Fauna ve Flora, doğada zaman geçiren kişilerin çok fazla duyduğu terimler arasındadır. Hayat, kendi doğası içerisinde mükemmel bir uyum ile birlikte var olur ve her coğrafi bölge yapısal özellikleri, iklim örtüsü, doğal kaynaklar, bitki örtüsü, hayvan türleri ve böcek gibi birbirlerinden ayrılır. Fauna ve Flora terimleri genel olarak bir coğrafi bölgenin bitki türleri ve vahşi doğal yaşamını tanımlamak için kullanılan terimler arasındadır. Fauna ve Flora bir bölgeye ya da bir zaman dilimine özgü olan bitki ya da yaban hayatı gruplarının içerisinde bulunur. Örnek vermek gerekirse, ılık bir bölgenin florası ve faunası, iklim özellikleri ile uyumlu bir şekilde olan bitki örtüsü ve egzotik hayvan türlerinden oluşur. Flora, tropikal bitki örtüsüne ve fauna ise egzotik hayvan türlerine denir. Flora, doğada olan çiçekler ile ilgili anlamına gelen Latince kökenli bir kelimedir. Çiçek tanrıçası ismini Latince kökenli olan Flora’dan almıştır. Flora terimi, bitki ya da bakterileri ifade eder. 

Fauna Latince kökenli bir kelime olup Roman mitolojisine göre orman ve ovaların iyi kalpli olan ruhu Faunus’un kız kardeşi olduğu anlamına gelir. Bu terim hayvan yaşamını ya da belirli bölgelerde bulunan zaman periyodu ya da ortamdaki hayvanların sınıflandırılmasını anlatan bir kelime kökenine denir. Amazonlarda yaşayan örümcek örneklerinden bahsederken genellikle Amazonların Örümcek Faunası diye bahsedilirken, milyonlarca sene öncesinde yaşamış olan sürüngen türlerinden ise Jurassic Devri Sürüngen Faunası olarak söz edilir. Herhangi bir bölgede bulunan bitki ve hayvan türlerinin bulundukları bölge ile uyumlu olan büyüme ya da üreme alışkanlıklarını, aynı şekilde çevrede bulunan bütün canlılar ile olan bağlantılarının biyolojik olarak araştırılması belirlenmiştir.

Bir bölgenin su florası ve su faunası coğrafi bölgede bulunan ve çevresinde yaşayan sulardaki bitki ve hayvan yaşamını ifade etmektedir. Biyologlar ve çevreciler tarafından yapılan araştırmalar sonucunda bölgenin florası ve faunası çeşitli sebepler ile incelenmiştir. Böylelikle flora ve faunanın başında ilgili olan bitki ve hayvan türlerinin, uyumlu ya da onlara bağlı bir yaşam sürdüren canlı formlarının korunmasında birçok bilgi bulunur. Yapılan araştırmalar sonucunda biyoloji hakkında sürekli olarak yeni bir şeyler öğrenme, biyolojik çeşitliliği tespit etme, canlılığın sürdürülebilirlik adına yapılacak olan çalışmaların yenilenmesi amacını taşır. 

Fauna ve floranın hayatımızdaki önemi oldukça büyüktür. Aileler içerisinde doğanın harikaları ile buluşabilir ve doğada bulunan cennetin güzellikleri ile yüz yüze gelebilirsiniz. Doğaya hiçbir şekilde zarar vermemeli ve doğada bulunan bütün canlılara saygı duymalıyız. Doğadaki bulunan bütün canlıları korumak, yerleşim alanlarını sürdürülebilir hale getirmek ve doğa için yapılabilecek birçok farklı uygulama sayesinde gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakılmalıdır. Doğada bulunan flora ve fauna bütün canlıların yaşamı için önemli bir yere sahiptir. Dünyanın içerisinde bulunan kaynaklar sonsuz olmasa bile yaşadığımız süre boyunca dünyada bulunan bütün kaynakları saygı duyarak korumak gerekir.

Flora ve Faunanın Önemi Nedir?

Flora, fauna için solunum amacı ile ihtiyaç duyulan oksijeni sürekli olarak üretilen ve dışarıya serbest bırakır. Bu duruma karşılık olarak fauna ve floranın fotosentez için ihtiyaç duyduğu oksijen ve karbondioksit üretilir ve tekrardan dışarıya serbest bırakılır. Bu tamamen canlı doğasında simbiyotik bir ilişkidir. İnsanlar hem flora hem de fauna olmadan hayatlarını sürdüremezler. Yaşam boyunca nefes aldığımız oksijen floradan gelir, nefes verdiğimiz karbondioksit ise flora için önemli bir yere sahiptir. Bu sisteme ek olarak insanlar ilaç, su ve gıda kaynakları açısından doğada bulunan flora ve faunadan hayatları boyunca faydalanırlar. Ana besin kaynağımız olan hayvan ve bitki türlerini fauna ve flora oluşturur. Çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların içerisinde %90 oranında flora bulunur. Hayatımızda eğer flora olmasaydı, su da olmaz ve insanlar hayatlarını sürdüremez bir duruma gelirdi. 

