ÜST
müze deneyiminizi

Çamaşır makinesi alırken nelere dikkat etmeli?

Çamaşır makinesi en sık kullandığımız ev aletlerinden. Peki satın alırken gerekli özeni gösteriyor, ince eleyip sık dokuyor muyuz? Çamaşır makinesi deyip geçmeyin, modeller yıkama kapasitesi, program, devir, kurutma gibi konularda birbirinden ayrılıyor.

Beyaz eşya veya elektrikli ev aletleri dediğimizde aklımıza ilk gelen ürünlerden birisi çamaşır makinesi oluyor. Kıyafet yıkama konusunda tek yol diyebileceğimiz bu makinelerin alternatifi ise elinize bir leğen ve bolca sıcak su alarak çitilemeye başlamak.

Hal böyle olunca çamaşır makineleri de temel ihtiyaçlar arasında yerini alıyor. Fakat bu makineler de birçok dayanıklı tüketim malında olduğu gibi farklı özelliklerle birbirinden ayrılıyor. Haftalık ortalama ne kadar çamaşır yıkadığınız veya kurutma özelliğine ihtiyaç duyup duymadığınız gibi konular bu tercihleri doğrudan etkiliyor.

Neye ihtiyacınız var?

Her ürün ve hizmette olduğu gibi bu konuda da en önemli noktalardan birisi hangi özelliklere ne kadar ihtiyaç duyduğunuz. Satın aldığınız çamaşır makinesinin ciddi oranlarda çamaşır yıkama kapasitesine sahip olması, sizin o boyutlara ulaşamadığınız her yıkama için ‘gereksiz’ bir özellik veya yetenek olarak kayıtlara geçecektir.

Örneğin tek başına yaşayan ve rutin olarak çamaşırlarını yıkayan biriyseniz maksimum 5 veya 6 kilogramlık yıkama kapasitesine sahip modeller ihtiyaçlarınızı kolayca karşılayacaktır. Fakat çok fazla çamaşır kullanan ve çamaşırlarını biriktirerek yıkamayı tercih eden biriyseniz daha büyük kapasitelere yönelmeniz gerekecektir.

Bu konuda bir diğer önemli nokta da hangi yıkama programlarına ihtiyaç duyup duymadığınız olabilir.  Çoğunlukla aynı tür malzemeden üretilen sıradan kıyafetler giymeyi tercih ediyorsanız en temel yıkama programları işinizi fazlasıyla görecektir. Fakat kurutma alanınız yoksa ve kıyafetlerinizin çok fazla kırışmasını istemiyorsanız uygun programlara ve kurutma özelliğine sahip modelleri seçmelisiniz.

Yüzyılın problemi: Kurutma

Kurutma demişken; son dönemlerin en kullanışlı özelliklerinden birisi de çamaşır kurutma özelliği. Daha önce genellikle ikinci bir makine kullanılarak yapılan bu işlem, artık birçok çamaşır makinesinde yerleşik hale gelmiş durumda.

Evinizde uygun bir kurutma alanının olmadığı veya hızlı yıkama işlemlerine ihtiyaç duyduğunuz senaryolarda kurutma işleminin fazlasıyla işe yarayacağı bir gerçek. Fakat kurutma işleminin hassas ve ütü isteyen kıyafetler üzerinde ‘ekstra kırıştırıcı’ ve yıpratıcı bir etkisinin olduğunu; bu durumun sizi ütü ile daha sık bir araya getireceğini aklınızda bulundurun.

Yüksek devir en iyi seçenek mi? 

Çamaşır makinelerinin çalışma prensibinde devir işlemi önemli bir yere sahip. Bolca ıslanan çamaşırların kuruması için merkezkaç kuvvetinden faydalanan çamaşır makineleri yüksek devirlerde gerçekleşen dönme işlemiyle kıyafetlerin kurumasını sağlıyor.

Birçok makine 800-1000 devir aralığında yıkama işlemi yapsa da dakikada 1400 veya 1600 devir çevirme yeteneğine sahip modeller de yok değil. Kıyafetlerin daha hızlı kurumasına olanak tanıyan yüksek devir özelliği, ne yazık ki hassas kıyafetlere zarar da verebiliyor.

Bazı kıyafet ve elbiseler üreticiler tarafından yüksek devir yıkamalara uygun olarak üretilmiş olsa da yün ve ipek içeren kıyafetler bu tür yüksek devirli yıkamalar sonucunda hasar görebiliyor. Bu gibi durumlarla karşı karşıya kalmamak için kıyafetinizin etiketi üzerindeki yıkama talimatlarını daha detaylı incelemelisiniz.

15 dakikada çamaşırınız hazır

Kısa programda bile 2 saat çamaşır yıkayan eski nesil makinelere karşılık yeni makinelerin birçoğu 15 dakika gibi kısa sürelerde çamaşır yıkama yeteneğine sahip. Eğer çamaşır konusunda aceleniz varsa tercih aşamasında en hızlı yıkamayı sunan modelleri aramakta fayda var.

Ayrıca zaman ayarına sahip ve uzaktan kontrol edilebilen modellerin de mevcut olduğunu bilmelisiniz. Yıkama işlemini başlattıktan sonra uzun bir süre eve dönmeyeceksiniz çamaşırlarınızın ıslak bir şekilde makine içerisinde kalmasını engellemek için isterseniz belirli bir saate programlama yapabilir veya uzaktan bağlantı ile yıkama işlemini başlatabilirsiniz.

Ne kadar büyük, o kadar iyi (mi?)

Çoğunlukla evin banyo veya tuvalet gibi görece daha küçük alanlarında konumlandırılan çamaşır makineleri yıkama kapasiteleri ile doğru orantılı olarak ciddi ebatlara sahip olabiliyor. Örneğin 12 kilogramlık yıkama kapasitesine sahip bir makine, 10 metrekarelik bir banyonun yaşam alanını büyük ölçüde yok edebilir.

Yüksek yıkama kapasitelerini sağlamak için merkezinde çok daha büyük tamburlara ihtiyaç duyan çamaşır makinelerinin tambur ölçüsü büyüdükçe de kapladıkları alanda da ciddi bir artış yaşanır. Bu açıdan daha düşük yıkama kapasitelerine sahip makineler tercih etmeniz, ebat olarak daha küçük modellerle karşılaşacağınız anlamına gelir.

Enerji tüketimine dikkat!

Çamaşır makinelerinin çevreye otomobiller kadar zarar vermediği bir gerçek ama tamamen masum oldukları da söylenemez. Buzdolabı ve bulaşık makinelerinden de aşina olduğumuz A+ veya A++ gibi sınıflandırmalara sahip çamaşır makineleri; bu harfler B, C, D şeklinde alfabenin son sıralarına doğru ilerledikçe çok daha fazla enerji tüketiyor ve çevreye çok daha fazla zarar veriyor.

Hem uzun vadede satın aldığınız makineden daha fazla verim almak, hem daha düşük elektrik faturalarına maruz kalmak, hem de çevreye daha az zarar vermek adına enerji verimliliği sınıflandırması A ile başlayan ve yanında bolca + bulunduran modelleri tercih etmenizde fayda var.

Akıllı, hızlı, çevre dostu veya ekonomik… Nasıl bir çamaşır makinesi istediğinize karar vermek sandığınızdan daha zor olabilir. Eğer siz de karar vermekte zorlananlardan biriyseniz hepsiburada.com’un çamaşır makineleri kategorisini ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz.

Çalışan anneler için hayatta kalma rehberini hazırladık!