
2023 Ramazan Bayramı Ne Zaman? Ramazan Bayramının İlk Günü
11 ayın sultanı Ramazan ayı, sosyal bir yaşantıyı düzenleyen soyut kurallar barındıran islam inancına göre önemli bir yere sahiptir. Bu birlik ve beraberliğin hakim olduğu ayda, küsler ve dargınlar barışır. Bu ay islam dininde yaşayan insanlar için özenle geçirilir. Ramazan ayı, bağışlayıcı bir ay olmakla beraber, islam dininin beş temel esaslarından biri olan oruç tutmak Ramazan ayı içinde gerçekleşir. Oruç tutan bir kimse, Allah tarafından bağışlanır ve işlediği günahları silinir. Müslüman alemi, her sene bu ayı farklı bir sevinçle, mutlulukla, huzurla geçirir. Bu ay içinde oruç tutan kişilere saygılı olmak gereklidir. Kronik hastalığı olanların bu ayda oruç tutmaları zorunlu değildir. Ramazan ayı içinde yoksulları giydirmek, doyurmak ve önemli olan ihtiyaçlarını karşılamak büyük sevap kazandırır. Oruç tutmak için gece kalkıp yenilen yemeğe de sahur denir. Oruç tutmak dünyevi sıkıntılardan uzak durmaktır. Peygamber efendimizin oruç tutan bir kimseyi kötülüklerden koruyan bir kalkan olarak söylemektedir. Ramazan ayında akşam ezandan sonra oruçlar açılır ve yediğimiz yemek vaktine iftar vakti denir. İftar için akrabalar, arkadaşlar, eş dost yakın komşular iftara çağrılır. Ramazan ayından sonra, Müslüman aleminin dini bayramı olan Ramazan bayramı gelir. Bu yılda Ramazan bayramı 21 Nisan Cuma gününe denk geliyor. Ramazan bayramının Müslümanlar için önemi nedir?
Ramazan Bayramının Önemi Nedir?
Ramazan Bayramı dini bayramlarımızdan bi tanesidir. Ramazan bayramının ilk günü Şevval ayının birinci günüdür. Bayramlar stres giderici, huzur veren bir aydır. Ramazan bayramı ve ramazan ayı bütün olumsuzlukları giderir. Bayram öncesinde Müslüman alemi oruç tutar. Ramazan bayramı, bir aylık tutulan oruçtan sonra yeme ve içmenin her türlü helal olduğu, Müslüman aleminin bayramda birbirlerini ziyaret ettiği, birbirleriyle hediyeleştiği, çocukların sevindiği, fakir ve ihtiyaç sahiplerine sadaka verildiği, küslerin ve dargınların barıştığı mübarek bir aydır. Sadaka vermenin dışında, Müslümanlar için vacip olan, bayram namazından önce fitre denilen sadakalarını verirler. Ramazan bayramının ilk gününde oruç tutulmaz çünkü ilk gün oruç tutmak haramdır. Bayram günü sabahı, bütün Müslüman erkekler bayram namazına giderler. Bayram namazı sonrasında camiden çıkan bütün herkes birbirleriyle bayramlaşır ve bu Müslümanlar için hoş karşılanır. Bayram günlerin de eğlenmek ve hatta oyunlar oynanmasında hiçbir sakınca yoktur. Fakat İslamı kuralları, haramı, helali, utanma duygusunu, israfı göz ardı etmeden yapılmalıdır. Büyükten küçüğe herkes temiz yeni kıyafetlerini giyer ve büyükleri ziyarete giderler. Vefat etmiş olan yakınlarının kabirlerine gidip dua ederler. Ramazan bayramı gelmeden önce herkes bir telaş bir hazırlık içinde olur. Bayram gelmeden önce şerbetli tatlılar hazırlanır, sarmalar börekler yapılır. En önemlisi bayram öncesinde herkes bayram alışverişine çıkar. Bayram alışverişinde temiz yeni kıyafetler, ayakkabılar, çikolatalar, renk renk şekerler ve kolonya alınır. Kapıya gelen çocuklar için ve eve bayramlaşmak için gelen çocukların harçlıkları öncesinden hazırlanır. Bütün çocuklar gruplar halinde kapı kapı dolaşır harçlık ve çikolata toplarlar. Müslümanlar bu ay içinde zekat görevini yerine getirirler.
Ramazan Bayramının İlk Günü Neler Yapılır?
