Dünyanın en popüler ressamlarından biri olan Vincent Van Gogh, popülaritesini hiçbir zaman yitirmeyen eserleri ile dikkat çekiyor. Ünlü ressamın oluşturduğu tablolar gizemini hala sürdürüyor. Resimlerin hikayesinin ne olduğu sıklıkla merak ediliyor. Kısa yaşamında sayısız sanat eseri oluşturmuş olan Van Gogh, hayatının olduğu gibi popüler tablolarında da  ilginç hikayeler saklıyor. 

Neticede eserler Gogh’un yaşamının yansımalarını içeriyor. İlginç hayat hikayesi ve tabloları ile bilinen Vincent Van Gogh ile ilgili bilinmeyenleri hiç merak ettiniz mi? Gelin birlikte, en ünlü Vincent Van Gogh resimleri ve bilinmeyenler hakkında sanat yolculuğuna çıkalım.

Vincent Van Gogh Hakkında Bilinmeyenler

Vincent van Gogh, deli miydi yoksa insanlar tarafından anlaşılamayan bir dahi mi? Hangisi olursa olsun, ressamın yaşamı boyunca tahmin dahi edilemeyeceği sayıda ve kalitede sanat koleksiyonunun olduğu biliniyor. Geçmişe bakıldığında pek çok sanatçı ve ressam, sayısız eser satarak zenginliğine zengin katmış. Vincent van Gogh ise yaşamı boyunca yalnızca bir tablo satmış. O eseri ise, Arles’teki Kırmızı Üzüm Bağı’dır. Bugün bakıldığında ise, dünyanın en özel ve değerli tabloların çoğu Vincent van Gogh’a aittir.

1980 senesinde intihar eden Gogh, yoksulluk, depresyon ve psikotik atarlarla mücadele etti. Eserlerine ölümünden yalnızca 10 sene öncesinde başlayan ressam, yaklaşık 860 yağlıboya olmak üzere 2.100’den çok sanat eseri çıkarmış. Eğer dünyaca ünlü olan Van Gogh eserlerine göz gezdirilirse, ressamın, neden dünya çapında sayısız kişinin beğenisini kazandığı anlaşılabilir. Bununla birlikte, neden dünyanın en popüler Post- Empresyonist sanatçılarından bir tanesi olduğu da anlaşılabiliyor. 

Vincent Van Gogh Kimdir?

“Vincent van Gogh kimdir?” sorusu tıpkı eserleri gibi merak konusu. Vincent van Gogh 30 Mart 1853 senesinde dünyaya geldikten sonra sanatçı kişiliği ile sanat dünyasına damga vuruyor. Van Gogh’un eserleri yaşadığı dönemde değil sonrasında üne kavuşuyor. Empresyonist eserlerinin birçoğu müze koleksiyonlarında bulunuyor. Amsterdam’da yer alan Van Gogh Müzesi’nde ressamın birçok eseri ziyaretçi akınına uğruyor. 29 Temmuz 1890 senesinde intihar edene denk yaşamını sürdüğü Fransa’nın güneyinde bulunan Arles’daki Vincent Van Gogh Vakfı da ressamın ardında bıraktığı eserlere ve evraklara ev sahipliği yapıyor. 

Vincent van Gogh’un Eserleri

Dünyaca ünlü olan Vincent van Gogh’un geride bıraktığı eserlerin hikayesi sıklıkla araştırmalara konu oluyor. Her biri ressamın yaşamını ve ruh halini yansıtan eserler olarak dikkat çekiyor. Bu bağlamda, Vincent van Gogh’un en ünlü eserlerini ve bilinmeyen yanlarını açıklıyoruz. 

Yıldızlı Gece

Vincent van gogh’un en popüler eserlerinden biri olan “Yıldızlı Gece”’nin hikayesi çok merak ediliyor. Güney Fransa’da tedavi gördüğü sırada bu sanat eserini ortaya çıkaran ressam hakkında doktorları, bu eserden yola çıkarak “akli dengesinin göstergesi” diye yorum yapmış. Bugün ise, teknolojik gelişmeler ve tıptaki ilerlemeler ile sanatçının resmettiği manzaraların kullandığı güçlü ilaçların etkisi olduğu düşünülüyor. Vang Gogh, The Starry Night tablosunu oluştururken de kendinden birçok teknikler kullanılıyor. Sonucunda ise, oldukça özgür görünümde bir eser çıkıyor.  Vincent Van Gogh’un ölümünden tam bir yıl önce yaptığı Yıldızlı gece, Batı dünyasının en değerli eseri olarak biliniyor. Edebiyat dünyasının pek çok noktasına konu olan eser, çok seviliyor. Hatta Yıldızlı Gece eseri, o senelerin ardından yapılan empresyonist eserler için devasa bir ilham kaynağı oluyor. 

Ayçiçekleri

Vincent Van Gogh, Arles’te davetine katılan ressam arkadaşı Gaugin’in odasını süslemek amacıyla 5 farklı Ay Çiçekli tablosu yapıyor. Bu tablolar arasında bulunan farklılığı ve hedeflediği 12 farklı versiyonu da mektup yazarak kardeşine anlatıyor. 5 farklı eser, çeşitli müzelerde konumlanmasına rağmen mektuplar aracılığıyla aralarında bulunan bağ çözülmüş.

