ÜST
fransız

Fransız Sinemasından Muhakkak İzlenmesi Gereken 10 Film

Hollywood, küresel film endüstrilerinin tartışmasız kralı olabilir, ancak modern sinema tüm varlığını Fransızlara borçlu. 1895’te Auguste ve Louis Lumière kardeşler, sinematograf adlı bir sinema kamerası icat ettiler ve ilk uzun metrajlı filmlerini, o yılın Mart ayında özel bir izleyici grubu için gösterdikleri 46 saniyelik “La Sortie de l’Usine Lumière à Lyon’u” yaptılar.

O zamandan bu yana 126 yıl içinde, Fransız film endüstrisi dünyanın en saygınlarından biri haline geldi ve Nouvelle Vague (Fransız Yeni Dalgası) gibi etkili hareketlere yol açmasıyla itibar kazandı. Brigitte Bardot’dan Léa Seydoux’ya, Alain Delon’dan Omar Sy’a, Jean Renoir’dan Olivier Dahan’a kadar yetenekli nesiller Fransız sinemasına damga vurdu. Biz de Fransız sinemasından muhakkak izlenmesi gereken 10 filmi sizler için hazırladık.

La haıne (1995)

fransız

Fransa’nın sorunlu ırkçılık tarihi ve göçmen nüfuslarla devam eden dolu dolu ilişkisi ile bu filmde Paris’in düşük gelirli banliyölerinde yaşarken polisle mücadele eden ve çatışan üç arkadaş hakkında sert bir eleştiri yapılıyor. Vincent Cassel ve Mathieu Kassovitz gibi önemli aktörler filmde yer alıyor.

Jules ve Jım (1962)

François Truffaut’nun yönetmenliğini üstlendiği film Henri-Pierre Roché’nin aynı isimli romanından uyarlandı. Film 1. Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında iki yakın arkadaş olan Jules ve Jim etrafında aşk ve dostluk temaları ile şekilleniyor.

Amélıe (2001)

Bu tuhaf hikâyede Audrey Tautou, etrafındakilerin hayatlarını iyileştirmeye karar vererek kendi yalnızlığıyla savaşan utangaç bir garson olarak karşımıza çıkıyor. Amélie, sadece çekici ve tatlı bir film değil, aynı zamanda Paris’e ve özellikle Montmartre’ye gerçek bir aşk mektubu.

La Grande Illusıon (1937)

La Grande Illusion şimdiye kadar yapılmış en iyi filmlerden biri olarak kabul ediliyor. Jean Renoir’in 1937 tarihli başyapıtı, Büyük Savaş (1. Dünya Savaşı) sırasında Alman esir kampından kaçış planları yapan bir grup askeri konu alıyor. Orson Welles bu film ile ilgili olarak gelecek kuşaklar için sadece iki filmi kurtarabilseydi, bir tanesinin bu olacağını belirtmiş.

Parıs, Je T’aıme (2006)

İçerisinde Alfonso Cuarón, Olivier Assayas ve Coen kardeşler gibi yönetmenlerin bulunduğu 22 farklı yönetmen ve zengin oyuncu kadrosunu barındıran bu film 18 aşk ve kayıp hikâyesini Paris’in muhteşem atmosferi ile birleştirerek seyirciye aktarıyor.

Intouchables (2011)

Bu filmi zaten biliyorsunuzdur ancak hatırlatmakta fayda var. Bir yamaç paraşütü kazasının ardından felç kalan zengin aristokrat Philippe (François Cluzet), hapishaneden yeni çıkmış bir banliyö genci olan Driss’i (Omar Sy) kendisine yardım etmesi için işe alır. Bu iki dünyanın farklı insanlarının beklenmedik, çok çılgın, komik ve güçlü arkadaşlığı, eşsiz bir ilişkiyi doğuracaktır.

LG 124 Ekran Uydu Alıcılı 4K Ultra HD Smart LED TV NanoCell teknolojisine sahip bir televizyon ve Intouchables filmini bu televizyonda izlemek bir ayrıcalık.

Le Samouraı (1967)

Daha sonra The Driver (1978) gibi çalışmaları etkileyen 1967 vizyon tarihli bu neo-noir gerilim filminde, kalp hırsızı Alain Delon, polisin ya da daha kötüsü tehlikeli işverenlerinin yetişmesinden önce yakın zamanda yaptığı bir işle ilgili bir mazeret bulmak için çabalayan soğukkanlı, buz gibi bir kiralık katil rolünde.

Le Scaphandre et Le Papıllon (2007)

Ressam Julian Schnabel’in en başarılı (ve Oscar adayı) sinema eseri, Elle dergisi editörü Jean-Dominique Bauby’nin, hareket edemez ve konuşamaz halde kalmasına neden olan büyük bir felçten sonraki hayatıyla ilgili anları seyirciye aktarıyor.

La Vıe en Rose (2007)

Marion Cotillard, bu biyografik müzikalde efsanevi şarkıcı Edith Piaf’ı canlandırdığı rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını (ayrıca bir BAFTA, Altın Küre ve César) kazandı ve Fransızca bir performans ödülü kazanan ilk ve tek oyuncu oldu.

The Artıst

1920’lerin Hollywood’unun sessiz film dönemine yapılan bu güzel övgü, 2011’de 3 Altın Küre, 7 BAFTA, 6 César ve Jean Dujardin için En İyi Erkek Oyuncu da dâhil olmak üzere 5 Akademi Ödülü kazanarak ödüllerin çoğunu süpürdü. Jean Dujardin bu kategoride kazanan ilk Fransız aktör olarak tarihe geçti.

fransız

Başlangıcından Günümüze Fransız Sineması kitabı Fransız sineması ile ilgili detayları merak edenler için aydınlatıcı bir kitap olabilir.