
Holozoik beslenme ve pegan diyeti nedir?
Holozoik beslenen canlı türü olarak insanın daha sağlıklı ve zinde bir ömür sürebilmesi için alternatiflerden biri olan pegan diyeti son dönemde ismini sıkça duyduğumuz diyet türleri arasında öne çıkıyor.
Şeker, un, işlenmiş etler, rafine yağ… İnsan eliyle üretilen ve en büyük zararı yine insana olan bu gıdalar, sağlıklı bir vücudun en büyük düşmanları. Bugün beslenme şeklimiz binlerce yıl önce yaşamış atalarımızdan oldukça farklı.
İşin kötüsü ise aslında o zamanlara oranla insan vücudu hakkında daha çok şey bilmemize rağmen bu yanlış beslenme şeklini sürdürüyor olmamız. Halbuki yapılması gereken oldukça basit: Yalnızca cömert doğanın verdikleriyle beslenmek. İşte pegan diyeti tam olarak böyle bir bilinçle oluşturulmuş. Sizlere, daha sağlıklı ve zinde bir ömür sürebilmeniz için uygulayabileceğiniz pegan diyetinin en önemli unsurlarını derledik.
Holozoik beslenme nedir?
Her şeyden evvel holozoik beslenme hakkında bilgilenmekte, beslenme sürecimize hâkim olmakta fayda var. İnsan ve hayvanların hemen hepsinde görülen holozoik beslenme, besinlerin katı olarak tüketildikten sonra gelişmiş bir sindirim sistemiyle sindirilmesi esasına dayanıyor.
İnsan; etobur, otobur ve karışık beslenen olmak üzere üç gruba ayrılabilen holozoik beslenen canlılar arasından omnivor da denilen karışık beslenenler grubunda. Yani sindirim sistemimiz pişmiş etin yanı sıra sebze ve meyveleri sindirebilecek kadar gelişmiş.
Pegan ne demek?
Holozoik beslenme yapan canlılar sınıfında olan insan; daha sağlıklı olabilmek, kilo verebilmek ya da çevreye karşı hassasiyetleri dolayısıyla farklı diyetleri takip edebiliyor. Bu diyetlerden son zamanlarda en popüler olanı pegan diyeti.
Pegan diyeti, vegan beslenme ve paleo beslenme şekillerinden ilham alınarak oluşturulan yepyeni bir beslenme şekli. Pegan kelimesi ise hayvansal herhangi bir ürünü tüketmeyen vegan beslenme şekli ile asla işlenmiş ürün tüketmeyen, binlerce yıl önce yaşamış atalarımızın beslenme şeklini esas alan peleo diyetinin isimlerinin birleştirilmesiyle oluşmuş.
Sağlıklı beslenme alanında yaptığı çalışmalarla tanınan Amerikalı Doktor Mark Hyman’ın uzun araştırmalar sonucu en doğru beslenme şekli olduğunu ortaya koyduğu pegan diyetine bir şans vermekte fayda var. Diyetin kolay uygulanabilirliği ve sağladığını iddia ettiği faydalar, onu daha da dikkat çekici yapıyor.
Pegan diyetinin sağladıkları neler?
Pegan diyetinin faydaları oldukça fazla. Diyet her şeyden önce sağlığı asla riske atmadan vücudun ideal kilosuna ulaşmasına yardımcı oluyor. Böylece birçok sağlık probleminin önüne de geçmiş olan pegan diyeti, kas ve kemik sağlığının korunmasında da etkili.
Diyet kötü kolesterolü düşürüyor, kalp damar sağlığını destekliyor. Üstelik diyetin faydaları bununla da sınırlı değil; Hyman, pegan diyetini uygulayan bir kişinin sindirim sistemi problemlerinin de azalacağını öne sürüyor. İşlenmiş gıdadan uzak duyulan diyet cildin daha sağlıklı ve parlak görünmesi konusunda da oldukça etkili.
Diyeti yaparken nelere dikkat edilmeli?
Peki bunca faydası olan pegan diyetini uygulamak kolay mı? “Doğa tarafından üretilenle beslenme” esasına dayanan pegan diyeti, aslında hiçbir zorlukla karşılaşılmadan takip edilebilir. Diyete başlamadan önce bir beslenme uzmanıyla görüşmekte fayda var, ardından birkaç basit kuralı takip ederek sağlık vadeden bu diyete başlayabilirsiniz.
Un, şeker ve süt diyet listesinde yok!
Un ve şeker, çoğu diyette olduğu gibi pegan diyeti için de yasaklılar listesinde. Kan şekerini çok hızlı yükselten bu iki besinden uzak durmak, sağlığı direkt olarak etkiliyor. Süt de tıpkı un ve şeker gibi pegan diyeti listesinde yasaklılar arasında.
Sütten kesildikten sonra başka bir hayvanın sütünü tüketmenin hiçbir faydası olmadığını savunan Hyman, yalnızca serbest gezen hayvanların sütünden yapılmış tereyağı ve bazı peynirlerin tüketilebileceğini söylüyor.
İşlenmiş gıda ve rafine yağa hayır!
İşlenmiş gıda ve rafine yağ da pegan diyetini takip edenlerin uzak durması gerekenler arasında. İnsan eliyle üretilmiş işlenmiş besinlerin, ne kadar sağlıklı olduğu iddia edilirse edilsin güvenilmez olduğunu belirten Hyman; bu besinler yerine direkt doğadan gelen et, sebze ve meyvelerin tüketilmesi gerektiğini öne sürüyor.
Örneğin serbest gezen bir ineğin etini doğrudan tüketmenin faydasının oldukça fazla olduğu, işlenmiş şarküterinin ise fayda yerine zarar verdiği vurgulanıyor. Aynı durum yağlar için de geçerli: Ayçiçeği, mısır ve soya yağları zarar vermekten başka bir etki göstermezken zeytin yağı ve hindistancevizi yağı gibi ürünler vücuda fayda sağlıyor.
Tüketilen besinlerin oranları önemli
Pegan diyetine göre sebze, meyve ve et bir arada tüketilmeli; peki hangi oranlarda? Bu sorunun cevabının da oldukça önemli olduğunu belirten Hyman, etin tabakların yalnızca dörtte birini kaplaması gerektiğini söylüyor. Meyve ve sebze tüketiminde de oran önemli. Günde 8-10 öğün tüketilebilecek bu besin grubunda ağırlığı sebzeye vermek şart.
Öğünlerin yalnızca 2-3 tanesinin meyveye ayrılması ve seçilen meyvenin düşük glisemik endeksli, antioksidan olması gerekiyor. Sebzede ise yeşil renkli olanlara ağırlık verilmeli. Tüm bunlar uygulandığında sağlıklı olmamak için hiçbir sebep yok!
Sağlıklı tüketim için uygun bir diyetin yanı sıra kaliteli besine de ulaşmak gerekiyor. Çok sayıda tedarikçiden birçok besine ulaşabilmek için hepsiburada’nın gıda ürünleri kategorisine mutlaka göz atın. Farklı ürünlerle renklenen sofralar, hem keyifli hem de sağlıklı olmanıza fayda sağlayacak.
Sirkadiyen Diyet yazımızı okumadan geçmeyin.