Balık avı sezonu 1 Eylül itibariyle açıldı. Balık açısından oldukça zengin olan ülkemiz çok çeşitli türlere ev sahipliği yapmasıyla da biliniyor.

Konu deniz ürünleri olunca iki denizle ve bu iki denizi birbirine bağlayan bir boğazla çevrili bir şehir olan İstanbul’dan bahsetmemek olmaz. İstanbul, deniz ürünleri açısından oldukça zengin şehirlerimizden biridir. Antik Yunan döneminden başlayarak günümüze kadar gelen süreçte İstanbul, zengin ve ciddi bir balıkçılık ve balık tüketimi geçmişine sahiptir. Örneğin, daha sonra Konstantinopolis ve ardından İstanbul adıyla anılan topraklarda M.Ö. 7. yüzyılda kurulan eski Yunan kolonisi Byzantion, bir balıkçı köyüydü ve Byzantion’un ana geliri deniz ürünleriydi.

Son rakamlar, Türk halkının deniz ürünlerine daha az ilgi gösterdiğini ve yıllık balık tüketim oranlarının dünya ortalamasının altına düştüğünü gösterse de taze balık Galata Köprüsü’nün altındaki turistlere balık sunan restoranlardan şehrin pazarlarındaki balıkçılara kadar Türkiye’nin hala ana geçim kaynaklarındandır.

Karadeniz’in doğu kıyılarında ise balıkçılık, asırlık bir aile geleneğidir. Günün en iyi avını yakalayıp kıyıya getirmek için şafak vakti yola çıkan balıkçılar küçük yaşlardan itibaren balık tutmayı bilen insanlardır. Sizin de balıkçılığa merakınız varsa Albastar olta seti tam size göre! Bu tam takım ilk defa balık tutacaksanız ihtiyacınız olacak her şeyi içeriyor.

Balık üretimi

2000’li yıllardan önce yıllık balık üretimi 3.000 ton civarındaydı ve bu oran 2012’de 212.000 tona ulaştı. Türkiye, dünya çapında 80’den fazla ülkeye deniz ürünleri ihraç ediyor. Aşırı avlanma ve yasadışı ağ atmanın Türkiye’nin stokları için büyük tehditler oluşturması, son birkaç yılda balık bolluğunun azalmasına neden oldu.

Bu sorunu kontrol altına almak için, 1 Nisan ile 1 Eylül arasında balıkçı tekneleri ve daha büyük tekneler ile avlanmaya izin verilmiyor, böylece balık stokları bu aylar arasında yeniden artıyor. Bir balık tüketicisi olarak hem daha iyi tat hem de sürdürülebilirlik için sadece yetişkin balıkları, uygun mevsiminde tüketerek bu soruna yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca bilgi almak isterseniz bu konuda küçük balıkların yakalanması ve satılmasına karşı mücadele eden “Lüfer Koruma Timi” ve “Seninki Kaç Santim?” gibi kampanyalar da var. Bu yazımızda sizlere Türkiye’deki popüler balıklardan ve onları tüketebileceğiniz en uygun mevsimlerden de ayrıca bahsedeceğiz.

Aylara göre balık dağılımı

Eylül: Sardalya, Palamut, Barbun, Tekir ve Çipura

Ekim: Palamut, Uskumru, Barbun, Tekir ve Çipura

Kasım: Hamsi, Kefal, İstavrit, Lüfer, Palamut, Uskumru ve Çipura

Aralık: Hamsi, İstavrit, Lüfer, Palamut, Uskumru, Tekir

Ocak: Hamsi, Kefal, İstavrit, Lüfer, Kalkan ve Torik

Şubat: Hamsi, Kefal, Levrek, Mezgit, Kalkan ve Torik

Mart: Kefal, Levrek, Mezgit, Dil Balığı ve Kırlangıç

Nisan: Mezgit ve Kalkan

Şimdi isterseniz bu popüler balık türlerinden birkaçını inceleyelim.

Karadeniz hamsisi

Genellikle Ekim’den Şubat’a kadar olan sezonda bulunan hamsi, Karadeniz bölgesinde pek çok Karadenizlinin yemek için çıldırdığı ve yaygın olarak tercih edilen bir balık türüdür. Akşam yemeğinde ve bazen kahvaltıda bile mısır ununa batırılmış ve kızgın yağda kızartılmış bu siyah ve gümüş balıkların kokusu neredeyse Karadeniz’deki evlerin her odasına yayılır.

Karadeniz’in Trabzon, Rize ve Giresun gibi illerindeki yaşayanlar çorba, meze ve hatta tatlıda bile hamsiyi ana malzeme haline getirirler. Hamsili pilav ve hamsi çorbası sıkça tüketilen hamsili yemekler arasında. OMS Granit Hamsi Tavası en lezzetli hamsiyi pişirmek için en büyük yardımcınız olacak.

Levrek

Türkiye’deki kaliteli restoranlar müşterilerine günün en taze balıklarını sunar. Siz de eğer şanslı gününüzdeyseniz, taze ızgara levrek damağınızda eşsiz bir tat bırakacaktır. Marmara, Karadeniz ve Ege bölgelerinin denizlerinde yetişen ve yıl boyunca mevcut olan levrek, lezzetini derin sulardan alır. Restoranlarda çoğunlukla limon, biraz soğan  ve salata ile servis edilir. Tercihinize göre ızgara, fırın veya buharda pişirilebilir.

Lüfer

Lüfer, İstanbullular arasında çok değerli bir balık türüdür ve birçok balıkçı için adeta boğazın sultanıdır. Çoğunlukla İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Karadeniz’in serin kesimlerinde avlanan Lüfer, Ege’deki benzerlerinden farklı bir tada sahiptir. Bu değerli balık, ızgara olarak veya buharda pişirilerek servis edilir.

Karadeniz Alası

Karadeniz Alası, tam bir Omega-3 yağ asitleri deposudur ve sert, parlak beyaz etli lezzetli bir balıktır. Somon ile aynı aileden gelen alabalık yıl boyunca mevcuttur. Tavada kızartılmış, buharda pişirilmiş, ızgara edilmiş, fırınlanmış, zeytinyağlı yahni olarak soğuk servis edilmiş, hatta tandır fırında pişirilmiş alabalık sizlere gerçek bir ziyafetin kapısını aralayacak.

Balık tutmaya meraklı olanları mutlaka “Balıkçılıkta yeni trend: LRF” başlıklı yazımızı okumaya davet ediyoruz.