ÜST

İstenmeyen Tüylerden Kurtulmanın Yolları

Özellikle kadınlar için kusursuz güzelliğe ulaşmanın önemli bir adımı olarak kabul edilen tüylerden kurtulma faaliyeti için geçmişten bugüne farklı araçlar ve yöntemlere başvurulmuştur. Modern insanın istenmediği ama bir yerlerde karşısına çıkıp duran tüyleri, vücuttan uzaklaştırmak için teknolojinin nimetlerinden de sonuna kadar yararlanılmış ve bu amaçla ileri teknoloji ürünü özel cihazlar geliştirilmiştir.

Tüm kadınların ve bazı erkeklerin tüylere karşı verdiği mücadelenin başarıya ulaşması için başvurulan yöntemlerin sayısı bugün epeyce fazla olma özelliği taşıyor.

İnce yüz tüyleri, lazer uygulamalarına rağmen aynı şekilde, hatta bazen çoğalarak çıkmaya devam edebiliyor.

Lazer Epilasyon Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Kaynak: cloudfront

Aşağı yukarı 20 senelik geçmişe sahip olan lazer epilasyon, tüylerin kalıcı olarak giderilmesini sağlayan yöntemlerin başında geliyor. Kıl köklerinin yakılarak ebediyen tarihe karıştırılması hedefiyle uygulanıyor. Renk hassasiyeti yüksek olan lazerler, koyu renkli tüyleri fark ederek yakıp yok etme prensibiyle çalışıyor. Günümüzde piyasada pek çok farklı özelliğe sahip lazer epilasyon cihazı bulunuyor.

Lazer uygulamalarının kaç seansta, ne kadar sürede etkisini tam anlamıyla göstereceği kişiden kişiye göre değişiklik gösteriyor. Bu noktada kişinin hormonal durumu, yaşı, cinsiyeti, tüylerinin rengi, hangi bölgeye lazer yapıldığı gibi kriterler devreye giriyor. Hormonal sıkıntıları olan kişilerde, ekstra tüylenme gibi durumlar ortaya çıktığından tüylerden tamamen kurtulmak için ihtiyaç duyulan seans sayısı artıyor. Aynı şekilde 20’li yaşlardaki genç insanlarda, tüy yoğunluğu ileri yaşlara nazaran daha fazla ve tüylerin yapısı daha güçlü olduğundan bu kişiler de daha yoğun bir lazer uygulamasına ihtiyaç duyabilir. Erkekler, hormonal farklılıklara bağlı olarak kadınlara nazaran daha fazla kıl köküne sahipler ve bu durum da onlara yine ekstra lazer epilasyon seansı olarak geri dönüyor.

Yüz bölgesi için yapılan lazer uygulamalarında biraz daha dikkatli olmak gerekiyor. Yüz bölgesinde çıkan kalın tüyler için lazer, uygun bir tüy giderici yöntem olarak kabul ediliyor. Öte yandan, ince tüylere yönelik yapılan uygulamalar farklı sonuçlar ortaya çıkarabiliyor. İnce yüz tüyleri, lazer uygulamalarına rağmen aynı şekilde, hatta bazen çoğalarak çıkmaya devam edebiliyor. Bu noktada kullanılan lazer epilasyon cihazının da önemli olduğunu belirtmek gerekiyor. Yüzünüzdeki tüylerle ilgili en doğru kararı vermek için uzman bir hekimden öneri ve destek almanız faydalı olabilir.

Lazer Epilasyondan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kaynak: vita.ee

  • Lazer, tüylerin kökünü yakmaya yönelik bir çalışma olduğu için uygulama öncesinde tüylerin boyunun mümkün mertebe kısaltılması gerekiyor.
  • Lazer epilasyon sırasında ciltte yanıkların oluşmaması için bu uygulamanın profesyonel eller tarafından yapılması ve uygun dozajların kullanılması önem arz ediyor.
  • Yine cilt yanıklarını engellemek için lazer uygulamalarının cildin yoğun olarak güneşe maruz kalıp bronzlaştığı yaz aylarında yapılmaması tavsiye ediliyor.
  • Lazer epilasyonun ilk seans tarihinden önceki 1 ay boyunca tüylerin kökten alınmasına sebep olan ağda gibi uygulamalardan uzak durulması gerekiyor.