Ramazan bayramının ilk günü bütün evin erkekleri, sabah namazı vaktinde bayram namazına giderler. Bayram namazı bittikten sonra camiden çıkan bütün erkekler birbirleriyle camide bayramlaşıp evlerine giderler. Bayram günü herkes erkenden uyanır. O gün yapılan kahvaltıya bayram kahvaltısı denir. Bayram öncesi alınan yeni kıyafetler yeni ayakkabılar giyilir. Büyük küçük herkes, büyüklerinin elini öpmek için bayramlaşmaya giderler. Yakınları vefat etmiş olanlar o gün ilk olarak vefat edenlerin kabrine gidip dua ederler. Mezarlıktan geldikten sonra bayram ziyaretleri başlar. Bütün evlerde bayram öncesinden hazırlıklar yapılır. Şerbetli tatlılar, sarmalar, börekler yapılır gelen misafirlere ikram edilir. Bayram öncesinden herkes bayram alışverişine çıkar, gelen misafirlere ikram etmek için çikolatalar, şekerler ve kolonya alınır. Kapıya gelen çocuklara çikolata, şeker tutulur ve önceden hazırlanmış harçlıklar verilir. Bayram günü büyük küçük herkes bayramlaşır, o gün küsler ve dargınlar barışır. Bayram günü Müslümanların eğlence günüdür. O gün eğlenilir, oyunlar oynanır fakat bu saydıklarımız helal, haram, islam kurallarına uygun bir şekilde olmalıdır. Ramazan bayramının olduğu gün, Şevval ayının başlangıç günüdür bu günde oruç tutulmaz çünkü bu günde oruç tutmak haramdır. Peki ramazan ayında oruç tutmanın Müslümanlar için önemi nedir?
Ramazan Ayı İçinde Oruç Tutmanın Müslümanlar İçin Önemi Nedir?
Oruç kelimesinin anlamı, bir şeylerden uzak durmak, herhangi bir şeye karşı kendini tutmak anlamına gelen ve Arapça kökenli bir kelimedir. Oruç, tan yerinin doğmasından, güneşin batmasına kadar olan süre zarfına denir. Bu vakitler arasında bir İslamın beş şartından biri olan oruç ibadetini yerine getirmek için, yeme içme ve cinsel ilişkiden uzak durmayı gerektirir. Müslüman alemi, Ramazan ayı bitene kadar oruç tutmakla yükümlüler. İslamdan önce olan dinler arasında oruç tutmak, yeme içmeden uzak durma, belli yiyecekleri yememe, ağzı ve kulağı yalandan ve kötü sözlerden uzak tutma gibi şeyleri yerine getiren bu ibadetlere bütün dinlerde rastlanır. Örneğin Yahudilikte oruç, nefsi alçaltma olarak kabul edilen, tzom veya innah nefes oruç ibadeti, Tanrıya dua öncesinde yapılan hazırlık ritüeli olarak adlandırılır. Hristiyanlar, her çarşamba ve cuma günü oruç tutarlar ve onların dininde oruç tutmanın anlamı o gün içinde et ve süt ürünlerinden uzak durmak demektir. Hinduizm dininde oruç iki çeşittir. Birincisi adak orucu, istenilen bir şeyin olması için tutulan bu oruç, aralıksız olarak en az on beş gün tutulur. İkinci ise yıllık periyodik oruçlardır. Ay takvimine göre her ayın birinci ve on beşinci günleri oruç tutmakla mükellef olurlar. Ay takvimine göre on ve on ikinci günlerde, günde bir kez yemek yedikleri durumda onbirinci günde, o gün içinde hiç yemek yemezler. Dul kalmış kimseler ve kendini tamamen dinine adamış kimseler için bu orucun ayrı bir önemi vardır. Jainizm dininde oruç tutmakla genellikle din adamları ilgilenir. Normal hayatlarında sadece soğan ve sarımsak dışındaki bitkisel besinleri yiyen jainist din adamları kuşluk ve zeval vakitleri arasında sadece bir öğün yemek yiyebilirler. Budizm dininde, Tibet Budizmine bağlı olanlar her ayın üç dört günü oruç tutarlar. Oruç tuttukları günlerde akşamları sadece ekmek ve patates gibi nişastalı olan yiyecekleri tüketirler ve çay içmeyi orucun bir parçası olarak görürler. Zerdüştler oruç tutmaya karşıdırlar. Onlar için midesini etle dolduran bir kimse için kendini iyi bir ruhla doldurmuş olması ve böylelikle o gün içinde sadece et yiyen veya hiç yemeyen insanlardan daha sağlıklı olduklarını vurgularlar. Sih dinine göre, Hinduizm ve İslam dinine göre olan ibadetleri karşılaştırmaya çalışan Sihizmin ilk başta her iki dinde olan oruca da karşı olduğu söylenebilir. Merak edenlere şu ifadelerle karşılık verir, ben ne Hindular gibi oruç tutarım ne de Müslümanlar gibi ramazan ayına inanırım. Sadece O’na sığınırım demiştir. Sih dininde oruç diye bir terim yoktur.