 ödül için aday gösterildi.

Yeni dizileri artık telefondan veya televizyondan izlemekten sıkıldıysanız projeksiyon cihazları aradığınız yenilik olabilir. Duvarlarınızı devasa bir ekran olarak kullanmanıza yardımcı olan projeksiyon cihazlarından bahsettiğimiz keşfet içeriğimiz belki bu konuda size yardım edebilir.

“Ben daha fazlasını arıyorum” veya “arşivim için bir şeyler lazım” diyenlerdenseniz belki aradığınız dizi burada değildir. Dizi tarihinde yer etmiş klasiklerin ve yeni dizilerin bir arada olduğu Hepsiburada’nın ‘yabancı diziler’ kategorisi belki aradığınız diziye ev sahipliği yapıyor olabilir.