Kulağı Sargılı Otoportre

Vincent van Gogh, otoportre yaparken tüm duygusunu yansıtmış. Aynı duygu durumuna Kulağı Sargılı Otoportre’sinde de rastlanıyor. Ressam Gaugin ile yaşam sürdüğü gergin bir gecede hırsından kendi kulağını kesiyor. Olayın üzerinden 2 hafta geçtikten sonra sargılı kulaklı otoportesini oluşturuyor. 

Vincent van Gogh’un bu eseri, akıl hastanesinde kalmasına gerek olmadığını kanıtlamak amacıyla yaptığı söyleniyor. 

Montmartre’deki Sokak Manzarası

Vincent van Gogh tarafından 1887 senesinde yapıldıktan sonra hiç sergilenmeyen Montmartre’deki Sokak Manzarası, ressamın rekor fiyata satılan eseri olarak dikkat çekiyor. Müzayede evi Sothebys’te 13 milyon 91 bin euroya satılan bu eser, dünyada büyük bir ses getirmiş. Montmartre’deki Sokak Manzarası eserinde Parisli halkın dans etmeye, içmeye ve rahatlamaya geldiği Montmartre’nın farklı atmosferini sunuyor. 19. yüzyılın sonlarında eğlenceli ve keyifli zaman geçirme yeri olan değirmenlerin tasviri de görülüyor. 

“Montmartre’deki Sokak Manzarası” eserinde; Parislilerin içmeye, dans etmeye ve rahatlamaya geldiği Montmartre’nin farklı atmosferinde bulunan ve 19. yüzyılın sonlarında eğlence yeri olarak tercih edilen değirmenlerin tasvirini görüyoruz. 

Arles’teki Kırmızı Üzüm Bağı (Red Vineyard at Arles) 

Vincent Van Gogh’un en ünlü eserleri dendiğinde akla gelen Kırmızı Bağ’ın hikayesi de ressamın tüm hayatı ve resimleri gibi ilginç. 860’ı tablo olan 2100 tane eser bırakan ressamın popüler tablosu günümüzde Puşkin Müzesi’nde yer alıyor. Brüksel’de sergilendiği esnada Anna Boch tarafından alınıyor. Sanat tarihinde bir ilke atmasıyla kayıtlara geçen Kırmızı Bağ, çok değerli bir eser. 

Vincent Van Gogh’un en önemli eserlerinden biri olan Arles’teki Kırmızı Üzüm Bağı; Kasım 1888’de resmediliyor. Ressamın büyük ses getiren yapıtlardan biri. Arles kenti yakınlarında bulunan bir bağda çalışan bireyleri konu alıyor. Söz konusu tablonun en dikkat çeken özelliklerinden bir tanesi ise, Van Gogh’un hayatı boyunca sattığı tek tablo olduğu söylentisinin olması. 

Auvers’deki Kilise (The Church at Auvers)

Auvers’de bulunan Kilise ressamın intihara teşebbüs etmesinden yalnızca 1 ay önce, yani Haziran 1890’da boyandı. Van Gogh, bu ve benzeri resimlerinden Kuzey Hatıraları olarak da söz ediyor. Betimlenen bu kilise, Place de I’Eglise, Auvers- sur- Oise, bugün Fransa’da. Bahsi geçen kasaba, Paris’in yaklaşık 27 kilometre kuzeybatısında bulunuyor. Daha derin bir anlam içeren diğer resmi olan Buğday Tarlası ve Kargalar da aynı temayı içeriyor. Ressamın en özel eserleri arasında bulunan Auvers’de yıllar öncesinde büyük bir ses getirmiş. 

Buğday Tarlası ve Kargalar (Wheatfield with Crows)

Buğday Tarlası ve Kargalar, ressamın intihara teşebbüs etmeden önce yaptığı bir eser olarak dikkat çekiyor. Yani yapımı 189 senesinin temmuz ayına tekabül ediyor. Bu eser, Vincent van gogh’un devasa eserlerinden biri olma özelliği taşıyor. Kesin bir bilgi olmasa da bazı sanat tutkunları, ressamın son resminin Buğday Tarlası ve Kargalar olduğunu da iddia ediyor. 

Buğday Tarlası ve Kargalar, bir buğday tarlası üzerinde uçuşan kargalarla dolu ve bulutlu olan bir gökyüzünü içeriyor. Tarlanın orta bölümünde ise, hiçbir çıkışı olmayan ve bir yere gitmeyen bir yol yer alıyor. Van Gogh yazdığı mektupta söz konusu tablonun aşırı yalnızlık ve üzüntü içerdiğini yazmış. Söylentiler arasında, Vincent van Gogh’un yalnızlık hissinden ötürü birkaç hafta sonrasında kendine canına kıydığı yer alıyor. Net bir bilgi olmasa da eserleri bu düşünceyi doğuruyor.