1980’lerin sonlarına kadar Türk hafif müziği veya diğer bir tabirle Türkçe sözlü hafif batı müziği olarak adlandırılan müzik akımı, sıklıkla dünyaca bilinen ünlü şarkılara Türkçe söz yazılarak devşirilen şarkılardan oluşsa da, dönem dönem söz ve müziği yerel sanatçılarımıza ait olan eserler de vardı. 90’lı yılların getiridiği teknolojik yenilikler ve Batı’dan esen kültürel değişim rüzgarları ile pop müzik olarak anılmaya başlanan bu tarz, günümüze kadar yaşayacak olan Türk pop müziğinin de doğmasına sebep oldu. Avrupa ve Amerika’lı müzikseverlere kıyasla oldukça geç tanıştığımız pop müzik, 12 Eylül 1980 darbesinin sadece siyasi değil, sosyokültürel alana da büyük darbe vurması sebebiyle gelişimini geç tamamladı. Sansür kurulları, sadece belirli sanatçıların belirli eserleri seslendirebildiği bir denetim yapısı, tek kanallı devlet televizyonu ve radyosu sıkı kontrol altındayken özgün ve dönemin şartlarına göre çılgın veya sıra dışı olarak nitelendirilebilecek yapıtlar üretmek veya bunları yayınlayabilmek imkansızdı. Globalleşmenin etkisi ile tersine dönmeye başlayan rüzgarın öncü meltemi, Hakan Peker’in 1989 tarihli “Bir Efsane” isimli albumü oldu. Yaşı kemale eren okuyucuların bir anda gençlik yıllarına gitmesine ve hatıralar arasında güzel bir yolculuğa çıkmasına sebep olan bu albüm, ardından gelecek yepyeni bir jenerasyona popüler kültürün kapılarını açtı.

Hakan Peker – Bir Efsane (1989)

Kaynak: bolgegundem

1981 yılı Türkiye Dans Şampiyonu olan Hakan Peker, aslen dansçılık yapsa da aklında her zaman ses sanatçısı olmak vardı. Türk sanat müziği dinlemesine rağmen, en büyük tutkusu olan dans ile bunu birleştirerek görsel olarak da etkileyici olabilecek bir müzik türü arayışında iken pop ile tanıştı. 1989 yılında çıkardığı “Bir Efsane” albümü ve albüm ile aynı adı taşıyan çıkış parçası büyük başarı getirdi. Uzun yıllar sürecek bir müzikal kariyerin de böylece temelleri atılmış oldu. Hakan Peker ardı sıra çıkardığı albümler ile başarılı bir müzisyen olmasının yanı sıra kurduğu prodüksiyon şirketi ile kendi jenerasyonundan birçok genç sanatçının ilk albümlerini yaparak müzik camiasına adım atmalarına olanak tanıdı. Burak Kut, Zafer Peker, Özlem Tekin, Ali Güven, Erhan Güleryüz gibi isimlerin ilk albümleri Hakan Peker’in yapımcı olarak imzasını taşırken Türk pop müziği büyük bir ivmeyle yoluna devam ediyordu.

Aşkın Nur Yengi – Sevgiliye (1990)

Kaynak: vintagerecord

Ülkemizin genç müzisyenleri adeta Hakan Peker gibi bir öncünün yolu açmasını bekliyormuşçasına ardı ardına ortaya çıkmaya başlamıştı artık… 1990 yılında yayınlanan ilk albümü ile dönemin şartlarında büyük başarı kabul edilebilecek 2.5 milyon adetlik satış rakamına ulaşan Aşkın Nur Yengi ve Sevgiliye isimli albümü, çıkar çıkmaz dinleyicilerin gönlünde taht kurmuştu. 8 parçadan oluşan albümün neredeyse tüm eserleri birer hit haline dönüştü ve 90’lı yılların yenilik arayışı içinde olan genç müzikseverler tarafından ezberlendi. Konservatuvar mezunu bir çello sanatçısı olan Aşkın Nur Yengi, birazdan değineceğimiz üstün başarılı gençlerden oluşan Sezen Aksu ekolünün de ilk meyvelerindendi.

Sezen Aksu – Gülümse (1991)

Kaynak: onedio

90’lı yıllara gelene kadar rüştünü çoktan ispatlamış ve hak ettiği üne kavuşmuş olan Sezen Aksu, Türk pop müziğinin devinimine iki farklı yoldan hız kazandırdı. İlk olarak yılların tecrübesi ve Allah vergisi müzik yeteneği ile keşfettiği genç yetenekleri vokalisti olarak kanatları altına alan sanatçı, hem müzikal hem kişisel gelişimine destek olduğu birçok yeni yıldızı, Türk pop müzik camiasına kazandırdı. Bir diğer dolaylı katkısı ise 1991 yılında, Türk pop müziği aslına ulaşabilmek için kabuk değiştirirken yayınladığı “Gülümse” isimli albümü ile oldu. Yeni olanın bilinmezliği ile farklı ellerde arabeskle yoğrulmaktan rap müzik ile sentezlenmeye kadar hunhar deneylere maruz bırakılan Türk pop müziği, Sezen Aksu’nun bu albümü ile adeta cümlelerle değil, notalar ile yazılmış anayasasına kavuştu. Usta sanatçının okulu sadece Aşkın Nur Yengi ile kalmayacak; Sertab Erener, Levent Yüksel, Uzay Heparı, Yıldız Tilbe gibi nice mezunların ismi uzun yıllar neonlarda ışıldayacaktı.

Kenan Doğulu – Yaparım Bilirsin (1993)

Artık Türk pop müziği kendi yolunu bulmuş ve kaliteli, özgün yapıtlar veren sanatçılar yetişmeye başlamıştı. Günümüzün popüler figürlerinden olan Kenan Doğulu’da bu kervana 1993 yılında çıkardığı ilk albümü olan “Yaparım Bilirsin” ile katıldı. Doğuştan yetenekli olan Kenan, 5 yaşında piyano çalmaya başladı ve konservatuar piyano bölümüne birincilikle girdi. 2007 yılında “Shake it up şekerim” ile Eurovision’a katılan sanatçı, ülkemize dördüncülük ile döndü.

Tarkan Tevetoğlu – Yine Sensiz (1993)

Kaynak: wannart

Gurbetçi bir ailenin çocuğu olarak Almanya Frankfurt yakınlarında Alzey kasabasında doğan Tarkan, 15 yaşında ailesi ile birlikte Türkiye’ye kesin dönüş yaparken kendisini bekleyen şöhretten elbette habersizdi. Üsküdar Musiki Cemiyeti ve Karamürsel Lisesi’nde devam eden eğitimi sonrası çıkardığı ilk albümü olan Yine Sensiz, kısa sürede 1 milyon adete yaklaşan satış rakamı ile dikkatleri üzerine çekmesine sebep oldu. Müzik ve magazin dünyasının gündemine oturan genç sanatçı, Sezen Aksu’nun da dikkatini çekti ve ikinci albümü olan A-Acaipsin için ikili birlikte çalıştı. Artık tüm dünyada tanınan bir mega star olan Tarkan; Amerika ve Avrupa’da yaptığı turneler, verdiği konserler, dev reklam anlaşmaları sayesinde ismini dünya müzik tarihine altın harflerle kazıdı.

Geniş bir Türkçe koleksiyona sahip olan Hepsiburada pop müzik kategorisi sayesinde arkanıza yaslanarak 90’lı yıllara doğru keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. Gençliğinizin unutulmaz albümleri sadece bir tık uzağınızda.