Fauna ve flora, günlük yaşam dengesi açısından oldukça değerlidir. Parklar, açık alanlar, vahşi yaşam alanları, denizler, ormanlar ve yeşil alanlar hayatın içerisinde bulunan coğrafyanın bize sunduğu flora ve fauna zenginliğini bütün insanoğlunun duygularına hitap etme yeteneği sunar. Böylelikle fırsat bulunan her saniye ve her an yaşam sürdürdüğümüz beton duvarlarını yıkıp doğaya kaçarak kurtulmak isteriz. İstatistikler doğrultusunda her yıl yarım milyar insan ulusal parklar, ormanlar, tarihi yerler, doğal nehirler ve yaşam sığınakları gibi güzel bir şekilde korunan manzaraları ziyaret ettiği bilinir. Böylelikle günlük yaşamımızda bulunan flora ve faunanın önemi çok büyüktür.

Yerel ekonomilerin kalkınmasına katkı sağlayan flora ve fauna, turizm açısından dünya ekonomisinin çoğuna güçlü bir şekilde katkıda bulunur. Amazonun flora ve faunası, çok fazla sayıda bilim insanı ve kaşifin ilgi odağı arasındadır. Amazon yağmur ormanlarının Brezilya ekonomisine her yıl yaklaşık olarak 50 milyar dolar lira katkı sağladığı söylenir. Bahamalar, Panama, Endonezya, Karayipler ve egzotik açıdan farklı tatili yerleri, yaygın bir şekilde bulunan flora ve fauna nedeniyle herhangi ülkelerden daha çok turist çeker. 

Flora ve Faunayı Korumanın Yolları Nelerdir?

Fauna ve floranın korunması için öncelikle hayatta yapılması gereken önemli şeyler arasında saygı göstermek gelir. Söylenmesi o kadar kolay olan bu durumun işleyişi ise çok derin bir şekilde saygı göstermekten kastımız, hayat formlarının kendi doğal gidişatı içerisinde varlığını sürdürebilir açısından devamlı kılacak ve her ortamda özenli bir şekilde davranmak anlamına gelir. İnsan olarak hayatımıza devam edebilmemiz için her alanda fauna ve floranın varlığına ihtiyaç duyarız. Hayatımızda bu kadar önemli olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. Bilinçli bir hareket sonrasında fauna ve florayı yok edersek eğer, hayatta yok oluruz bilincini, tüm ana hatları ile birlikte benimsemeli ve kendi yaşam doğası içerisinde kapladığı alan miktarını tükettikleri ile yok etmemeye, ve tükettiklerinin miktarında üretmeye, korumaya ve yaşamaya özen gösterilmelidir.

Üreme döneminde hiçbir canlıyı avlamamak gerekir. Yaşamın sürdürülebilir olması açısından her canlı üreme ihtiyaç duyar. Hiçbir yaşam formu, bir diğerinin yaşam döngüsünü kıracak şekilde hareket etmez. Balıkların üreme zamanı geldiği zaman balık avlamak, daha sonra ise dünyanın ekolojik sistemini bozacak şekilde tehlikeli balık çiftlikleri ve su ürünleri yetiştiriciliği tesisleri ile denizlerdeki diğer bütün canlıları yok etmek tamamen flora ve faunaya zarar verir. Hayattaki vahşi yaşam türlerinin yaşam alanlarına ve hayatlarına müdahale etmemek gerekir. Bir dönem içinde bulunan bambu ağaçlarının kesilmesi, bambu türünden yapılmış olan ve bambu süngerleri olan pandaların nesli tehlike girmişti. Avustralya’da çok su tüketildiği gerekçesiyle binlerce devenin katledilmesi durumunun hemen sonrasında ise Avustralya’da su ve sel baskınları görülmüştür.

Tüketimi azalt, çöp üretme, değiştir, dönüştür ve tekrardan kullan sembolleri ile çöplerin ayrıştırılması, geri dönüşüm destekli olarak bütün seçenekleri sunulması, artık hayatımızın vazgeçilmez bir haline gelmiştir. Hayattaki tüketim dengelenerek tekrardan kullanma yöntemlerinin insanlar tarafından benimsenmesi, çöplerin doğru bir şekilde atılıp toplanması yaşadığımız dünya karşı almamız gereken sorumluluklar arasındadır. Her alanda tasarruf yaparak yaşam döngüsünü değerli bir hale getirmek gerekiyor.