Tüy Azaltma Serumları ve Tüy Dökücü Bitkisel Kürler

Kaynak: bodycreator

Vücudunuzdaki istenmeyen tüyleri dökmek ve mümkünse uzun vadeli olarak gidermek için başvurabileceğiniz yöntemler arasında piyasada çokça bulunan tüy dökücü serumlar yer alıyor. Farklı markalara ait ürünleri, belirli aralıklarla kullanarak tüylerinizi inceltip azaltmanız mümkün oluyor.

Tüylerden kurtulmanın ve cildinizi pürüzsüz bir güzelliğe kavuşturmanın diğer bir yolu ise evde hazırlayabileceğiniz doğal kürleri kullanmaktan geçiyor. Tüy dökücü özelliğe sahip pek çok farklı bitkisel kür tarifine ulaşabilirsiniz. Söz konusu karışımları düzenli olarak kullandığınızda, tüylerinizin zamanla güçsüzleşip azaldığına ve hatta bir müddet sonra bütünüyle yok olduğuna şahit olabilirsiniz.

Limon suyu – tuz karışımı, yumurta akı – mısır unu – toz şeker karışımı, portakal kabuğu püresi-zeytinyağı karışımı gibi tarifler, geleneksel olarak da kullanılan bitkisel kürler arasında öne çıkıyor. Bitkisel kür uygulamasında, söz konusu karışımları cilde sürmeden 1 gün önce ilgili bölgedeki tüyleri kökünden temizlemiş olmaya dikkat etmelisiniz. Kürleri, tüysüz bölgelere uygulamanız gerekiyor.

Uzmanlar, jiletle alınan tüylerin yeniden çıkarken daha kalın görünmesini basit bir göz yanılmasına bağlıyor.

Tüylerin Azalmasına Yardımcı İşlemler

Kaynak: mon-charme

İstenmeyen tüylerden kurtulmak, pürüzsüz bir cilde ulaşmak için kullanılan en eski yöntemler arasında ağda yer alıyor. Atalarımızdan bize miras kalan geleneksel ağda, bugün farklı türleriyle de yaygın olarak tercih edilen bir yöntem olma özelliği taşıyor.

Genel olarak şeker, limon ve suyla hazırlanan geleneksel ağda, kimyasal madde içermemesi bakımından doğal ve sağlıklı bir yöntem olarak kabul görüyor. Öte yandan, içeriğindeki şekerin kıl köklerini beslediğine yönelik görüşler de bulunuyor. Tüm cilt tipleri için uygun olan geleneksel ağda yöntemi hijyenik olması açısından da tercih ediliyor. Doğal içeriğine bağlı olarak cilt yüzeyinde tahriş, kızarıklık gibi belirtilerin ortaya çıkma olasılığı daha düşük seyrediyor. Ağda uygulaması sonrasında uygulama yapılan bölgede, suyla kolay ve pratik bir temizlik yapmak yeterli oluyor.

Çam ağacı reçinesinden elde edilen sir ağda da bitkisel içeriği sayesinde kolay uygulanabilir ve sağlıklı olarak kabul ediliyor. Düzenli aralıklarla uyguladığınız sir ağda sayesinde kıl kökleriniz gün geçtikçe zayıflıyor ve daha uzun süre pürüzsüz bir cildin keyfini çıkarabiliyorsunuz. Hem geleneksel hem de sir ağda ile cildinizdeki ölü deriden de kurtulma şansına erişiyorsunuz. Bu açıdan ağdanın cilt üzerinde peeling etkisi yaptığından da söz edilebilir.

Bir tüy giderme yöntemi olarak jilet kullanımıyla ilgili olumsuz görüşler her zaman öne çıkıyor. Jiletle alınan tüylerin daha kalın ve gür çıkacağı yönündeki inanışın son dönemde büyük oranda çürütüldüğü görülüyor. Uzmanlar, jiletle alınan tüylerin yeniden çıkarken daha kalın görünmesini ise basit bir göz yanılmasına bağlıyor. Jilet, tüyleri yana doğru eğimli bir açıyla kesiyor ve yeniden uzarken de uçları daha kalın ve keskin görünüyor. Uzmanlar jilet efsanesinin bundan ibaret olduğunu ve gerçek anlamda bir kalınlaşma ya da gürleşmeden söz edilemeyeceğini belirtiyor.

Hepsiburada’nın epilasyon & ağda kategorisi altında bir araya getirdiği yüzlerce ürün arasından ihtiyacınıza en uygun olanı belirleyerek tüysüz, pürüzsüz ve kusursuz bir cilde kavuşma yolunda ilk adımı atabilirsiniz.